- 1132 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
HALA… "IVIR ZIVIR KIVIR!"
HALA… "IVIR ZIVIR KIVIR!"
"Resim Dersi’nin yalnızca haftada bir saat olması nedeniyle resim öğretmenleri bir protesto eylemi başlattı. Öğretmenler haftada bir gün 40 dakika ile resim öğretilemeyeceğini bu nedenle resim derslerinin 2 ders saati olmasını istiyor. Bir siteden organize olan resim öğretmenleri, ilk eylemlerini başlatıyor. Öğretmenler ilk olarak ,"dersimiz zorunlu iki saat olana kadar resim yarışmalarına katılmıyoruz" sloganıyla yarışmaları boykot edecek …(Odatv.com)"
Amacım, "resim öğretmeleri ile ilgili" bu habere destek yazısı yazmaktı. Konuyu biraz araştırıp gördüm ki; yirmi üç yıl Müzik öğretmenliği yaptığım dönemde neyse, emekli olduktan sonra ki geçen zaman içinde de sorunlar ve anlayış hiç değişmemiş. Oralarda(!)havalar aynı. Resim, müzik, beden eğitimi dersleri okullarda hala "ıvır, zıvır, kıvır" anlayışı ile yol almakta.
"Baş döndüren yönetmelik değişiklikleri ve hiç değişmeyen bakış açıları ve sosyal aktivitelere ve etkinliklere dar bakan yönetici kadroları.
Diğer derslerin yanında ,"resim, müzik, beden eğitimi" derslerinin öğrenciye külfet gelmesi.
Resim ve müzik derslerinin okullarda iğreti duruşu.
Bayramdan bayrama, yarışmadan yarışmaya kabul gören, varlığı hatırlanan, "müzik,resim" öğretmenlerinin hala çaresizce kendini kabul ettirme çabaları ve çırpınışları.
Sair günlerde okul yönetiminin ;"sorun yaratma, bir şey bekleme, idare et" mantığı ile bu öğretmenlere yaklaşımı."yıllardır hiç değişmedi.
Elbette bu sonuca gelmemizde ki en önemli neden; Sanatın "büyüklerimiz tarafından(!) "önemsenmemesi ve algılanış biçimi. Ve son olarak da, ortaöğretimde "öğrenciyi esir alan"sınavlı sistem.
Kısacası, öğrenci ilgisiz, veli ön yargılı, öğretmen bıkkın.
"Bir saat mi olsun iki saat mi? Kitaplı mı olsun kitapsız mı? Zorunlumu yoksa keyfe mi devam etsin" diye diye yıllardır geldiğimiz noktaya bakın.
İster bir saat olsun, ister iki saat. Ne fark eder ki, nasılsa öğretmenin çabası kadardır "müzik ve resim derslerine "ilgi!
40 dakika, dört duvarla sınırlı odalarda, el yordamı ile devam edip giden "müzik resim" dersleri.
Hani nerde okuldan ötesi! Sanat etkinlikleri, izleme ve izletme!
Sadece güzel bina, derslik, laboratuar yapmanın işi çözmediği bir gerçek.
Müzik ve resim eğitimi ordusunun da, sanatla ilgili, olup bitenden haberdar olması, dünyalarını geliştirmeleri gerekmez mi?
Bu eksikliklerle öğretmenin ufku ne kadar genişler ki, ne kadar sanatsever yetiştirebilir, ne kadar mesleğine sarılabilir ki!
Müzik ve resim derslerini “yetenek işi "şeklinde geçiştirenlere derim ki, " Peki, çocuklarımızın resim ve müzik yeteneklerinin ortaya çıkarılması ve geliştirilmesi de eğitimin bir amacı değil mi?"
Elbette müzik ve resim derslerini önemsemek için, Sanatın insanda oluşturduğu değişiklikleri ve var ettiği güzellikleri bilmek lazım. Moissej Kagan’ın “Sanat bilincin bütün mekanizmalarının açılıp çalışmasını sağlar” sözü de ne kadar anlamlıdır.
Sanat, aklın eğitimi ve bütün duyu organlarınızın hassasiyeti demektir. Sanat eğitimi, sizi diğer canlılarla olan ilişkilerinizde sağlıklı kılarken, barış ve sevgi kavramanızı pekiştirip daha uygar insan olmanızı sağlar.