- 749 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
SOR/MA
Sol yanım ağrıyor
Dokunmadan sanki soğuk yemiş üşümüşlüğüne
Paslı bir bıçağı duvardan söker gibi
Sanki..!İnme inmiş gibi
Kilitlenmiş tüm kapılar kaç kilit vurmuşlar,kaç tane kapı koymuşlar sırt sırta.
Birini yıkıyorum kapının sonra arkasından bir kapı daha birbiri ardınca sanki tekmiş gibi
sabit kıramıyorum.Bir türlü açamıyorum.Bir türlü sana varamıyorum.
Asma kilitlerle üzerine kaynak yapılmış sanki.
Anahtarı arıyorum.Bakınıyorum
Her taşın altını /tüm sokaklara ama yok işte.
Bütün anahtarlara toplu mezarmı yapmışlar
Hepsini diri diri gömmüşlermi.
Hiç mi acımazlar kilitli kalmış kapılara.
Ne suçu var onların paslanıp iyice , çürümeye yüz tuttular.
Rutubet kokuyor ,boyanmayan yanları.
Yok ittiriyorum ama olmuyor gücüm yetmiyorki.
Yinede arıyorum kan ter içindeyim.
Güneşi görmek istiyorum neredeyse sabah olacak.
Ama yok lar işte bulamıyorum.
Kapanıyorum toprağa.
Bütün gücümle ağlıyorum.
İçimdeki bütün yaşla beraber kanda akıyor bir bakıyorum .
Büyük bir okyanusun içinde batmamak için çırpınıyorum.
Sanki bir şey beni ayaklarımdan dibe doğru çekiyor.
Ama ben feryat ediyorum.
İmdat!
İmdat!
Bir anda güneş doğuyor her yerde ıslak otlar.
Yürüyorum çıplak ayaklarımla.
Ayağıma batan taşlar umurumda değil.
Yürüyorumda bu ardımdan gelen gölge benim değilki.
Ne çok tanıdık birine benziyor.
Onca yıl aradan geçmesine rağmen...!
Rüyamıydı bu...?
Soğuk ,ayaz bir sabaha uyanışlarım başlıyor
Bu güz/de nerden çıktı ?
Hangi uyanmışlığıma soğuk nefesini üflüyor.
Bilmezmi ki ben soğuğu hiç sevmem.Hep üşür yüreğimin al entarisi.
Açılmamış gözlerimin yumukluğunda belli belirsiz gölgeler arasından ararım seni,
bildiğim tüm şarkıların keman sesine yüklediğim baharsız taçlandırdım papatyalarımı.
Soğuk ayaz bir sabah,Sesinin tınısında bir şarkı mırıldanıyorsun.
Yapışmış kulağımın içindeki sol köşeye.
Yüzüm üşümüş alına/ mor karışmış,sevdama hüzün bulutları çöreklenmiş.
Buz kesmiş yanağıma kocaman cüssesiyle bir damla yaş akıtarak geçiyor içimden kopan ateş parçalarıyla.
Bilemessin bu sabah çok soğuk.Bu soğuklar bana seni hatırlatır.Daha bir üşürüm yokluğunda.
Ama göynüm zezzelede kalmış garip bir kuş gibi sırılsıklam titremekte yanmışlığımla..
Elime aldığım dinamitlerle uçuruyorum kanatsız düşlerimi.
Sana söylemlerim var hepsinde .
Göynüm /göynüne /gönyn koydu.
Gayrısını sen bilirsin.
Bu çıkmaz soğuk sabahın ardından gelen gölgede neyin nesi...?
Vakit kime soruyor bilmecelerini.?
Benim bilmediğim gizli oyunlar sahneleniyor.
Ben çekildiğim köşemden sadece izliyorum.Tabir edemediklerimi.
Bu çığırtkan ıslık ve senin adımlarının gidişiyle irkiliyorum.Yutkunamıyorum bağazıma bir yumruk çörekleniyor /göz çukurlarım acımaktan kaskatı .
Sen bilmessin çok soğuk bu sabah.
Ayaz yemiş kurşunlar son nefesini tükürüyor kucağıma.
Başkalaşmış /bakışlarıma aldırmadan ağlayışlarım sürüyor.
