- 758 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SOĞAN GİBİ KOKMAK!
İnsanları küçümseyip yüz çeviren; böbürlenerek, kibirlenerek yürüyen bilsin ki, Allah kendini beğenip övünen bir kimseyi sevmez. Büyüklük taslayan her zorbanın kalbini mühürler. Kulluk etmeyi büyüklüklerine yediremeyenler, alçalmış olarak cehenneme giderler.
Yaradan kibirliyi alçaltır, alçak gönüllüyü yükseltir. Kendini beğenen kimseyi Allah yerin dibine batırır ve kıyamete kadar orada debelenir durur. Kendini beğenen kul zalimden sayılır ve onlara isabet eden azaptan nasibini alır.
Kibir, borç ve azgınlıktan uzak olan cennete girer. Cimrilik, azgın nefis ve kendini beğenme helâk edicidir. Yaratan kibirli kimseyi, komşuları arasında en aşağı seviyeye düşürmedikçe bu dünyadan almaz. Şeytanın huzurdan kovulmasının sebebi büyüklük davası gütmesindendir. Kavakların boylarının uzunluğuna bakıp onları önemli bir şey sanmamalı. Bütün kibirli, meyvesiz ve gölgesiz varlıkların başları bulutlarda sallanır.
Gurura kapılarak emrindekilere zulüm edenler cezasını ağır öderler. İnsanlara yüksekten bakan, gurur ve kibir sahibi aşağılık duygusunu yüzünden kin ve hiddet taşır. Şurasını unutmamak gerekir ki; dünyada hiçbir şey insanı kin besleme duygusu kadar yıpratamaz. Kin büyüdükçe, kin besleyen küçülür. Sevgi de kin de mutlaka karşılık görür.
Fakiri tahrik etmek kibirlenmenin kendisidir. Babadan kalan devlet veya gümüş tepsi içinde sunulan devletin ebedi olmadığını bile bile onlara kibirlenmek hangi aklın kârıdır anlayamam. Sen bu fani dünyada emanetçi olduğunun farkında değil misin? Kendine verilen makamına ve malına gösterdiğin titizliği, yarın mutlaka elinden alınacak ve sorgulanacak olan asıl emanet için niçin göstermiyorsun.
Bazıları geçici devletleriyle büyük olduklarını zannediyorlar. Elinde aslan kabzalı, çatal başlı kılıcı ile her an maiyetinin başını vurmaya hazırlar. Makamları küçülttüklerinin farkında bile değiller. Çünkü küçük insanların makamı büyüttüğü görülmemiştir. Onlar büyük sorumlulukların altında ancak ezilirler. Devletleri ellerinden alındığı zaman koskoca bir hiç olurlar.
Bir gönül kırmanın bin devletle telafi edilemeyeceğini bilerek gönül kırmak, devlet elden gidince yere bakmayı gerektirmez mi? Bu devletlere olan bağlılık ve bu sevgi, asıl devlet sahibine gösterilmesi gereken sevgi ve saygıyı nedense akla getirmiyor. Dünyalık için saatlik planlar yapılır da, yaratılış gayesi akıllara gelmez.
Elimize geçirdiğimiz devletin cazibesine kendimizi o kadar kaptırmışız ki; öteyi ancak cenaze merasiminde aklımıza getiriyor, sabaha unutuyoruz. Günler sayılı, sonun ne olacağını bilmiyoruz ama bir dakika sonrası için de garantimiz de, hazırlığımız da yok. Unutmayın ki; devleti çok olanın hesabı da çok ve zorlu olur.
Gurur, kibir insanı mutluluktan uzaklaştırır. Ve yine unutmayalım ki; bir insan kendisini yüksek görme hırsıyla söz söylerse soğan gibi kokar.
SOĞAN GİBİ KOKMAK! Yazısına Yorum Yap
"SOĞAN GİBİ KOKMAK!" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.