- 760 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yazma diyor Tanrı..
Tanrı şuan çok şey söylüyor bana.. İlk olarak onu hiç dinlemediğimden bahsediyor.Bir kaldırım kenarına oturmuşken ve anlamsız kelimeleri bir araya getirmeye çalışırken yapma diyor! Yapma.. Mavi duvarları unut... Dinlemiyorum. Çok bilmişliğime kızdığı için Mikail’le rüzgarlar gönderiyor çözümsüzlüğüme yoldaş.. Daha çok üşü diyor! Bunu hakediyorsun. Bakıyorsun çevrene, dinliyorsun da hatta ama göremiyorsun. Neden bu kadar çok üşüdüğünü sanıyorsun diye devam ediyor Tanrı; çünkü "senin kaderin bu değil..." Neden bu dolu caddede milyonlar içinde, anlaşılmadığını düşünüyorsun diyor; "çünkü senin kaderin bu değil..."
Elbette sana kendi hikayeni yaz dedim diyor Tanrı ama diyor ki beyaz tahta senin değil! Seninki başka bir beyazlık... Başkayı anlıyorsun diyor bana Tanrı! Söylediklerimin içinden sadece başkayı anlıyorsun ve başkalaşmak için başka beyaz tahtaya yazıyorsun hikayeni.. Dinlemiyorsun diyor bana Tanrı. Bu yüzden kendi kaderinle birlikte, başkalarının kaderinide değiştirme küstahlığında bulunuyorsun...Hopppp diyor bana Tanrı, dur diyor; dur ki duruşun olsun... Duruşlarının arkasından bir otobüs ile kaybolmayacak duruşların... Dur diyor bana... Dur ki üşüme, dur ki yanma dur ki kendi hikayeni yazmadan başkalaşma... Anlamlaşmak için, hikayen için dur diyor bana Tanrı.. Durmassan böyle olur işte; alırım anlatma yeteneğini kalırsın ortada öyle... Kalırsın yarım, tamamlanamamış ve tamamlanamayacak cümlelerle... Durmassan diyor tanrı, "rezil rüsva olursun kelimelerine..." Yıllardır onlara uyguladığın hakimiyetinin acısını; artık birleştiremeyecek olan cümlelerinle, alay ederek ve acınası şekilde alır kelimeler intikamını... Dur diyor bana Tanrı... ! Yapma... ! Yazma... ! Dinlemiyorum... Yazıyorum..
KırmızıKurbağa
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.