"Ne diyeyim “Kul azmazsa Mevla bela yazmazmış” derler ya, illa ikinci bir “Hiroşima” ya lüzum yok Allah korusun."

Yukarıdaki tırnak içindeki satırları 16Ekim2010 tarihinde, Japonların suşi yerken geliştirdikleri aykırı fantazilerini konu alan "Müjde Müjde" isimli yazının aşağıdaki yorum sayfasında yazmışım. Geçtiğimiz aylarda Japonyada gerçekleşen yüzyılın büyük felaketlerinden sayılan son deprem ve akabindeki tsunami aklıma geldikçe.....

O kadar da şom ağızlı değilim herhalde. Değilim değil mi ?

Saygılar, selamlar

Hanımefendi ;seriyi takibediyorum önceki diyince bu çıktı,seçmedim.
O değil de ,
Benim sofra zevkime uygun değil,almıyım.Yiyenlere afiyet olsun.Biliyorum ben almayınca elde kalmaz satılır. :))
İyi geceler efendim.

emin olun gizli kapılar arkasında alaları dönüyor:))

Önemli bir konu tabi… Ve de gerekli…

Eveet cok önemli bir mesele bu.
Hic geri kalmak olur mu.
Bunlari bile gecerler hatta, o kadar kabiliyetli bir millet ki sorma...

Güzeldi
Yüregine saglik
Sevgilerimle

Ara sıra tıpkı bunun gibi, gazete, dergi veya internet ortamında rastladığım haberler Japonlar hakkında aklımda kalan “toronaga-sayanora-ayumi” imajını bayağı, bayağı zedeliyor. Anlayacağınız bizim zamanımızda emekleyen “Kamışa-su” yürümeye başlamış(*)

Ne diyeyim “Kul azmazsa Mevla bela yazmazmış” derler ya, illa ikinci bir “Hiroşima” ya lüzum yok Allah korusun.

Yorumcular gönlünü hoş tutsun bu sanat bizde tutmaz. Bir kere masa örtüsü tersinden serilmiş, malum tabakta meydana gelen gaz sıkışması durumlarında nahoş olaylara sebebiyet verebilir, hoş olayın kendisi başlı başına “nahoş” ya. Serviste hijyenlik sıfır, masa örtüsünde kıl, tüy ne ararsan var.

Bir de fotoğrafı çeken makineye kafam takıldı :-) kaç mega piksel acaba, kesin Japon malıdır.

Lan oğlum(Japon) böyle güzel işler yapıyorsun da ne işin var Nyotaimori, miyamotri ile, La havle….

Saygılar, selamlar


(*) meşhuuur küçük Japon prensi

Böyle medeniyetin....

Saygılar ablacığım...

Karşılaştırma amaçlı yazıyorum: New York'ta nyotaimori fiyatları o kadar el yakmıyor. Eğer dört kişi gidecekseniz adam başı 175 dolar. Onun yerine güruh tarzını benimsiyorsanız, mesela 16 kişi, adam başı 95 dolara düşüyor. Görme şansım olmadı ama tabakların da İstanbul'dakilere oranla çok daha iyi olacağını tahmin ediyorum. Bu arada İstanbul'dakinin sloganı nedir? ''Yeme de yanında yat'' mı?

hizmette sınır yoktur kutlarım sayğılar selamlar

Hay,eline sağlık sayın yazarım.
İşte bu..
İstanbul'da senin olsun,İzmir'de.Gözü olanın,gözü çıksın.Hatta,Antalya ve civarını da verelim ama,
arada bir de olsa,bizleri böyle gerekli ve faydalı bilgilerden mahrum etmeyin lütfen.

Nyotaimori sanatının gelişmesi ve yaygın hale gelmesi için her kim öncülük etmiş ise,makamı Cennet olsun.
Her ne kadar fedakarlık yine kadınlara düşüyor ise de,başka türlü uygulanması mümkün gözükmüyor.
Hem,sevaptır da.Nede olsa,sanatsal faaliyetlere katkı!..
Vücudu kıllarla kaplı ve göbekli bir adamın sırtında değil suşi,fıstıklı Antep baklavası bile yenmez.
Ayrıca,dışarda 350 Dolar ödeyip suşi yemek şart mı?
Kendi evimde,Nyotaimori usulü fiyonk makarna neyime yetmiyor!..
Teşekkürler,Sayın Yazarım..

neye bakacağımı şaşırdım )))))))))))) acaba öyle bir masada yemek yiyebiliyolar mı)))) biz de iskender servisi yapalım bol yoğurtlu)) ama masası adem olsun)))) aman adanalıı canım adanalııı)))

valla biz onları geçeriz görün bakın
saygılar

Medeniyet artık Doğuya kaydı desenize)))