- 425 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Baskı
Belki de üzerimdeki etkisinden dolayı onun şefkati bana plastik gelirdi içine girmek o kadar zordu ki asla başaramadım… Onunla geçirdiğimiz yıllar boyunca… Sarıldığımızda bile içimde ona karşı bir kızgınlık vardı o da benimle ilgili yine yanlış bir şey yapacak böyle yapmasın buna izin vermemeliyim gibi şeyler düşünüyordu o anda…
Bu ruhumu sardı bir süre sonra zaten büyüyordum daha doğrusu büyümeye çalışıyordum. O dönemlerde sizinle olan şey ne olura olsun sizi bırakmak istemez buna da geçmişiniz denir. Yanlış anlaşılmasın bu sözlerim geçmişimden kurtulmak istediğim anlamına gelebilir. Bu doğru değildir, geçmişimde gurur duyduğum pek çok şey yaşadım ki zaten kötü şeyler de yaşamadım ama sadece bunu üzerimden atmak isterdim yaşamamış olmayı değil sadece üzerimden atmayı…
Dedim ya asla beni bırakmadı bu diye sonradan başka bir versiyonuyla karşılaştım bunun: eziklik. Aslında arkadaşlarım arasında ağırlıklı bir tarafım vardı, sözümü dinletirdim, isteklerim yerine gelirdi, samimi olurlardı insanlar bana karşı, kısacası önemsenirdim. Zaten bahsettiğim eziklik arkadaşlık duygusu içinde değil asıl kendi içimde ve bazı olaylara yaklaşımımda vardı. Kendi kendine karar verememek başkalarından yardım istemek her zaman.. Henüz çocuğum psikolojisi ki yaşımda büyüktü bunları söylediğim zamanlarda, karar verecek kadar büyük ama cesaret edemeyecek kadar küçük.
Sonra başkaları da üzerimde o etkiyi kurarak bana dominant olabileceklerini anladılar. İşte geçmişimden aldığım en büyük yara… Artık kimseye sözümü dinletemez olmuştum ve bunun cinsiyetimle alakalı olduğunu sanıyordum. Öyle değildi bu benimle ilgiliydi baskıya alışmış olmam beni fazlasıyla uysal yapıyordu.
Sonunda biri çıktı karşıma ve olayların farkına varmamı sağladı beni özgür bırakma hevesi içindeydi ama bu heves için yaptıkları da beni etki altında tutmaktan başka bir şey değildi. Ama en azından düşünebiliyordum artık. Düşündüm, düşündüm, düşündüm, düşündüm ve yine düşündüm. Ve şimdi buradayım, çok düşünen insanların geldiği yerde: ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde. Burada utanmama çekinmeme ve baskı altında olmama gerek yok burada kimse beni baskı altına alacak kadar salak değil buradakilere deli diyorlar ama yanılıyorlar buradakiler kendi halinde başkalarının işine karışmayan insanlar. Belki herkes böyle olsaydı ben de delilerle uğraşmak zorunda kalmazdım ve beni deli sanmazlardı. Sonuç olarak bu kararsızlığım hayatımda yapmak istediğim birçok şeyi yapamama sebep oldu ama yine de teşekkür ederim baskı ruh ve sinir hastalıkları hastanesine doktor olarak giremesem de hasta olarak girmeme yardımcı oldun. Teşekkürler herkese, tüm baskıcılara…