İlla Ki Lokum
Yazmayı istediğim şeyler birikti. Ha şimdi yazayım ha biraz yazayım derken enginde yavaş yavaş günün minesi soldu... derdim bana arkadaş bugün de akşam oldu...
Temsil, İzmir’i yazmak istiyorum...
Sabah uyandığımda bütün ev deniz kokardı. Boyozcularla başlardım güne. Günün aydınlanmasıyla birlikte yollara dökülürlerdi. Sokak aralarına dağılırlar işe gidenlerin dostu evdekilerin hacı yolu bekler gibi beklediği olurlardı.
Evlerde her daim balkondan aşağı sarkıtılmak suretiyle boyoz alacak bir sepet bulundurulurdu. Kızlara pembe erkeklere mavi...
Gülmeyin, bu boyoz çok önemli bişi. Ciddi bişi. Çıtır çıtır yerken ağızda dağılan sıradışı bir yiyecek. Yanında haşlanmış yumurta da yiyorlar da ben hiç öle denemedim. Yumurtalı sevmezseniz benim gibi sade yersiniz, yanında da ince belli bardakta çay. Çay da sevmiyorsanız benim gibi e o zaman çok problemlisiniz, ne diyim!
Karnımız doydu üstüne tatlı yiyelim diyorsanız sokak aralarında gördüğünüz ilk kuyruğa girebilirsiniz. Yok yok sanayağ kuyruğu değil, lokma kuyruğu. Güleryüzlü insanların hazırlayıp sunduğu İzmir’den başka yerde yiyemeyeceğiniz lezzette lokmalar.
Kumru var sonra. Kuş değil, sandviç. Kenarlarından taşana kadar malzeme dolduruyorlar içine. Bazen peynir domates bazen salam sosis : ) genelde hepsini dolduruyorlar. İlginç tabi.
Maydonoz dahi yemezken artık kahvaltıda roka yer oldum. Üstüne zeytinyağ ve bol limon.
İzmir’de balık yemenin keyfi de bambaşka. İzmir’li buna rakı-balık olayı diyor.
Kordonda dostlarla denize nazır oturmuşsunuz. Yanında patates kızartması bol ketçap ve mayonez... E drink tabiiki de. (Körfez güzeli, kulakların çınlasın)
Nezih barlar ve nostaljik müzikler. Farklı bir atmosfer. GARA dinlediğim en iyi gruptu.
TSM der başka bişi demezseniz fasılı ne siz sorun ne ben...
Sevgi Yolu, vaktin nasıl geçtiğini anlayamadığınız bir yol. Takılar, giysiler, kitaplar, dövme yapanlar ve diğerleri...
Kemeraltı çarşısı gezilmeden olmaz. Aman dikkat kaybolmayın, Şükrübey’den kahve içmeden de gelmeyin. Yanında illa ki lokum...
İnciraltı’na uğrayıp Derya’yı dinlemeyi de unutmayın.
Teleferik bana hüzünlü şeyler hatırlatıyor. Ne hastane ne teleferik... benden uzak olsun...
Göztepe köprüsü keyfi de mutlak yaşanması gerekenlerden.
Bornova ana kucağı değil öğrenci yuvası. Kampüsler en güzel en kaliteli konserlerin verildiği mekanlar.
Karşıyaka’da hiç ay çöreği yediniz mi? Kesinlikle denemelisiniz. Hatta bu lezzeti vapura binip martılara da tattırmalısınız. Teşekkür ederler.
Niye mi belli bir güzergah üzerinden yazmadım?
Gönül işte...
:) İyi bayramlar.
YORUMLAR
Esma KAHRAMAN
bazı yazılarımda 'O değil de' yoktu. Bu da onlardan biri :))) O değil de, sevgiler.
Esma KAHRAMAN
Allah'tan ki,herhangi bir şirketin pazarlama müdürü değilsin.
Maazallah,rakiplerin birer birer havlu atarlardı.
İfade tarzındaki ustalığının yanısıra,süslemede de oldukça başarılısın maaşallah.
Eminim ki,iki dal maydanozla kapuskayı bile kebaba çevirirsin.
Ne diyelim ki?.
"At binenin,kılıç kuşananın" derler.
O değil de,
bi karar versen artık diyorum.
İzmir'mi,İstanbul'mu ?..
Tebrikler,Sayın Yazarım.
DÜMDÜZ tarafından 10/15/2010 7:28:41 AM zamanında düzenlenmiştir.
Esma KAHRAMAN
Gönülden gecerek yazilmis olan her sözün farki vardir.
Senin de devamli bir fark var yazilarinda
Yüregine saglik güzeldi
Sonsuz sevgimle