- 1004 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
MEGALOMANİ ÜSTÜNE
İnsanlar, bilgi ve bilgelik yönünden 4 gurupta kategorize ediliyorlar: 1- BİLDİĞİNİ BİLENLER, 2 – BİLDİĞİNİ BELMEYENLER, 3 – BİLMEDİĞİNİ BİLENLER 4- BİLMEDİĞİNİ BİLMEYENLER.
Birinci guruptakiler, herkesin saygı duyduğu, bilgisi önünde saygıyla eğinilen bilge kişilerdir. İkinci guruptakiler de aynen birinci guruptakiler gibi bilgili, ancak bilgisi yanında tevazu sahibi olmaları nedeniyle bunu bırakmaları salık verilen kişilerdir. Üçüncü guruptakiler ise sürekli öğrenme ihtiyacı içinde olan öğretilmesi, eğitilmesi gereken kişilerin bulunduğu guruptur.
Gelelim 4. gurupta olanlara, yani BİLMEDİĞİNİ BİLMEYENLER grubuna. İşte toplumların en çok çekinmeleri gerekenler bu grupta olanlardır. Bir ruhsal bozukluk olan MEGALOMANİ daha ziyade bu grupta olanlar arasında yaygındır. Sözlük anlamı “Hastalık derecesinde büyüklük iddiasında olma, büyüklük, kendini büyük görme hastalığı” olan bu ruhsal rahatsızlık önce KENDİNİ BİR ŞEY SANMA kıvılcımı ile başlar, daha sonka KENDİNİ ÇOK ŞEY SANMA dürtüsü ile aleve, daha daha sonra da KENDİNİ HER ŞEY SANMA yangınına dönüşür. Bu öyle bir orman yangınıdır ki, gelişen ve gelişmekte olan teknolojiler gerçek anlamdaki orman yangınlarının söndürülmesinde bir çok ve değişik alternatif geliştirmelerine karşınbahsini ettiğimiz diğer sanal yangına ne yazık ki psikolojik bir çare bulamamışlardır.
Aslında BİLMEDİĞİNİ BİLENLER’in Megaloman olma ihtimalleri yoktur. Bilmediklerini zaten bilmektedirler. BİLDİĞİNİ BİLMEYENLER’in ise bu pisikolojik rahatsızlığa düçar olma ihtimali yoktur. Esasında bunların her şeyi bildiğini iddia etmelerinde sosyoloşik bantık da yoktur.
Megalomanların en fazla serpilip geliştikleri ortam, YAĞCILAR’ın mebzul miktarda bulunduğu topluluklardır. Megaloman adaylarının ruhlarında zaten var olan HERŞEYİ BİLDİĞİNİ SANMA tohumu, yağcılarının SEN NEYMİŞSİN BE ABİ pohpohlamasıyla çiçek açar. EN BÜYÜK SENSİN, SENDEN BÜYÜK YOK yağlaması ile doruk noktasına ulaşır ve onu bir KİBİR ÇINARI haline dönüştürür. Megalomanların en çok kullanıldıkları alanlar da
Tilki gibi kurnaz, hinoğlu hin, kişisel çıkarların kol gezdiği toplululuklardır. Bunlar çıkarları gereği gönüllü bir şekilde YAĞCILIK rolünü üstlendiklerinden, bu megalomanlara istediklerini kolayca yaptırabilirler. Amaçlarına ulaştıklarında da onları bir paçavra gibi savrup atarlar, onları sözde yücelikleriyle baş başa bırakırlar.
MEGALOMANLAR, kültür düzeyi yüksek toplumlarda asla bir tehlike olarak görülmezler. BİLDİĞİNİ BİLEN gerçek aydınlar bunlara sadece acırlar. Toplumsal sorumluluklarına mudrik bu aydınlarımız olduğu müddetçe de bu MEGOLAMANLAR hak etmedikleri önemli makamlara gelme şansları da pek yok gibidir.
--------------------------------------------------------------------------------