Sende bulduğum kırıklıklarımı bir yenisini daha ekliyorum.Çalma kemancı zor soluduğumu ,nefessiz kaldığımı görmezmisin.
Sağımdaki tükrüler beni yine dinlemez hep "o gitti "dediğim şarkılara bir kulp takar..
"Sevmeseydin/ sevmeseydin" keşke demekle yetinir.
Bu sabah çok soğuk.Üşüyorum inadına .Üşüyorum sıcakta kalmış yokluğunla.
Üşüyorum cebelleşen öbür yanımla.
Sevda dedikleri buhran beni benden alan.
Tümseklerde resimlerimle kala kalıyorum.
Senin yüzünü hatırlamak için kalbimi açıp bakıyorum.
Oda ne?
Tüm suretlerde sen varsın.
Çıldıracak gibi oluyorum.
Bu sen/misin.
Ya bu /ya bu/ya bu
Sen hemencecik yanımdaki kuşmusun.
Daldaki çiçekmisin
Alnaya bakankenki yüzümmüsün.
Kurumuş /kırılmış /dalmısın/Gözlerimden inen yaşmısın/
Sen /sen /sevdiğimmisin/Benimmisin /Elinmisini /Kiminsin.
Bakma ağladığıma .
Benim yüreğim keskin bir bıçak gibi.Zararım kendime .
Ben sana nasıl kıyarım.
Gülü dalından /seni canımdan/ kendimi yolundan nasıl çekerim/
Sorma halim benimde bilmediğim gibi nicedir
cigara dumanına efkarım gizlidir
Bitmiş sandığım hicazlar sol yanımı vurmuş
bir boşlukta gibiyim,sorma neden
Hayat tekerrürden ibaretmiş
Bir daha tekerrür ettirmem bu sahneyi
Bir daha öksürdüğümde kan akmaz avuçlarıma
Bir daha sen gibi sevilmez/ sevilen
Ben yok gibiyim,sorma neden
Ay ışığına saplanan sancılar
Yıldızlara karışmış
Benim halim sana malum olmadıysa
Hissetmediysen içinde
Susuşlarım başlar,sorma neden
Bu son kalem kırıklarım
Can çekişlerimin hiçe sayıldığı anlar
Damarımdan çekiler zamanların
Şerapnelle kavgası
Yinede bilmiyorum ,sorma neden
Nedensizdi sevmelerim
Nedensiz çöllerde yatışım
Nedensiz ayazlarda üşüyüp sen diye kalışım
Nedensiz bir dünyada kaybolmaktayım
............
Buna rağmen sorma neden
Sor/ma .........................
...........................................
....................................................
YORUMLAR
Biri beni anlattı sanki. Bu kadar olur..Pes! Tebrik ediyorum hem de çok....
Sevgiler..
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı
Bu sabah çok soğuk.Üşüyorum inadına .Üşüyorum sıcakta kalmış yokluğunla.
Üşüyorum cebelleşen öbür yanımla.
Sevda dedikleri buhran beni benden alan.
Tümseklerde resimlerimle kala kalıyorum.
Senin yüzünü hatırlamak için kalbimi açıp bakıyorum.
Oda ne?
Tüm suretlerde sen varsın.
Çıldıracak gibi oluyorum.
Bu sen/misin.
Ya bu /ya bu/ya bu
Sen hemencecik yanımdaki kuşmusun.
Daldaki çiçekmisin
Alnaya bakankenki yüzümmüsün.
Kurumuş /kırılmış /dalmısın/Gözlerimden inen yaşmısın/
Sen /sen /sevdiğimmisin/Benimmisin /Elinmisini /Kiminsin.
İmgeli şiirleri fazla sevmem. Bu şiirde her şey olması gerektiği kadar.
Nesir gibi bir şiir. Şiir gibi bir nesir.
Benim her yanım ağırıyor. Ne olaca şimdi?
Sol yanda ne ola Ki?
Tebrikler. Gayet güzel kurgulanmış ve kaleme alınmış.
Selamlar.
Ülviye Yaldızlıı
Sık sık bu yazılardan yazmayın lütfen elimizde o kadar çok yıldız yok ki..
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı
Güçlü kalemini seviyorum. İmgeler yazıya renk katmış. Çok etkilendim arkadaşım. Tebrikler. Sevgilerimle..