- 493 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İyilikte İbadettir.
Fakire yardım,
Eğitime katkı ve benzeri iyilikler;
Hac gibi,
Namaz gibi,
Zekat gibi İbadettir tezi ile Allah’a ibadeti insana iyiliğe indirgeyen zihniyetin bu ve benzeri istikametteki iddiaları sureti haktan görünerek kamuflaj edilmiş İslam düşmanlığından başka bir şey değildir.
Elbette Fakir doyurmak,
Eğitime katkı sağlamak ve benzeri iyilikler çok önemli.
İnanan insanlar insanlık adına tüm sorumluluklarını dini mesuliyetlerinin içinde görüyor ve yerine getirmeye azami gayret gösteriyorlar.
Bu değerli hizmeti ve bitmeyen gayreti ülkemizdeki eğitim gönüllülerinin yapmış oldukları takdire şayan çalışmalarda çok net bir şekilde görüyoruz.
Dünyanın en ücra köşelerine kadar ( yamyam kabileleri dâhil olmak üzere) ulaştırılmış, insanlığın barış umudu haline gelmiş bulunan Türk okulları ve oralarda verilen mükemmel eğitimin dünya insanlığına parmak ısırtması ve kazanmış olduğu takdir ve itibar, başka hangi sebeple izah edilebilir.
Amma İnançlı insanları ibadetten uzaklaştırmak isteyen zihniyet cihan çapında yürütülen bu faaliyeti ya görmezden geliyor;
Veya kendi iç dünyasında ürettiği bin bir vehim ve yalan ile karalamaya çalışıyor.
O eğitim yuvalarının vücut bulmasında emeği geçen insanlar;
Haccını da yapıyor,
Namazını da kılıyor,
Zekâtını da veriyor,
Orucunu da aksatmadan tutuyor.
İbadetlerini muntazaman yerine getirmeleri onlara insani vazifelerini unutturmuyor.
Bilakis insanlığa karşı sorumluluklarının bilincine varıp İnsana hizmeti Allah’a İtaat,
Muhabbet ve
İbadet konumunda ele alarak,
Hizmette sınır tanımayan bir şuur kazanmalarını sağlıyor.
İnsana ve insanlığa hizmeti dini bir vazife ve hassasiyet olarak ele alıp, Komşusu açken tok gecelemenin korkusunu hayatının her safhasında, kalbinin derinliklerinde his edip insanlığa sahip çıkmanın sorumluluğunu hayatının gayesi haline getiriyor.
Bu soruyu soran dostlar neden,
İnsanlığın yararına,
Ahlakın yücelmesi,
Adaletin temin ve tesisi,
Barış ve kardeşliğin kuvvet bulması adına;
İçki sofralarındaki Viskilerinden,
Virjinya tütününden yapılmış pahalı puro ve sigaralarından,
Fransız malı makyaj malzemesi,
Avrupa’dan ithal edilen köpek mamaları,
Hava-i, Duba-i, gezileri, Montekarlo ve benzeri merkezlerdeki kumar hobilerinden, katlarından, yatlarından fiyatı milyon dolarlar ile ifade edilen pahalı otolarından ödün vermiyorlar.
Bunu onlara sormalı.
Yeri gelmişken;
Geçen gün bir dost sohbetinde;
Bir arkadaş aynı itirazda bulunarak umreye giden bir dostundan şikâyetle;
Umre parasını neden fakirlerin ihtiyacını gidermede kullanmıyor diye serzenişte bulundu.
Fakat maalesef bu arkadaş her akşam çilingir sofrasını kuran ve her gün en azından ON TL. Sigaraya verip dumanına bakan ve sigarasının dumanı ile hem doğayı kirleten hem de çevresindeki insanları pasif içici konumuna mahkûm edip, kanser riski ile yüz yüze getiren birisi.
Bu arkadaşın bir yıllık içki sigara ve meze paralarını toplasak, sanıyorum birkaç umre parasından fazla bir meblağ oluşturur.
İşte kim kimi ne ile itham ediyor.
Değerli dostlar;
Evet, çalışmak ibadettir,
Hayru hasenatta ibadettir.
AMMA ÖNCE ALLAHA KULLUĞUN TESCİLİ MANASINA GELEN FARZLARIN EDASI HİÇ BİR ŞEY İLE MUKAYESE EDİLEMEZ.
Farzlarını eda eden bir müminin tüm hayırlı işleri helal davranışları ibadettir. (uykusu ve eğlencesi dahil olmak üzere.)
Allah’a iman noktasında tereddüdü,
İbadetlerde ihmal, inkâr veya itirazı olan insanın ise hiç bir iyiliği ibadet sayılamaz.
Sıradan bir iyilikten öteye gidemez.
ZATEN İBADETE İNANMAYANIN İBADETE İHTİYACI OLMAZ Kİ !!!
Maksat insana ve insanlığa iyilik ise;
Bunu hayvanlar, bitkiler hatta bakteriler bile en ileri seviyede yapıyorlar.
Yememiz için semiren Kuzular,
Bir gram bal için, bin çiçeği gezen Arının iyiliği nasıl görmezden gelinebilir.
Bir iyilik yaptığında,
İyilik yaptığı insanı kendisine köle zan eden mağrur insan müsveddesinin yanında.
Değerli dostlar.
Bu ve benzeri iddialarda bulunanlar,
Sorumluluklarını terk etmiş oldukları topluma karşı, vazifelerini yerine getirip onların paşa keyiflerinin bozulmamasını sağlayacak APTALLAR SÜRÜSÜ ARAYAN, KENDİSİNİ UAYANIK SAYAN ALDANMIŞ ASALAKLARDAN BAŞKALARI DEĞİLDİR.
Amma kusura bakmasınlar.
Müslümanlar onların ne kölesi, nede sefih hayatlarını rahat yaşamaları için kullanabilecekleri cahil hamalları değildir.
Kim nereye,
Niçin,
Ne zaman
Nasıl yardım yapacağını artık çok iyi biliyor.
Onların nasihatlerine kimsenin ihtiyacı yok.
Değerli fikirlerini kendilerine saklasınlar.
Doğru bilip başkasına tavsiye ettikleri önemli vazifeleri önce kendileri hayatlarına hâkim kılsınlar.
Onlara söylenecek herkesin bildiği Romen Diyojenin tarihi söz var " GÖLGE ETME BAŞKA İHSAN İSTEMEM."
Evet, GÖLGE ETMESİNLER BAŞKA İHSAN İSTEMİYORUZ.
İbadet yapamamaları bizi pek ilgilendirmez.
Amma İbadet adına Abitlerin ne yapacakları hakkında AHKAM KEMESİNLER.
Buna hakları yoktur.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.