GEÇMİŞTEN ANILAR BURSA MACERASI

• 4 Ekim 2010 Pazartesi 00:01:07

MAZİDEN ANILAR

Bu gün alt komşum seslendi Hacı abla ne yapıyorsun
Ne olsun mutfakla boğuşuyorum işim bu biliyorsun güldü halime bak bursa dan misafirim var
Sahi mi görmek isterim
Hadi işini bitir gel deyince güldüm benim işim biter mi ki
Yinede indim bir kahve içimi görüşmek için yalnız bir hanımdı
Kahvaltı yapıyorlar dı selamlaş tık hiç rahatınızı bozmayın deyip oturdum
Sohbet güzeldi misafir Bursa yı anlatıyor çok değişti çok güzel oldu diye Camilerini yatırlarını ve ben dedim Bursa yı çok seviyorum büyük illerimizden biri
Güzel sohbet etmiştik vedalaşıp ayrıldım ama bu sohbet bana yıllar önce yaşadığım bir anımı hatırlattı ve sizlerle paylaşacağım
Yıllar geçti aradan ama dün gibi hatıramda
Bursa da akrabalarım var bir gün davetiye geldi sünnet düğünleri varmış ne yapalım
Gidelim gitmeyelim diye düşündük
Ben istedim gidelim akrabaları mı da ziyaret ederiz deyin ce kabul etti eşim
Eşimle en güzel anlaştığımız konu gezmek gezmeği çok seviyor e benimde ondan kalır yanım yok bu konuda hiç sorun çıkmaz güzel anlaşırız
Karar verildi Ablam ve kızı bizim kızımız gelinimiz ve Busem henüz bebek 5 veya 6 aylık koyulduk yola güzelde geçti Bursa ya girince önce çok sevdiğim akrabalarımızı ziyaret ettik
Gece de otelde olan cemiyete gittik güzeldi güzel geçti yemekler yendi çocuk krallar bibi ışıklar içinde geldi güzel bir tahta oturmuş zenci kılığında adamlar meşaleler le geldi
Zaman akıp geçmişti o gece çok sevdiğim dayım vardı şimdi rahmetli onda kaldık
Hoşsohbetti onun ve eşinin yanında insanın hiç canı sıkılmaz
Güzel bir gece geçirmiştik
Sabah kahvaltı sonrası vedalaştık tekrar görüşmek ümidiyle ayrıldık niyetimiz ulu dağa çıkmaktı
Neyle nasıl diye aramızda konuştuk canım daha önce telefiriğe bindik oysa ben doruklara otellerin olduğu yere gitmek oralarını görmek istiyorum dedim hadi arabayla çıkalım
Nasıl olur mu derken gönlü oldu eşimin başladık çıkmaya çıktıkça ne görelim Bursa da insan kalmamış her kes buralarda ne kadar mesire yeri varsa insan araba kaynıyor
Ve hava öyle sıcak ki ben Bursa nın böyle sıcağını hiç düşünmemiştim yavrum busem perişan oldu camları açıyoruz esiyor ki ne esmek kapatıyoruz terden sırılsıklam zar zor ulaştık doruğa ve benim hayal kırıklığım bir başkaydı
Şaşkınlığımı anlatmak imkansız
Eşim sadece buyur Ayşe hanım otel dedin doruk dedin onca yolu getirttin buyur işte
Tabi bende tık yok
İçimden de seslide ALLAHIM biz hayalet şehrine mi geldik dedim
Hiç düşünemedik yazın otellerin kapalı olacağını
Öyle kötü oldum ki anlatılmaz
Hani Amerikan film lerin de olur çölde hayalet şehri aynen öyle geldi bana yazık deseler ağlayacağım onca yolu zorluğu bu hayalet şehrini görmek için mi geldik hiç düşünmeden arabadan inmeden döndük geriye
Eşime döndüm canım kusura bakma çok istedim ama böyle olacağını hiç düşünmemiştim
Olan oldu diye inmeğe başladık
İlk mesire yerlerinin birinde indik dinlenelim diye oraya özgü mangallar vardı istedik hem yedik hem dinlendik sıkıntımız geçmişti
Zaman da geçiyordu
Yola koyulduk koyulmasına da eşimin rengi değişti araba kullanıyor kullanmasına bir terslik olduğunu anladım onun yüz hatlarından gönlünü okurum
Neler oluyor dedim konuşma dedi
Bu kelime bana yetti önemli bir şey var deyip sustum
Canım çok sıkılmıştı ara sıra yüzüne bakıyorum yanındayım yüzü asık gülmüyor ve çok dikkatli araba kullanıyor
Yavaş yavaş indik yukarılardan şehre girince bir benzinliğe çekti arabayı çalışanlara tamir hane sordu yok dediler olsa da kapalı dediler
Canı sıkkın kaportayı açtı araban çıkardığı suyla suladı bir şeyler yaptı
Sonra bize inin dedi biraz mola verelim
Ben yine merakla ne var ne oldu dedim sede hadi tuvalete gidin ihtiyaç giderin bir daha durmaya bilirim diyerek lafı kapattı
Canım iyice sıkıldı yol uzun ve bir terslik var söylemiyor
Eşimse neşeli konuşan bir insan onun suskunluğu hayra alamet değil
Yarım saat kadar oyalandık yine yola koyulduk
Bir müddet gittikten sonra
Eşim birden
Allahım şükürler olsun sana diyerek gülümsedi
Ne oldu dedim ne oldu bir şeyler oldu söylemiyorsun
Artık yüzü gülüyordu siz benim yukarıdan nasıl indiğimi bir bilseniz
Ben öldüm öldüm dirildim niye ki deyince firenler tutmadı çok anlamam ama sıcak ve yokuş vırajlar balatalarımı nedir gevşetmiş ve frenler tutmamış nasıl olduğunu anlamadım
Sadece ya diyebildim iyi de şimdi nasıl düzeldi
Sorma buraya kadar nasıl geldim bilmiyorum çok zorlandım aklıma neler gelmedi ki ardım önüm araba insan düşünmek istemiyorum artık
Neyse hepsi geçti artık iyi soğuyunca normale döndü
Şimdi hayırlı yolculuklar rahatlayın
Bende çok üzüldüm canım beni af edecekmisin tüm suç benim doruk diye otel diye ben istedim hepsi benim yüzümden aklıma geldikçe üzülürüm ve hiç ne olacağını düşünmek istemem fireni tutmayan bir araba içi insan dolu
İşte dostlarım insan bazen böyle isteklerde bulunuyor şimdi olsa istermiy dim bilmem
Böyle bir gün yaşadık tabi ki biz değil sıkıntıyı eşim çekti fireni tutmayan bir araba ile o virajlardan nasıl indirdi VE SEBEP BEN
AYŞE KARAN