- 737 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
HAYIRDIR İNŞAALLAH..!!
İçimde bir sıkıntı var .Hayırdır inşallah.
Gündüzün tüm sıcaklığıve nemi akşamın alacasının içinden geçmiş
olmasına rağmen hala bunaltıcı ve bitkin düşürecek gibi adımlarım
dizlerimden ilerlemiyor.
Sanki basarken bile daha yeni yürüyen çocuk gibi ayağımın altından yer kayıyor.
Bu sıcaklar yoruyor beni.
Tüm günün koşturmacası yoğunluğu stesi yetmezmiş gibi birde üstüne üstlük
bu sıcak hava boğuyor beni .
Terin tuzu gözlerime kaçıp yakıyor.
Bir avuç suyla yıkıyorum yüzümü ,sonra yığılıp kalıyorum koltuğun üzerine.
Gözlerim ağırlaşıp benden önce uykuya dalmış ,rüyaların merdivenine doğru çıkıyorum.
Burasını daha evvel hiç görmemiştim .
Tavan arasından bir tünel kazmışlar.
Tünelin ucu görünmüyor çok karanlık ve biz ilerliyoruz.
Bir dere akıyor .Derenin önünü daha iyi aksın diye küçük çakıl taşlarından temizliyoruz.
Ağaçların arasından iki yıl evvel vefat eden dedem yanımıza geliyor.
Bizde koşup ona sarılıp öpüyoruz ne çok özlemişiz meğerse dedeciğim seni.
"Ne iyi ettinde geldin bir daha bizi bırakıpta gitme olmazmı
Sen olmayınca hiç kimse bize masal anlatmıyor ,gelincik bahçesine de gezmeye götürmüyor. "
Sonra eve giriyoruz, burayı hayal meyal hatırlıyorum.
Burası dedemlerin köydeki iki katlı evleri.
Dedemi alıp üst kata babaannemin yanına
çıkarıyoruz .
Güya ona sürpriz yapacağız.
Babaannem dedemi görünce hoş geldin bey deyip kalkıyor , dedemde kendi köşesine oturdu.
Arkasında sakladığı kese kağıdının içinden şeker çıkarıp bize pay ediyor .
Bir de daha önce hiç görmediğim güya kardeşimize veriyor.
Ama o "istemiyorum "diye bağırmaya başlayınca babamda sinirlenip tabancasıyla
onu başından vurup öldürüyor.
Her yer kan kokusuyla dolup taştı.
Biz annem kardeşim sarılıp ağlaşırken.
Bu durum babaannemle dedemin kahkahalar atıp gülmesiyle dahada dayanılmaz bir hal aldı.
Yerde yatan kardeşimi alıp bir mezarın içine atıp ,sobadaki külleri üzerine doğru savurduk.
Bir anda hava karardı .Dedemin yanında hiç tanımadığımız biri beliriverdi .
Mavi takım elbiseli ,beyaz papyonlu yaşlıca bir adam .Babaannem
onu görünce sardunya saksısındaki topraktan avuçlayıp o adama yedirdi.
Sonra adam birşeyler geveledi ağzında, dedemde onaylar gibi başını salladı.
""Siz arka odada oynayın ""diye bizi kardeşimle odaya yolladılar.
Odada iki yol belirdi.
Birinden köyün delisinin koşarak ve garip hareketler yaparak
üzerimize geldiğini görünce ,korkup bağrışmaya başladık.
Ne tarafa kaçacağımızı bilmeden koşuyoruz.
İki atlı araba ,hızlıca gelip yanımızda durdu .Hemen bizi arabanın içine aldılar.
Koşturmaktan soluksuz kalmış ,tüm dermanımız kesilmiş ,bitmiş, vaziyette rahatlamaya çalışıyorduk.
Atlara kırbacıyla acımadan vuran bu adamın ,uzun pelerini ardında, kıpkızıl bir sureti ara ara parlamaya başlayarak ,gözlerindeki kıvılcımlar bizi tıpkı ceryana kapılmış gibi içimizi acıtıyor,nereye götürdüğü bilmeden kardeşimle sarılmış ağlaşıyorduk..
"İndir bizi ne olur çok korkuyoruz.."
Rüzgarda daha da açılıyor pelerin, sanki ortalık karanlık bir halde ağırlığını hissettiriyor.
Halamların kapısının önünde durduk.
Ellerimizde halamın bize aldığı bebekler ve elbiseler var.
Halam onları bizden geri alıyor.
Güya başka çocuklara verecekmiş
Bizde üzülüyoruz ağlıyoruz ama halamın hiç umrunda olmuyor.
Halam gönlümüzü yapmak için arka bahçedeki havuzun yanındaki salıncağa bindiriyor .Öyle hızlı sallıyorki ikimiz birden düşüp kan revan içinde kalıyoruz
""Niye düştünüz ""diye halam bize kızıp ,alt kattaki ceza odasına hapsediyor.
Çok karanlık bu oda ,tam olarak odada ne var bilmiyoruz .
Sadece birbirimize sarılarak ağlıyor ne olduğunu anlamak için ellerimizle kontrol ediyoruz.
Adımla sayıyoruz odayı .
Bir, iki ,üç ,dört ,beş ,alt ,yedi ,sekiz ,köşeyi dönüyoruz dokuz ve bir anda kuyu gibi bir yerden düşüyoruz.
Burası ıslak dizlerimize kadar ıslaklığı hissediyoruz.
Arada yumuşak bir şeylere basıyoruz ama ne olduğunu bilmiyoruz.
Ses çıkarıyor çığlık atıyorlar her ne iseler.
Eğilip elimle kontrol ediyorum, bir anda elimi keskin bişey kesiyor.
Acıdan ve korkudan benim bağırmam zaten ağlayan kardeşimi iyice korkutup ağlamasına neden oluyor.
Bir el bizi elimizden tutup o karanlık yerden aydınlığa çıkarıyor gözlerimizi bir süre açamıyoruz.
Annem annemmiş bizi o karanlık yerden çıkaran.
Canım annem diye sarılıyoruz boynuna.
Oda bize sarılıp ağlıyor.
Kapı ziliyle kendime geliyorum .Ne acayip bir rüyaydı .Rüya değil kabustu.
Hayırdır inşaAllah.
YORUMLAR
Ne acayip bir rüyaydı .Rüya değil kabustu.
Hayırdır inşaAllah.
---------------------------------------
Hayır diyelim hayır olsun.
Anlatımınız gayet etkili. Adeta bize de kabus yaşattınız. Bunun için bir de puan mı verelim?
Hamamda tellak eline düşen biçare gibi olduk.
Biz hak yemeyiz. Al 10 Puan.
Selamlar.
Engin Tatlıtürk tarafından 10/20/2010 8:50:53 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hayır olsun diyelim hayra yoralım. Rüya yorumlarına mümkün olduğu kadar hiç bakmam çünkü etkileniyorum. Bir arkadaşım İstanbul'a giderken rüyasında beni gördüğünü ve üzüleceğimi söyledi. İnanır mısın yol boyu gözüm eşimde ve direksiyonda oldu. İstanbul'a girene kadar dua ettim. Çoluk çocuk var kaza olacak diye korktum. O yüzden hayatım boyunca hiç fala baktırmadım. Ümitlenmek veya korkmak istemiyorum.
O yüzden hiç fikir yürütmeden benim arkadaşıma güzel haberler gelsin diyorum. Sevgilerimle..