Yazık ki ne Yazık
Bu Tarz Yanlış
İnsanı küçük düşüren, hırpalayan, onurunu zedeleyen iki şey var kanaatime göre; o da men- faat ve makam sevdalısı olmaktır.İnsan oğlu bu ikisine ya da ikisinden birine göz koydu mu uğruna nice yanlışlar yapabilir,akıl almaz yol ve yöntemlere baş vurabilir ve nezdinde bir vesileyle fetva da bulur maalesef .Bu tür sıkıntıları siyasette çok görmüştük,maalesef sivil toplum sahasına da sirayet etti,ediyor.
Geçen hafta Memur-Sen konfederasyonuna bağlı Eğirim Bir Sen’nin delege seçimi oldu, ufak tefek sıkıntılar dikkatimi çekti,duydukların bir kenarda kalsın muhakkak söylentilerin de bir kısmı doğrudur, ancak ben somut olanları ele alayım.
Yakışıksız tavır ve uygulamalar:
-Delege listesine bazı kimselerin müracaatlarına rağmen alınmaması,
-Kendine yakın olanların listeye alınıp yönlendirme yapılması,
-Tam listede kendine göre muhalif olanların isminin önüne işaret bırakılması,
-Başkanın kapıdan üyeleri odasına aldıktan sonra seçim salonuna gitmeleri,
-Listelerden birinin alfabetik sıraya göre değil kendi taraflarının ilk 11 sıraya alarak “bunlara oy verin” tavsiyesinde bulunmaları,
Peki bay başkan bu delegeler senin de diğer delegeler kimin,bunların yüzüne hangi vecihle bakma hakkını kendinde bulabileceğim?Hiç düşündün mü?Yoksa bunlar sendikaya üye olduklarından dolayı bir rahatsızlığın mı var,yarın öbür gün yüzlerce insan bu sendikadan istifa ederse bunun tek müsebbibi şu andaki yönetimdir.Çünkü yanlışa rehavete hatta TOKİ münasebetiyle yapılan zulme bundan daha fazla insanım diyen tahammül edemez etmemeli.
Sadece yukarıdaki nedenler bile şimdiden bu işin içinde ne oyunlar döneceğine işaret ediyor.
Zaten aslına bakarsanız bu sendika başkanının 3.sefer başkanlığa talip olması bile şık değil bunun anlamı şudur;
-Benden başka bu işi yürütecek adam yok,
-Banim yanımda yer almayan versin istifa dilekçesini gitsin,
-Bu başkanlığı ancak ben yürütürüm demektir.
Böyle düşünenleri çok gördük,partileri,vakıfları, dernekleri ne hale getirdiler?
Ne acıdır ki kimi üye bunu ya fark etmemiş ya da kendine güveni yok,varlığını başkalarının varlığına bağlamış,ya da bir şeylerden kokuyor.
.Eğer böyle değilse bu işte nikmet(zahmet) varsa buyurun ben de çekmeye hazırım, eğer nimet(nufuz) varsa benim de yararlanmaya hakkım var.
Beni üye kabul ediyorsun, ama yönetime talip olduğum zaman önümü kesmek için her türlü hileye baş vuruluyorsa ben bu günahın delegenin boynunda olduğuna inanıyorum.
Kedi kendine orijinal marjinal oyunlarıyla fetva bulsalar da kıyamette bu hakkımı onlara soracağım kim haklı kim haksız orada belli olur.Ama dünyaya bakan yüzüyle de mücadele vermeye çalışacağım,bu yazım da bunun bir startıdır.
Eğer bu yönetim,
TOKİ sürecini bu kadar ilgisiz bırakmasaydı,
Aylık gelir gider hesabını en az eEğitim-Sen’liler gibi sendika panosuna assalardı,
Siyasete karşı dik durabilseydi,
Diyarbakır eğitim öğretime bir katkıda bulunsaydı,
Yönetim üyelerinin her biri bir yerlerde idareci olmayıp sendikaya sahip çıkabilselerdi,
Zaten birileri karşılarına çıkmazdı. Ama nerdeeee…Sendika öyle bir hale geldi ki ben eğitim bir üyesiyim demekten utanır hale geldik.
Delege olarak seçilenlere gelince “bir düşünün ,pir düşünün” yüzlerce duyarlı insanın hayallerine gem vurmayın eğer siz de kabiliyet varsa buyurun kendiniz bu yönetime geçin. Artık buna insanın tahammülü kalmıyor.Onurlu bir kimse bu pasif, hesap vermez, siyasetin gölgesi durumuna gelmiş, artık bu etkisiz sendikanın üyesi olmaktan haya eder,etmeli.
Biz adam değil miyiz?Bu sendika buyursun bu haliyle rehavetine devam etsin, ben tüm duyarlı üyelerin bu süreci takip etmelerini ve inancına leke getirirse şayet edebildiği kadar uyarmalarını, etkisi yoksa şayet aidatıyla hiç olmazsa destek vermemesi gerektiğine inanıyorum.
Ne acıdır ki sivil toplum katkılarıyla ayakta olan sivillerin başına bela olmuş.Yazık ki ne yazık!..
Eyüphan KAYA
YORUMLAR
Ne acıdır ki sivil toplum katkılarıyla ayakta olan sivillerin başına bela olmuş.Yazık ki ne yazık!..
Eyüphan KAYA
Güzel tespit.
Yazı da güzel.
Ne var ki insanlar canı yandıklarında adalete sahip çıkıyor.
Gelin bozuk olan ne varsa düzene dair denilince; herkes bir yana çekiştiriyor. Öküzün altında buzağı arıyor.
Halk adına, halka rağmen, halka yapılan ayıp ve zülümleri her zaman kınadım.
Sarı sendikacılığı her zaman lanetledim.
Sahte sivil toplum örğütlerini de lanetlerim.
Halka hiç yararı olmayan dernekler ve esnafa yaramayan esnaf teşkilatlarını da lanetlerim.
Ya sorunların çözümüne katkı vermek lazım ya da ayak bağı olmamak.
Hataları olsa da yürekli hükümeti pek çok konudan dolayı takdir ve tebrik ederim. Yozlaşmayı işaret eden yazınızdan ötürü size de teşekkür ederim.
Selamlar.