- 39638 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
ROMAN ÖZETİ: DONKİŞOT
Bu romanı, lise yıllarında falan okumuştum yanılmıyorsam.Aklımda kalan kahraman Donkişot ve eşeğin üzerinde kendisine yardımcı olan Sanço Panço’ydu.Bir de Donkişot’un yel değirmenleri ile olan savaşını hiç unutmamıştım.Hatta uzun yıllar öncesi tv.da filmi bile gösterilmişti.
Bence yazmak kadar okumak da çok önemli. Okumadan yazmaya çalışmak notasız bir müzik dinlemek gibi gelir bana.
Acılı İskender kebabı yemiş gibi bağır da bağır,nefesin yettiği kadar!Böyle algılarım;okumadan yazmaya çalışmayı.
Nereden aklıma takıldı Donkişot bilmem ki,sıkıntılı Pazar koşuşturmalarımın arasında…Mizahi bir roman olduğunu bilmeyen yok zaten.Bu romanın içeriğinde olan ince ironiden ne gibi dersler çıkarabilirim diye tekrar okumak isteği doğdu, bende.
Kitaplığıma şöyle bir göz gezdirdim. Bulamadım.Belki okuması için bir arkadaşıma vermiş olabilirim,yıllar öncesi.(Ne yazık ki,verdiğim kitaplarımın hiç birisi geri gelmedi.Huyum kurusu;”yok” da diyemiyorum)
Neyse Donkişot kitabını marketten 2.95 tl ye aldım.Marketten roman almak hiç hoşuma gitmez.Roman almanın da bir raconu vardı,gençlik yıllarımda.Kitapçıya girer,raflardaki sıra sıra romanları izleyip arasından birini çekmek haz verirdi bana.Şimdi öyle mi?Git,büyük marketten domates alır gibi al ge!
Evet!Dört yüz yıl önce yazılan bu roman şimdi bile okunduğunda güncelliğini koruyor ve ders veriyorsa;bu yazan kişinin ne kadar usta bir yazar olduğunun işareti bence.
Romanın burada kriterini yapacak değilim.Googel’ e tıklanıldığı zaman çarşaf gibi önüne seriliyor ne istersen.Oradan kopyacılık de yapmak çok kolay.Ama kişi kendini kandırmaya razıysa ne diyelim!
Şimdi;müsaadenizle kendime özgü romanı özetleyeyim bakalım,başarabilecek miyim?
Romanın Adı :DON KİŞOT
Yazarı : Miguel de Cervantes
Sayfa Sayısı : 307
Türü : Mizahi,Satirik(yergi,hiciv)
Basıldığı Yıl :1605
KAHRAMANLAR:
1- :Don kişot. Asıl adı,Alonso’dur.Elli yaşlarında ince yüzlü,sivri sakallı ve bıyıklı maceraperest,hayalci birisi.
2- :Sanço Panza. Saf bir köylü olup,Donkişot’un yardımcısı.
3- : Dulcinea del Toboso.Donkişot’un sade bir köylü kızını sevgilisi olarak kabul edip ismini bu şekilde verdiği kız.
4- :Perez.Köyün papazı.
5- :Nikolas.Köyün berberi.
ÖZET:
Sürekli şövalye kitapları okuyan bir köylü,zamanını doldurmuş şövalyeliği tekrar canlandırmak için gezginci şövalyeliğe(orta çağda silahlı savaşcı) heveslenir.Hayallerinde yaşattıklarını gerçek sanarak maceraya atılmayı düşünür.Köyündeki papaz ve berber onu vaz geçirmek isteseler de kararından vaz geçmez.Eski bulduğu demirlerden tenekelerden şövalye elbisesi ve silahları yapar.Amacı,insanları kötülüklerden korumak ve kahramanlık yapmak.
Rossiante isimli atıyla yola çıkar.İlk karşılaştığı hanı şato sanarak,han sahibine şövalye olduğunu söyler.Han sahibi,Donkişot’un komikliğine güler.Şövalyeliğini tasdik eder ama bir de yardımcı bulmasını salık verir.Bunun üzerine tekrar köyüne dönüp,iyi niyetli Sanço Panza isimli bir köylüyü ikna ederek onunla birlikte tekrar yollara koyulur.Donkişot atıyla önde,Sanço Panza da eşeğiyle arkada.
İlk karşılaştıkları yel değirmenlerini insanlara kötülük yapan düşman sanarak değirmenlerin kanatlarına saldırır.Yardımcısının iknası faydasızdır. Tabi ki yaralanır.
Köyüne gelip hasta olarak yatıp dinlenir.Papaz ve berber,Donkişot’un kitaplarını yakarlar,okuyup hayal kurmasın diye.
Sonra serüven yine başlar.Koyun sürülerine birbirleriyle savaşak olan düşman askeri sanıp saldırır.Yine sonuç hüsran.Çobandan bir ton dayak yer.
Yolda esirleri kurtarır.Onlardan sonunda dayak yer.
Haydutlara saldırır.Sonunda yine hüsran.Dayak yer.
Hayvan tacirlerinin aslanlarına meydan okur. Her ne dense aslanlar,dışarı çıktıktan sonra tekrar kafeslerine girerler. Donkişot, kendisinin korkusuz bir şövalye olduğuna inanmıştır artık.
Sanço panza’ya fetih ettiği yerlerden birine vali olarak atayacağını söylemiştir.
Yolları av partisine çıkmış olan Dük(Prensten sonra gelen soylu kişi) ve Duses’ e(bir kadının prensesten sonra ulaştığı unvan)rastlar. Onların şatosunda günlerce misafir olur.Dük ve duses,onlar için bir oyun uygular gizlice. Sanço panza’yı bir adaya vali olarak gönderirler.Orada Sanço’nunun başına gelmedik kalmaz.Adamcağız valiliği bırakıp sıradan bir köylü olarak köyünde yaşamayı tercih eder.
Donkişot da yolda rastladığı başka bir şövalye tarafından yenilince köyüne gidip inzivaya çekilir.Sonunda ölür.
Artık gerçekle yüz yüze kalmışlardır.Bu insanlara iyilik yaramaz diye düşünürler.Çünkü hep alay edilmişlerdir.
ANAFİKİR :
Hayallerle gerçekler hiçbir zaman bağdaşmazlar.
YORUM : Sürekli kitap okuyarak hayal alemine girmek insanı gerçek yaşamdan uzaklaştırıp toplumdan dışlayabilir.
YORUMLAR
Bence yazmak kadar okumak da çok önemli. Okumadan yazmaya çalışmak notasız bir müzik dinlemek gibi gelir bana.
bu altın değerindeki sözüne can-ı gönülden katıldım ayhan abi.
okudukça insan daha iyi yazıyor.
yazını büyük beğeniyle okudum.
tam puanımla.
saygımla.
meselci tarafından 10/9/2010 10:42:27 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sürekli kitap okuyarak hayal alemine girmek insanı gerçek yaşamdan uzaklaştırıp toplumdan dışlayabilir.
Bu sözü beğendim, tıpkı bizim sitenin bize yaptığı gibi... Varsa yoksa edebiyat defteri, başka hayatımız yok gibi.
Emek verilip hazırlanmış bir yazı kutlarım Ayhan Bey.
Saygımla...