- 735 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KOŞUCU
KOŞUCU
Sabahçı olan öğretmenimiz, erkenden kalkıp görev yaptığı okulun yolunu tutar. Törenden sonra öğrenciler sınıflarına girerler. Öğretmenimiz sınıfına girmeden önce diğer öğretmen arkadaşları ile ayaküstü hal hatır sohbeti yapar sonra O’da sınıfına girer.
Yaramazlığı ile ün salan sınıf o gün bir başkadır. Sessiz, sakin derse müheyya bir haldedir. Bu hal öğretmenin istediği bir durumdur fakat yaramazlığı ile tanınan sınıfın tavırları öğretmenimizi şaşırtmıştır. Öğrenciler sanki bir şeyleri saklamak istemektedirler.
Öğretmenimiz her zaman yaptığı şekliyle derse başlamadan önce birkaç dakikasını öğütlere ayırırmış, yine öyle yapmış. Eller arkada, masaların arasında gezinip anlatırken, arka köşede oturan ve kendisini gizlercesine kamufle eden Erdal’ın olmadığını görür. Sınıfın sessiz, sakin kamuflajının nedenini daha iyi anlamaya başlamış. Sessiz kamuflaj aslında Erdal’ın yokluğunun fark edilmemesine dönük bir kapamadır.
Öğretmenizin;
- Çocuklar Erdal nerede? Diye sorunca yanında oturan arkadaşı Toprak şu cevabı verir;
-Koşuda.
Öğretmenimiz devamla;
-Ne koşusu oğlum? Erdal koşucu mu? Yarışmaya mı hazırlanıyor? Deyince,
Toprak;
-Antrenman işte öğretmenim diyerek öğretmenin sorusunu savuşturmaya çalışır.
Öğretmen ısrar edince arkadaşı ağzındaki baklayı çıkarır. Arkadaşı sözlerine devam ederek;
-iki sokak aşağıda arkadaşları ile beraber koşuyorlar. Ana caddede bekleşen koşucu arkadaşları çaldıkları çantaları arka sokakta bekleyen Erdal’e ulaştırıyorlar. Erdal’ da aldığı bayrağı hızlıca koşarak bitiş yerine götürüyor.
Öğretmen şaşırmıştır, ama vakıada budur.
Yıllarca önce başından geçen hatırasını sizinle paylaştığım değerli emekli öğretmenimizi ziyarete gittim. Sol kolu sargıdaydı. Ben sormadan anlatmaya başladı;
- Hocam hiç sormayın. Koşucuların sayısı artmış. Neredeyse her mahallede antrenman yapıyorlar. Kervansaray’a doğru yürürken yolda bekleyen koşuculardan(!)birkaçı çantamı çalmaya çalıştı. Onlara engel olayım derken diğeri cebimdeki 150 tl’yi çalarak arka sokakta bekleyen ve daha hızlı koşan yeni Erdallara bayrağı kavuşturma derdindeydi. Genç koşucuları yakalayayım diye koşarken düşüp kolumu kırdım. Yıllarca önce düzeltemediğimiz, çözmediğimiz problemlerin yeni Erdalları ürettiğini görmek beni müteessir ediyor.
Yeni Erdalların çoğalmaması adına hepimize bilhassa öğretmenlere azami görev düşmektedir vesselam…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.