- 527 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İNSANLIK ÖLDÜ ve BUNU BİZ YAPTIK
Aşkı da oyun ettiniz ya bedene, ben size daha ne deyim. İnsan sevdası için yaşar. Bazen bir hedef olur bu, bazen bir şahıs, bazense karşılıksız bir sevda. En sert ve heybetli bir adamın bile hassas ve hayat dolu sevda duygularını barındırdığı bir yüreği vardır. Sert mizacının altında mutlaka iyi bir yan vardır ve aşktan başka bir şey değildir bu. Bunu da heder ettiler, yaktılar, yıktılar, kullanılmış bir mendil gibi attılar bir kenara. Konuştular, konuştular ve yine konuştular. Pis dillerde dolandı artık bu sevda. Kalpten çıkıp dile, dilden bedene, bedenden zevk ve kine dönüştü. İyi olan bir olguyu bile zıtlaştırdılar, kutuplaştırdılar. Kocakarı çenesine sahip olan erkekler, ahkâm kesmeye başlayan kadınların sözleri yankılanmaya başladı her mahallede her sokakta her hanede. Masumca görülen şeyler artık bir dedikodu konusuna, belki bir anlık sinsi bir gülüşe dönüştü. Bilir bilmez konuştular, nasıl görmek istedilerse ona göre konuştular, ulaşamadıklarına mundar, göremediklerini aslında yok diye konuştular. .
Her inansının özünde bulunan aşkı sevdayı bile başkalaştırdılarsa, geriye yaşamak için ne kaldı? Yavaş yavaş erittiler bizi, apak yüzümüzü karaya, aydınlık günümüzü geceye dönüştürdüler. Yediler bizi. Ufak ufak yediler, hissettirmeden ağır ağır. İğnelerini batırarak zehirledir bizi. Mahvettiler lan bizi mahvettiler. Aşkı da sevdayı da lanet bir bedene oyun, meylere meze ettiler. Ve köreltirler içimizdeki her daim aydınlık kalabilen yanı. Sildiler insanlığımızı. Artık birbirimize dost değil bir düşman edasıyla bakıyor, bir zaaf bir açık arıyor ve bulduğumuzda onu yerle bir etmek için dilin komutasında harekete geçip kardeşinizi, belki en yakınımızın üstünü çiziyoruz. Sonrada bu devirde her şey yalan diye bas bas bağırıyor, mutlu olmak istiyoruz. Buna hakkımız yok bizim. Söylediklerim boyunca hep yaptılar, ettiler diye konuştum. İşte onları yapanlar edenler bizleriz. Biz yaptık, biz ettik, biz yarattık arsız, yüzsüz, ukala, çirkin şeyi, yani kötülüğü. Şeytandan bile daha iyi inşa ettik.
Evet, bizim yaptıklarımız sonucu biz bu haldeyiz. Kendimiz ettik, kendimiz bulduk. Artık yaşadığımız devirde saf ve temiz olan bir şey yok sayemizde. Bu güne kadar kirli ellerimiz vardı. Şimdi kapkara bir kalbe de sahip olduk. Çünkü kendi ellerimizle özümüz olan sevdayı infaz ettik. Şeytanı bile kıskandırdık bu yaptıklarımızla. Kibir, gurur denilen çukurların içine düştük. Sevdamıza, sevdalarımıza sahip çıkmadık. Ağlamaya, haykırmaya, isyan etmeye hakkımız yok bizim. Kendi düşen ağlamazmış. Oluşturduğumuz düzende yaşamak zorundayız. Sevdasız, aşksız, samimiyetsiz, iyilik ve güzellik duygusundan yoksun! Evet, gerçek olan budur!
Gerçekten seviyorum mu diyorsun kardeşim? Yalan! Sen gerçekten sevmiyorsun kardeşim. Çünkü sen o sevdayı kendin söküp attın yüreğinden.
İnsanlık daha ölmedi, ben varım mı diyorsun kardeşim? Yalan! İnsanlık öldü kardeşim. Öleli de çok oldu. Kemikleri bile kalmadı. Gömdün onu toprağa. Katilide sensin!
Ben aşkı da sevdayı da bilirim mi diyorsun kardeşim? Yalan! Sen, aşkı da sevdayı da bilmiyorsun kardeşim. Aşk ve sevgi, iyilik ve mutlulukla birlikte bu diyarlardan göçeli çok oldu. Onu kovan da sensin.
Ben güçlüyüm yaşıyorum mu diyorsun kardeşim? Yalan! Sen aslında yaşamıyorsun kardeşim. Sen aslında ölüsün. Nefes alıp veren bir cesetten ibaretsin için bomboş. Yaşam nedenini reddedip kabullenmeyen, hor gören sensin!
SİNAN ŞAŞMAZ
(SERBEST DENEMELER)
© 2010 SİNAN ŞAŞMAZ©
Tüm hakları saklıdır.Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.