CİNLERLE BİR GECE
Nasıl anlatacağımı bilemiyorum...aklıma gelince hala kalan tüylerim diken diken oluyor. Aklımı o anılardan uzaklaştırmak istiyorum,içerisine ölen sevdiklerimi atıyorum,en neşeli en üzgün anlarımı yine de olmuyor. Bir köşesinden başını uzatıp "burdayııım" der gibi o üç harfliler..
Üç harfli yani CİN’ler.
Ben her üç harfli dediğimde veya dendiğinde ayıp olmasın onlara, isimlerini anmazsam saygısızlık olur da kızdırırım zannıyla isimlerini zikrederim."CİN’ ler" derim. Bugüne kadar ben öyle dediğimde kapı aralığından veya karanlığı sıyırıp " Efeeem" diyen bi Cin’e rastlamadım.
Bir sene kaçkar dağlarının zirvelerindeki yaylamızdan,dağın eteklerinde kurulu ve konaklama yeri olarak kullanılan eski yaylaya indik. Yukarılarda serpiştiren kar, zirveden esen sert rüzgarla işbirliği yapıp buz kesiyordu adeta tepelerde. Biz de hayvanlarımızı ve alabileceğimiz kadar eşyayı,katığı alıp konaklama yerine gelmiştik.
Akşam olmadan ateşi yakıp karşısına kurulduk..Hayvanlarımızı konakladığımız eski yayla evinin ahırına yerleştirince içimize nerdeyse gözle görülebile elle tutulabilen bir huzur oturdu.Ta ki, akşam olana kadar.
Akşam havanın karanliğa düştüğü saatlerde yaylanın yukarılarındaki makilikten ince bağrışmalar duyduk. Yanımda bulunan Dayım "gelen var" deyince biraz rahata verdik.Fakat gelenler sadece bağırıp çığlık çığlığa dalları sallıyorlar,bir türlü yakına gelip kim olduklarını göstermiyorlardı.
Bir ara yayla evini arkaasına "GÜMM" diye bir cisim vurdu..Hepimiz ayağa fırladık.Ben o zamana kadar "Cin" ’lerle karşılaşmış olmadığımdan,seslerin sahibi olarak yakın yaylaların yaramaz ,muzip çocukları olduğu kanaatindeydim.
Bir müddet bağırışmalar yayla evine iyice yakınlaşınca daha iyi ve anlaşılır olmaya başladı.Çığlık çığlığa ve derinden ince sesleriyle "gittiiiilerrrrr...buralaaaarrr biziiiiiimmmmm....giiitttiileeeeerrr....eeeeeeee" diye köşelere vurmaya başladılar. Bir ara kalın kestane ağacından yapılan kapının aralığından dışarıya baktım.Karanlıktan bir şey seçemedim. Tam başımı çevirecektim ki.... masmavi ,iki insan boyunda ve insan kalıbında dumanların döne döne evin etrafında gezindiğini gördüm..
Yanımızda bulunan yaşlı amca, okuduğu Kur’an_ı bir kenara bırakıp ateşten aldığı büyük bir odunu üzerindeki kor haldeki közlerine aldırmadan kapıyı açtı ve " Bismillaaaah " diyerek " ve arkasında "Defolun bee burdaannn " diye haykırarak o mavi dumanlara doğru fırlattı.
Mavi uzun dumanlar üzerindeki közlerin gece karanlığında izli mermi gibi ışıldadığı odunun atıldığı taraftan uzaklaşarak,yaylanın aşağısındaki ormana doğru çğlık çığlığa uzaklaştılar.
O yıldan sonra bir kaç sene yaylaya gitmedim. Yayladan gelenleden mavi dumanların yaylanın muhtelif yerlerinde göründüğünü anlattılar...
Bazen kaybolan hayvanları dağlara yakın...yaylamıza uzak yerlerde sapasağlam oldukları halde yere mıhlanmış gibi bulduklarını anlattılar.
Bir gece köy mezarlığından " Senahummm..Senahummm" diye sabaha kadar bir Cin’in ağladığını duyduk, arkadaşlarımızla. köy hocasına haber verdik. O bize "Ayetel Kürsiyi okuuun..besmele ilen sora daaa gidip uyuun" dedi. Biz de duayı okuyup sabah ezanına kadar " Senahuuummmm...Senahuuummm" diye ağlayan Cin’i dinledik.
Karanlıkta yolunu kaybeden yaşlı ve derviş akrabamızın karşısına çıkan Cin’lere dua ederek yerde çizdiği halkanın içerisinden nasıl nasihat ettiğini,Cin’lerin onu kandırıp halkanın içerisinden çıkarmak için nasıl yaşlı adamın ölen babası,oğlu suretinde göründüklerini dinlemiştim.
Aynı olayı farklı zaman ve mekanda yaşayan bir insan olarak,bu boyutun ne kadar hakikat ve tehlikeli oladuğunu/olabileceğini tahmin ediyorum.
Besmelesiz yatmayın...o kadar söyleyeyim.
Bir daha ki anımda yine bizzat yaşadıklarımı yazacağım..Görüşmek üzere..
YORUMLAR
öncelikle kutlarım abi...bazı yazılar gibi başında sıkılıp kestirip atılmıyor, okurken sanki senin dilinden duyuyorum ben hikayeyi bu güzel. paranormal olaylar yüzyıllardır hep ilgi çekici olmuştur...vatikanın özel kasetleri ve gizli belgeleri olduğu gibi, ülkemizde de özellikle topkapı müzesinde saklanan (cin çağırma kitabı) tam adını yazmadım arapça ve uzun diye...bulunmakta ve saklanmaktadır...benim de çok ilgimi çeker bu tarz konular ve son olarak erolabi nette "karadedeler" olayını araştır seveceğini umuyorum...saygılarımla...
erolabi
Yorumun için teşekkür eder sağlıklı ve hayırlı işler dilerim..