O Gibi
İstanbul’da sonbahar vakti gelmiştir. Yalnızlığınızı giyin ve sokaklara atın kendinizi.
Üşüyen ellerinizi ceplerinize sokun, tutacak başka eller yok. Sımsıkı sarsın ruhunuzu çaresizlik hissi. Korkuyla atın her adımı, arkadan biri seslenmeyecek çünkü.
Yalnızsınız.
Bildiklerinizi kendinize fısıldayın, yalnızlığınızın yükümlülüğünü bilin.
Sokaklar ıssız değil, kaybolun insan selinde. O kalabalıkta yalnızlığınıza dokunun.
Yağmur başladığında İstiklal’de, durun ve dinleyin melekleri düşerken.
Sığınmayın saçak altlarına, pasaj içlerine…
Arının o kötü ruhlarınızdan.
Bencilliklerinizden, tahammülsüzlüklerinizden, menfaatlerinizden…
Martı seslerini duyun kalabalığın içinde.
Boğazdan geçen geminin son yolcusu olun.
Yalnızlığınızı alın, tıpkı İstanbul gibi.
Gölgeniz kalabalık olsun, benliğiniz nihayetsiz ve yalnız.
Tıpkı İstanbul gibi.