- 2397 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Kaçak Avlanma Ve Marmara'da Balık!
Eylül ayı başında av yasağının sona ermesiyle, ana haber bültenlerinde hamsi ve palamut akınının başladığını sevinerek öğrendim.
Balık, evde hepimizin severek yediği bir deniz ürünüdür. Benim doğuştan beyaz etli balık türüne alerjim olduğundan, hamsi, palamut, uskumru mevsimi olduğu zaman ancak balık yiyebiliyorum.
Lüfer, kalkan, çinekop,istavrit, mezgit ve daha ismini yazamadığım birçok lezzetli balık çeşidini ne yazık ki tadamıyorum bile.
Bunu anlayana kadar çocukluk döneminde, sürekli cilt doktorlarına abone olmuş gibiydim.
Sonunda testler yapılıp, beyaz etli balık alerjim tespit edildi, ben uzunca süren alerji tedavilerinden sonra, sadece mevsiminde hamsi, palamut, uskumru gibi balıkları yiyebileceğimi öğrendim.
Marmara denizi, uzun yıllardır kaçak avlanan balıkçılar yüzünden, çok bol olan balık çeşidini
ne yazık ki kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.
Çocukluğumun İstanbul’unda, balıkçı tablalarını süsleyen çapı bir metreyi geçen kalkan balıklarını, o dönemlerin ekmekleri fiyatına satılan palamutları, geçimi dar olan ailelerin bile satın alabildiği lüfer, sardalya ve barbunyaları düşününce içim sızlıyor!
Biz insanlar bazı şeyleri ne kadar çabuk tüketip, yok ediyoruz!
Dünyada bir eşinin daha olmadığı, benim canım İstanbul’umun her yakası deniz.
Et fiyatlarının çok arttığı şu günlerde, fakire ucuz protein kaynağı olması gereken balığın, çok bol ve ucuz bulunması gerekirken, fiyatlar halkın bütün kesiminin bol bol alabileceği seviyeye hiç inmiyor.
Bilinçsizce ve umursamaz bir inatla kaçak avlanan balıkçılar, insafsız trol avı yapan tekneler yüzünden, son yıllarda, balık fiyatları bir türlü garibanların sofralarına giremiyor.
Deniz polisiyle her gece köşe kapmaca oynamaya bıkmayan sorumsuz tekneler, yıllardır tarayarak kuruttukları denizlerimizde doğru şekilde avlanmak için donanımlarını, biraz masrafı göze alıp değiştirmezlerse, gelecek nesil çok bol olan balık çeşitlerimizi ancak internette ya da t.v. lerde görebilecekler.
Kısa vadede çok kazanç elde etme hırsı, Rabbimizin bizlere bahşettiği bu güzel ülkemizin bereketli denizlerini çok çabuk kurutuyor.
Hesap ortada, kırk elli yıl önce bolca çıkarılıp kilo ile satılan kalkan balığı tarihe karışmak üzere. Bazı lüks semtlerin balıkçı tezgahlarında yemek tabağı büyüklüğünde bebek kalkanlar,
çok fahiş fiyatlarla altınla yarış eder durumda.
Yasaklar, uygulanıp halkın refah içinde yaşaması içindir, bazılarının dediği gibi, çiğnenmesi ya da, fütursuzca göz ardı edilmesi için değil!
Ülkesini seven balıkçılarımızın, denizlerimize daha fazla zarar vermeden, sorumlu vatandaşlar olarak, duyarlı davranmalarını umuyorum.
YORUMLAR
Bir av yasağı sonuydu, Urla da balkonda oturuyordum. Deniz balıkçı tekneleri ile doluydu. Gecenin karanlığında, koca ışıklarını yakmışlar, balık avlıyorlardı. Ertesi sabah tırlar dolusu balık avladıklarını duyduk. Çoğu henüz yavru olan balıkları. Bütün İskele halkı ağlayarak seyrediyorlardı manzarayı.
Bu hoyratlığımız nereye kadar devam edecek? Merak ediyorum. Can Bey' katılmamak mümkün değil. Bu akşam da kurbanlık ithal ettiğimizi öğrendik. Hayırlısı olsun, ne diyelim? Duyarlı yüreğinizi kutluyorum Handan Hanım. Selam ve sevgiyle.
handan akbaş
Selam ve sevgilerimle.
Şimi birde Tuna Nehri faciası çıktı. Tabiat yokoluyor kimsenin umurunda değil. Yine faydalı ve güzel bir yazıydu canım benim. Sevgilerimle
handan akbaş
Ülkesini seven balıkçılarımızın, denizlerimize daha fazla zarar vermeden, sorumlu vatandaşlar olarak, duyarlı davranmalarını umuyorum.
Handan hanım duyarlı yazınız ve sizi kutluyorum..sevgilerimle..
handan akbaş
Üzücü ve sıkıntılı bir alerji
Sizi çok güzel nimetlerden mahrum etmiş ve ediyor anladığım kadarıyla.
Ah Handan hanım, dokunmayın yaramıza
Tarım ülkesiyiz, dışarıdan sebze, meyve, tahıl ithal ediyoruz
Hayvancılığın, besiciliğin şahını yapacak otlaklarımız, meralarımız var
Yakında ete hasret kalacağız
Üç tarafımız denizlerle çevrili, dünyaya balık satmamız gerekirken
Kendimiz yemeye bulamıyoruz
Hangisini söylesek ki, yazık, günah, neyse...
Şahane bir yazı, anlamlı ve gerçek ve bizden.
Kutlar saygılarımı sunarım.
handan akbaş
Rabbim başka hastalık vermesin.
Polen allerjimden dolayı çiçek balı da yiyemiyorum.
Bir damlası bile yüzümün gözümün şişip, hastanelik olmama yetiyor.
Ülkemiz yazdığınız gibi çok yönden zengin bir ülke, yeterli özen gösterilip, çalışılsa neden olmasın?
Teşekkürler, hayırlı akşamlar.
Sevgili Handan Hanımcığım yine çok ama çok önemli bir konuya temas etmişsiniz. Evet balık çocuk, genç, yaşlı herkes için önemli bir besin.. Mutlaka alınması gerekli ama anlattıklarınız çok çarpıcı. Söylediğiniz hususlara çok dikkat edilmesi gerekli. Keşke sizin bu gösterdiğiniz hassasiyeti kaçak avlananlar da gösterse.. Ders niteliğinde, çok anlamlı güzel bir yazıydı arkadaşım. Tatilden tatile deniz gören Ankara'da yaşayan biri olarak anlattıklarınızı büyük ilgiyle okudum.
Teşekkürler paylaşımınız için. Sevgilerimle..
Aysel AKSÜMER tarafından 10/15/2010 8:57:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
handan akbaş
Çok geç olmadan, bu güzel denizlerimizin kıymetini bilelim, selam ve sevgilerimle.