- 552 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ELLİ REKTÖR YÜZ TRAKTÖR
KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
ELLİ REKTÖR YÜZ TRAKTÖR
İlim ile teçhizatı harmanlamayı başaramamış toplumlar; el, avuç açmaktan kurtulamazlar.
Memleketimiz tarım ülkesi. Bu gerçeği hepimiz çok iyi bilmekteyiz.
Verimsiz topraklarımızı verimli hale getirmek için sulama kanalları ve barajları inşa edildi.
Bu inşaatların yapımlarında bilim adamlarının emekleri çok çok büyüktür.
Sulama ihtiyaçları tamamlanma aşamasında, düşük faizli kredilerletraktörler de temin edildi.
Bütün bunlara ilaveten gelişen çağın gereği olan tarımda teknolojiyi yakalamak için dev bir sanayi oluşturmak için bu alana yatırımların yapılması için teşvikler devreye konuldu.
Ne olduysa bu sırada oldu...
Teşvik kredisi alan yatırımını yarım yaptı.
Aldığı teşviklerle sırra kadem bastı.
Kolektif çalışma ruhu aşılanmadı.
Doğrudan gelir desteği ile de; tembellik adeta körüklendi.
Doğrudan gelir desteğini alan; bir dönüm tarla ekmemeye başladı.
Pirinç ekimi durdu...
Nedeni de "Astarı bezini geçiyor." Açıklamasıyla geçiştirildi.
Pancar üretimi askıya alındı...
Tütün ekimine son verildi.
Rektörler çoğalıyor, traktörler azalıyordu...
Tarım ülkelerinde;
Geçimi tarım üzerine olanlar, daha çok planlama yapması gerekirken; üretim durma noktasına geldi.
Tarım ülkesi olmamız nedeniyle;
Ülke ihtiyacının % 10 fazla üretim yapılması planlaması yapılması gerekirken; bu işin lokomotifi olan "Zirai bilim adamları." Tek satırlık dahi plan yapmayınca, yahut da yaptıkları planlamalar kabul görmeyince;
Tarım ürünleri ithal eder hale geldik.
Uçsuz bucaksız ovalarda ekimler tamamen durdu.
Tarlasından verim alamayan çareyi doğup büyüdüğü yerlerden gurbete çıkarak iş arayıp, aş temin etme yolunu seçti.
"Üretim fazlası.
Fazla üretim ihracat yoluyla dışarıya aktarılırken;
Mamul maddeler de ithal edilerek;
Ticari denge sağlanır."
Bu denge bütün ülkeler için aynıdır.
Bizde tütün ekimi yapılacak ihtiyaç fazlası üretim elde edilecekken; tütün ekimi durdu; Virjinya tütünü süslenip püslenip tekel bayilerinin yazar kaslarının hemen ardındaki rafları süsledi.
Pirinç okyanus ötesinden gelmeye başladı.
Mısır; Arjantin’den gelmeye başladı.
En sonunda et bile dışardan gelmeye başladı.
Bu gelişmeler üç-beş yılda oluşmadı.
Şu an için; üzüm, kaysı ve domates ihracatı dışında tarım ürünü ihracatımız sıfır noktasındadır.
Endişemiz o dur ki; yakın gelecekte bu servetlerin elimizden çıkması için de gizli eller çalışma yapıyor olması.
Bu kadar Ziraat Fakültelerimiz, Ziraat Yüksek Okullarımız, Ziraat Meslek Liselerimiz mevcuttur.
Tarım üretiminin durma noktasına geldiği bir yerde Ziraat Mektepleri; neden vardır?
Madem bu mektepler var.
O halde;Tarımın sistemli ve planlı hale gelmesi için neden çalışmalar yapıp da; bu yaptıkları çalışmaları hayata geçirmek için gayret etmezler.
Bu alanda faaliyet içinde olanlar bu büyük probleme çözüm arayıp bulamıyorsa;
Hepimizin bu konuda ne kadar zayıf kalındığını düşünmemiz gerekiyor...
Kolektif çalışma ruhu ile tarımı yeniden canlandırmak için neyi bekliyoruz?
Sadece tarım değil;
Bütün faaliyet alanlarında topyekün millet olarak kolektif çalışma ruhu ile ekonomiyi canlı hale getirmek mümkündür.
Bütün alanlarda lokomotif olacak insanlar topluluğu; alanı ile ilgili faaliyet göstermesi gerekenleri bilgilendirerek bu çalışmalara başlayabilirler.
Hasılı 50 rektör 100 traktör ile çözüm bulunmuyor.
Biri unvan, öteki makine.
Makineyi imal eden insan aklı...
Aynı akıl bir de; tarımda kaliteli yüksek verimi yakalayacak uygulamayı vücuda getirseydi, ne güzel olurdu...
Unvan ile; daha fazla ürün elde edilmiyor...
Plan ile, programlı ve sistemli çalışma ile daha fazla ürün elde etmek mümkün olabiliyor...
50 Rektör, 100 Traktör ile değil....
YORUMLAR
Günün eklenen üçüncü yazısı olması sebebiyle en azından bir yorum gelmiş olması gerekir bu saate kadar. Kendi adıma üzücü buluyorum bu durumu. Yazı şekil itibariyle makale sınıfında değerlendirilecek bir yazı değil ve fakat elbette makale olarak yayınlanması da müellifin hatası değil. Gazetelerde fıkra olarak yayınlanacak güzel bir yazı. Lakin artık fıkra dendiğinde insanlar yazık ki yalnızca karadeniz fıkralarını anlıyorlar. Bu sebeple de fıkra başlığı altında bir bölüm açılmıyor sitemizde.
Düşünen insanlara ve düşündüklerini kaleme alabilecek insanlara duyulan ihtiyacın bitmesi mümkün değil hayatın hiç bir döneminde. Tebrik ediyorum sizi. Dikkatimi çeken cümle şudur : "Ülke ihtiyacının % 10 fazla üretim yapılması planlaması yapılması gerekirken...". Bu cümleyi "Ülke ihtiyacının üretimde % 10 artırılması ile ilgili planlama yapılması gerekirken..." şeklinde düzenleyebileceğimizi düşünüyorum.
Yazıların sayfanızda yayınlanmasıyla birlikte mutlaka bir kere daha okunması ve gerekli düzeltmeler için bir kere daha gözden geçirilmesi bu anlamda önemli. Tebrik ve saygımla...