- 774 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DAYAK
Ailede, ilköğretimde, ortaöğretimde, üniversitede, yani eğitim ve öğretimin her kademesinde, bunun yanı sıra sivil hayatta bir şekilde polislerden, vatani görevimizi yaptığımız askerlik ocağında üstümüzden düşük veya yüksek yoğunlukta dayakla tanışma şerefine nail oluyoruz.
Acaba yanlış düşünüyor, yanlış mı yazıyorum? Okullarımızda, öğrenci merkezli sorunlarda öğretmen arkadaşlarımızın bazılarının ilk, bazılarının ise son çare olarak ürettiği çözümün adıdır: dayak. Hayır diyenleri duyar gibi oluyorum ama nafile. Sorunu çözmede neden sorunu doğuran sebepler üzerinde durmaz, sonucu sorunun nedeni olarak görüp teslim bayrağını peşinen çekeriz. Ne yazık ki bu hal toplumsal bir kişiliğimiz olmuştur!
Sorunlu öğrencilerin, sorunlarının tespit edilip rehabilite edilmesinde dayak dışında farklı yollar denenebilir. Aklıma gelenleri sıralayayım:
1.Problemli öğrencilerin problemleri ile ilgilenecek bir komisyon oluşturulabilir.
2.Bu komisyon kendilerine intikal eden sorunlu öğrencelerle bireysel ve grup halinde görüşme yapabilir.
3.Problemin boyutuna göre ailesi ile okulda görüşülebilir.
4.Problemli öğrencinin yaşadığı ev ziyaret edilebilir. Ev ziyaretleri öğrenciye ve ailesine yapılan psikolojik destektir.
5.Okul rehberlik servisleri aktif hale getirilebilir.
6.Okulda veli toplantıları sıklaştırılabilir, içerik mukteza-i hale uygun hazırlanabilir.
7.Bilhassa sorunlu ailelerin sorunları konu başlığı yapılarak mutad seminerlerle aileler aydınlatılabilir.
8.Öğretmenlerimize dönük olmak üzere çocuk psikolojisi ile ilgili ciddi hizmet içi kurslar düzenlenebilir.
9.Okullar fiziki acıdan daha cazip hale getirilebilip, donanım olarak zenginleştirilebilir.
10.Valilikten ve belediyeden ailelerimizin yaşam ortamlarının düzeltilmesi noktasında destek alınabilir.
Yukarıda ifade etmeye çalıştığım öneriler, sadece okullardaki öğrenci sorunlarına karşı ilk akla gelen dayak dışı önerilerdir. Bu öneriler daha da çoğaltılabilir. Sorunların çözümünde toplumu oluşturan herkese görevler düşmektedir. Bugün dayak yiyen yarın dayak atar. Sorunların çözümünde dayak merkezli çözümler üretenlerin cemaziyyel evvellerinde kuvvetle muhtemel benzer bir yetişme tarzı vardır.
Eşrefi mahlûk olan insana dayak atılmaz. Dayakla insan adam edilmez, idam edilir. Dayakla insanlar düzeltilse idi herhalde dayak atan kurumlara çokta ihtiyaç olmayacaktı sorunlar nihayet bulacaktı. Dayakla sorunu çözmüyoruz bilakis gizlice büyütüyoruz. Sindirdiğimiz bireysel öfkeler zamanla toplumsal öfkeye dönüşebiliyor. Toplumsal öfkeye dönüşen tepkiler daha yıkıcı olabiliyor. Unutmayalım ki; rüzgâr eken fırtına biçer vesselam…
YORUMLAR
Ne yazık ki bu hal toplumsal bir kişiliğimiz olmuştur!
Evet katiliyorum bu yaziya.
Bir de su dikkatimi cekiyor Televizyonda haberlerde
diyelim ki bir hirsizi yakaladilar hem halk tarafindan hem polis tarafindan coplarla dövüldügünü görüyoruz.
Zaten suc üstü yakalanmis ne hakla dövüyorsunuz bu ne görgüsüz vahsi bir millet nasil sey bu diyorum kendi kendime.
sucluysa al götür icabina gerekli yerler baksin.
Ama gerekli yerler daha da vahsidir yazik.
Ciddi bir meseledir benim gözümde bu
Ülke cok gerilerde malesef bir cok konuda.
Yüreginize saglik
Saygilarimla
hicbitmez tarafından 10/22/2010 12:01:03 AM zamanında düzenlenmiştir.