DÜŞÜNCEYLE ÇÖZÜLEN SIRLAR
Hamdolsun düşünce yeteneğini bize bağışlayan yaratıcımıza.
Düşünebilmek ne büyük bir nimettir, düşününce farkettim. Boşuna dememiş
’Düşünüyorum, öyleyse varım’diyen büyük düşünür.
Düşünmek sanki bir koruyucu gibi zararlı haşarattan. Sorulara çözüm buldukça huzura eriyor insan.
Ve pozitif yönü ağır basanlar düşünenler, yalnızca düşünenler. Rahmetli dedem,
olmayacak yerde olmayacak söz edene ’Fikirsiz herif’ derdi. Ne doğru bir sözmüş.
Şimdi daha iyi anlıyorum. Yani düşündükçe.
Yazımın başlığına ’Düşünceyle çözülen sırlar’ dediğime bakmayın
sır falan çözdüğüm yok. Rabbimin bana sunmuş olduğu akılla düşünce eylemini gerçekleştirerek
olması gereken duruma geçiyorum sadece. İnsanoğlunun dikkatini çeken nedir ’bilinmeyenden gelen bir ses tir’
Yani sır dır. Dikkat çekebilmek için verdim bu başlığı. İşte bu da bir düşünce ürünü.
Düşünce üzerine nice kitaplar yazıldı. Hemen hemen her ülkenin yazarları tarafından.
Bitti mi, düşünceye dair yazılacaklar ? Kimi düşünceyle eşyaları hareket ettirdi, büyü, sihir haline getirdi.
Kimi tevekküle daldı manevi gezintiye çıktı.
Mahsun, henüz dünyaya geleli eğitimini tamamlamamış bir çocuğun düşüncesine bir göz atmak isterim.
Bizzat kendim yaşadım.
Oğlum henüz dört yaşında. Evimizin yola bakan balkonunda yemek yediriyorum.
Her zaman olduğu gibi hem beslenip hem konuşuyoruz. Derken bomba gibi bir soru geliyor.
Yoldan geçen kamyonu göstererek.
-’Anne Allah kamyondan büyük mü ? ’
-’Evet oğlum büyük’
-’Evimizden büyük mü’
-’Evimizden de büyük’
-’Peki Allah nerde ?’Elimi kalbine götürerek
-’Allah kalbimizde ’diyorum ardından bir soru daha.
-’Kamyondan büyük, evden büyük de, benim küçücük kalbime nasıl sığıyor ?’
Terliyorum, kızarıyorum, bozarıyorum derken imdada yetişiyor. Ve fırlıyor ağzından düşüncenin ürünü.
Kendi sorusuna kendi yanıt veriyor.
-’Anladım enerji gibi bir şey’
DEVAMI VAR.