- 1084 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Sevdanın Çıkmaz Sokağı
SEVDANIN ÇIKMAZ SOKAĞI
Gecenin tam ortasında bir ses duyuyorum. İçime damla damla biriken bir yorgunluk var. Göz kapaklarımdan süzülen birkaç damla yaş anlatıyor her şeyi sessizce ve acıyla.
Böyledir ya hep gönül hazan mevsimini yaşar içten içe ve iklim başkalaşır artık bu demlerde. Her gün biraz daha unutuluruz, bir ertesi zamana ise zaten hatırlanacak hiçbir şey kalmaz. Yaşamın renklerini yitiririz değersizce…
Ne çıkıp biraz dolaşmak, ne de bir kitabı alıp karıştırmak tat vermez artık. Derinden gelen bir melodi doldurur odamızı ama sözleri hep kaçırırız. Bir manası yoktur artık müziğin de, sözlerin de…
Hangi caddeden gitsek, hangi köşeden dönsek hep ona çıkar yollar ya da onun nefesiyle dolu sokaklara. Sonra yavaş yavaş anlarız aslında yaşam denen saatin ona kurulduğunu, hep onun kapısında son bulduğunu. Hala inatla gider çalarız kapısını oysa o çoktan vedasız bir ayrılık olmuştur bu sokaklarda. Bundan sonra sesini duymak değil, soluduğu havayı bile solumak ne kadar uzaklaşır bizden. O bedeniyle terk edip giderken bizi hep yanımızda sandığımız, bir nefes kadar yakın ve o kadar alışılmış var saydığımız soluğu bile uçup gitmiştir bit tılsımla.
Bu andan sonra artık her şey matem rengine boyanmıştır. Tıpkı siyah bir gecenin yaşamın kıyısına yansıması gibi. Hazin bir deniz, acı dolu bir gökyüzü ve gölgelerle dolu kaldırımlar… İşte hepsi budur ondan yadigar kalan. Oysa onları bile hatıra diye biriktirmeye başlarız gökyüzüne asılmış yüreğimizin içinde. Çünkü bu matem renkli gece, bu deniz, bu martılar onun gidişine bu kadar suskun bir cevap verir.
Yürek başka bir iklim, başka bir mevsim bilmez artık. Çoktan başlamıştır en derinlerde hazan mevsiminin saltanatı. Yaşanmış ne varsa bir bir canlanır gözünüzde. Biraz silik, biraz soluk…
Sevdanın çıkmaz sokağında yine onu arar, yine onu beklersiniz gelmeyeceğini bile bile. İmkansız aşkların ruh gücünü yaşarsınız başka bedenlerde. Neden dersiniz bu şehir bu kadar soğuk , bu sokaklar böyle boş ve yüzlerdeki çizgiler böyle karanlık? Oysa düne kadar onun soluğuyla doluydu bu sokak ve onun yüreğiyle sımsıcak.
Atık beyhudedir beklemek de, ümit etmek de. Gönül bir hicranı yaşarken donmuş bir serçenin son çırpınışıdır bu feryat. Zamanı gelmiş ve yaşam mücadelesinde yenik düşmüştür bu çığlık. Yine aynı sokakta son bulur köhne bir hayat daha. Çünkü sevdanın çıkmaz sokağı bir tek ona çıkar. Oysaki o çoktan çıkmıştır bu sokaktan…
M.G
YORUMLAR
Sevdanın çıkmaz sokağında yine onu arar, yine onu beklersiniz gelmeyeceğini bile bile. İmkansız aşkların ruh gücünü yaşarsınız başka bedenlerde. Neden dersiniz bu şehir bu kadar soğuk , bu sokaklar böyle boş ve yüzlerdeki çizgiler böyle karanlık? Oysa düne kadar onun soluğuyla doluydu bu sokak ve onun yüreğiyle sımsıcak.
Atık beyhudedir beklemek de, ümit etmek de. Gönül bir hicranı yaşarken donmuş bir serçenin son çırpınışıdır bu feryat. Zamanı gelmiş ve yaşam mücadelesinde yenik düşmüştür bu çığlık. Yine aynı sokakta son bulur köhne bir hayat daha. Çünkü sevdanın çıkmaz sokağı bir tek ona çıkar. Oysaki o çoktan çıkmıştır bu sokaktan…
Ne kadar feryet da olsa hayat ümitle yaşamaktır.o kadar sürprizlerle doludur ki hayat ne ile karşılaşacağınızı bilemezsiniz efendim aşkınız büyük sevdanız yüce olsun.Hayat boyu mutluluklar siiznle olsun temennisiyle güzel bir makale okudum.yüreğinize sağlık.selam ve sevgilerimle kalın sağlıcakla...
"Gönül bir hicranı yaşarken donmuş bir serçenin son çırpınışıdır bu feryat. Zamanı gelmiş ve yaşam mücadelesinde yenik düşmüştür bu çığlık."
hayat öylesine garip ve sürprizlerle dolu ki,kaybedildi zannedilen mücadeleler,kazanç hanesine az da olsa mutlaka artılar yazar...
bir bakarsın hazanda bile sevda kokan çiçekler açıverir gönül bahçesinde...
tebrikler berg-i hazan...
belki yaşananlardan bizim payımıza da bu eşsiz satırlar düşmüştür,kimbilir...
Ne çıkıp biraz dolaşmak, ne de bir kitabı alıp karıştırmak tat vermez artık. Derinden gelen bir melodi doldurur odamızı ama sözleri hep kaçırırız. Bir manası yoktur artık müziğin de, sözlerin de…
Hangi caddeden gitsek, hangi köşeden dönsek hep ona çıkar yollar ya da onun nefesiyle dolu sokaklara. Sonra yavaş yavaş anlarız aslında yaşam denen saatin ona kurulduğunu, hep onun kapısında son bulduğunu. Hala inatla gider çalarız kapısını oysa o çoktan vedasız bir ayrılık olmuştur bu sokaklarda.
..................
"aynı dili değil aynı duyguları paylaşan insanlar anlaşabilir" diyordu sanırım Mevlana... işte bu yazı da böyle bir yazı...benim duygularıma da tercüman olanlardan biri de bu... her satırında, her cümlesinde, her noktasında virgülünde ziyadesiyle kendimi buldum, yüreğinize sağlık... 10 tam puan benden yine...