Yardım
3/6/2010 ·
Sessiz sedasız, köşesine çekildi. Gördüğü rüyayı hayra yordu.
- Karpuzu yardın mı?
- Yardım. Yardım. Sen merak etme.
- Tamam
Soğuklardan yeteri kadar bıkmıştı. İçtiği sıcak çorba bile soğumuş hissi veriyordu. Bir an evvel sıcakların gelmesini istiyordu. Denizin kıyısına inecek, güneşin ne kadar ışığı varsa hepsinden yararlanacaktı. Denize girmek istiyordu. Kış ve İlkbahar mevsimlerinde, banyoda duştan akan suyla sergilemiş olduğu, sportif eylemlerini hayata geçirmeye can atıyordu.
- Kalabalığı nasıl yardın?
- Hiç sorma zor oldu ama yardım.
- Valla helal olsun sana.
- Sağ ol
Üç kuruşa beş köfte satıldığını duyduğun da dayanamamıştı. Üzerindekilere aldırış etmeden apar topar evden dışarı çıktı. Adımlarını hızlandırmak yerine, kol işareti yaparak yolun karşı tarafında duran taksiyi çağırdı. Taksiden indiğinde, görmüş olduğu kalabalık canını sıkmasına yetti. Ama ölmek var dönmek yok. Diye mırıldanarak, kalabalığın ortasına doğru ilerledi. Az ötede duran köftelerin kokusu gelmeye başladı. Kokunun burnunda dans edercesine yaptığı figürler, kendisini daha çok yüreklendirdi. Önünde duran kalabalığı yarması gerekiyordu. Çok sürmedi. Yardı.
- Oğlum ne olmuşsun öyle?
- Ne olmuşum?
- Çam yarması olmuşsun.
- Bu iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi?
- Oğlum. İyi bir şey olmasa, sana yazar mıyım?
- Yazmazsın değil mi?
- Yazmam. Yazmam. Merak etme.
Teneke kumbaraya bakan gözüm. İçine atılan bozuklukları sayıyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.