- 1170 Okunma
- 16 Yorum
- 0 Beğeni
ANILARIMDAN
Kızım, ilkokul birinci veya ikinci sınıfta okuyordu. O zamanlar, eşim araba alım satımı ile uğraşıyor, ben de hala çalıştığım yerdeki görevimde çalışıyordum. Kızıma ise okul çıkışından sonra babaannesi ile dedesi bakıyordu. Onların elinde büyüdüğü için çok severlerdi kendisini. Hala da diğer torunlara göre daha farklıdır yeri.
Sabah, erken saatte kalkıyor, hep beraber evden çıkıyorduk. Kızımı okula bıraktıktan sonra işimize gidiyorduk. Kızım narin yapıya sahip bir çocuktu. Bolu’ nun soğuk havasına, özellikle de karına uyum sağlamak zordur. Sık sık grip olurdu o yüzden de. Aile dostlarımızdan birisi de çocuk hastalıkları uzmanıydı. Eşi benim çok yakın arkadaşımdı. O yüzden de, sürekli ona giderdik.
O sıralardı. Kızımın burnu son zamanlarda kanamaya başlamıştı. Durup dururken birden kanamaya başlıyor ve korkutuyordu bizi. İlk önceleri, gribin etkisiyle, burunda oluşan tahriş diye düşünmüş ve önemsememiştik. Tekrarlayınca, acilen doktorumuza başvurduk.
Sıra bize gelince, içeriye girdik. Çok neşeli ve şakacı bir insandı kendisi. Her hastasına, hazırladığı şekerlemelerinden verir ve sonra muayeneye başlardı. Durumu anlattık. Bize bir sürü sorular sordu. Sonra, yüzünde endişeli bir ifade meydana geldi. Bize döndü ve ;
“ Aslında, bunu söylemem için çok erken. Fakat siz benim aile dostlarımsınız. Ayşen de yeğenim sayılır. Sizi korkutmak istemem fakat inşallah benim düşündüğüm şey çıkmaz. “
“ Ne olabilir ? Neden kuşkulandınız Doktor Bey ? “
“ Kan kanseri vakalarında, bu tür burun kanamaları olur. Fakat, onu anlamamız için ben birkaç tahlil ve tetkik yapmam lazım. Bugün de Cuma. Cumartesi, Pazar geçsin. Pazartesi sabahı, çok erken gelin. Tahlilleri yapalım. Sonra ne olduğu ortaya çıkacak zaten. İnşallah, dediğim gibi çıkmaz. Sizi korkutmak istemezdim ama bunu da söylemem gerekiyordu size. “
“ İnşallah, dediğiniz şey çıkmaz. “
Diyerek, muayenehaneden ayrıldık. Eve geldik. Eşim ve ben, sessizliğe gömüldük. Ne yemek canımız istiyordu, ne de konuşmak istiyorduk. En sıkıntılı hafta sonumuzdu. İkimiz de, konuşmasak da, içimizden kızımız için dualar ediyorduk.
Pazartesi olduğunda, içimizdeki korkularla, hastanenin yolunu tuttuk. Kan alındı ve başka tetkikler yapıldı. Öğleden sonra da, sonuçlar çıktıktan sonra yine doktorumuzun karşısındaydık. Tıbbi terimleri bilmediğimiz için de, merakla doktorun ağzından çıkacak kelimeleri sabırsızlıkla bekliyorduk.
Doktor, tahlil sonuçlarına şöyle bir baktı ve ;
“ Oh şükür Allah’ıma. Çok sevindim. Düşündüğüm gibi çıkmadı. Geçmiş olsun. Çok rahatladım. Geçmiş olsun. Burun kanaması, büyük bir olasılıkla, burun damarlarının ince bir yapıya sahip olmasından sanıyorum. “
Onun bu sözlerinden sonra son üç günde gülmeyen yüzümüz gülmeye başlamıştı. İçimden, yüce Allah’ a dualar ettim. Sevinç içinde, kızımız kucağımızda evimize döndük.
Yıllar geçmesine rağmen, bu olayı hiç unutamadım. Onlar bizim en kıymetlimiz. Allah cemil cümlenin yavrusuna sağlık ve sıhhat versin.
YORUMLAR
Canım benim, konu çocuklarımız oldu mu, candan can kopuyor. Elimizden gelse, çocuklarımızı zembile koyup asacağız. Bütün kötülüklerden korumak için. O denli korumacı davranıyoruz ama olacağı varsa da oluyor. Yüce Allah cümlemizin evladını korusun. Acı anınız anılarda kalsın. Sevgimle...
O damarlardan hassas olanlarda bazen kanamalar olabiliyor,fakat yine de sebepsiz değil. Genellikle stres sonucu oluyor. Benim de küçük oğlumda aynı kanamalar var. Ben de o korkuları çok yaşadım. Gerçekten de Allah kimseye o korkuyu da o çaresi az olan hastalığı da vermesin.
Bazen düşünürüm: " Çocuklarımın etrafında bir kalkan oluşturabilsem ve hiçbir kötülük onlara ulaşamasa." Ne yazık ki olamıyor. Yaşadıkları sürece-Allah hepsine uzun ömürler versin- yaşıyor olmanın gereği tüm zorluklarla karşılaşacaklar ve mücadele edecekler. Neden hep " Allah sağlık versin, gerisi kolay " deriz? Üzücü anların mutlu anılara dönüşmesi ne güzel. Gelmiş, geçmiş olsun sevgili Nermin. Sevgilerimle.
Ömürden ömür götüren anlar..Söz konusu çocuklar olunca yürek dayanmıyor tabi bu beklemelere ...
Yine de Alah doktorarın eksikliğini göstermisin bizlere.
Üzücü ama anlatım olarak güzel bir anı paylaşımdı.
Mustafa Sakarya tarafından 10/2/2010 11:35:48 AM zamanında düzenlenmiştir.
Öncelikle ALLAHIM çaresiz dert vermesin inşaALLAH...
Ve bu yazının sadece anılarda kalması güzledi...
Kan kanseri ile boğuşan umutları tükeneleri düşünecek olursak size ve bizlere önce şükretmenin büyüklüğünü hatırlatmak isterim yeniden...
Yavrularımız yerine hiç birşeyin konmayacağı paha biçilmez hazineler ...
Sevgiyle...
inan yazıya başlayınca moralim bozuldu.....finalde çok sevinsemde bir doktor babası olmama rağmen....doktora biraz kızdım....ama çok az kızdım.....size olabiliri söyleyip 3 gün cehennemi yaşatmış halbuki pazartesi tetkiklere gelin deseydi....sizler o üç günü kabuslar içinde geçirmezdiniz ....allah yinede onlarsız komasın.....mini bir anı güzel bir kalemle devleşmiş tebrikler nermin kardeşim.....