Dünümdeki Anı
Cesaretim yok.
Dünümü bugün eylemeye.
Ruhumu bir kez daha teslim edemem. İçimdeki masumiyet naçizane fikirlerinle soğuk duş alıyor şimdilerde.
Ben ıslak bir ruh, sen kimliği silik dramatikmişsin meğer.
Suretin suretimi sevseydi engellere rağmen, ben koşulsuz bugünün mültecisi olurdum.
Etmem mi sitem? Etmez olur muyum hiç.
Donuyordum yaz günü, senin sıcaklığınla ısındım.
Nadasa bırakmıştım arazimi. Tohum attın. Suladın. Emek verdin. Yeşermeye başladı ki. Tekrar yaktın.
Şimdi simsiyah toprağım.
Cesaretim yok.
Gücüm yok.
Ne bugünüm de, ne de yarınımda varlığını hissetmeye.Ancak…
Nihayetim var.
Sensizlik!
YORUMLAR
bu yazıda kendimi gördüm birden yazınız şiir kalitesinde ve ritminde olduğu için kabul ederseniz bir şiirimle size katılmak istedim umarım beğenirsiniz
sevgiyle
ESKİ KÜLÜNDE
Eski defterlerin yeni sancısı
Hala ellerin, ellerin elinde
Dürüst sevgilerin en yalancısı
Sevda türküleri neden dilinde
Nefesimle ısıttığım gecede
Sevdam ile büyüttüğüm yücede
Dilime doladığım her bir hecede
Hatıralar darmadağın kendi halinde
Gönlün yettiğine ömür yetmiyor
Ömür yorgun amma hasret bitmiyor
Son bakışın gözlerimden gitmiyor
Bin kere ölüyorum bir hayalinde
O gün ruhun ruhuma sinmiş
Büyük fırtınalar aşkınla dinmiş
Gün gelip büyük aşk hicrana dönmüş
Yapraklarım can vermiş kendi dalında
Can veren yapraklar tek tek savrulur
Bitkin beden bir kenara kıvrılır
Bütün ümitlerim birden Kavrulur
Bir ümit yeşerir eski külünde
Tamer TAŞ