- 882 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BÜYÜ ...
Büyü nedir nasıl kurtulabiliriz?
01 Ekim 2010 Cuma
Büyü gerçekten var mı? Peygamber Efendimiz (sas)’in büyü için söylediği hadisler ve yaptığı davranışlar neler?
BİR DUA
Senin sevgini istiyor, Sana yakınlığı arzuluyoruz
Ey kendisine el açılıp istekte bulunulanların en cömerdi ve ey isteyenleri boş çevirmeyenlerin, istekleri yerine getirenlerin en hayırlısı! Hata ile yahut kasten, farkında olarak ya da olmayarak, her ne hâl üzere yaparsak yapalım işlemiş olduğumuz kusur ve hatalarımızı bağışla. Senin sevgini istiyor, Sana yakınlığı arzuluyoruz ey her şeye yakın olan Rabbimiz.
Peygamber Efendimiz, her gece yatmaya hazırlandığı zaman iki elini açarak birleştirir, İhlas, Felak ve Nas surelerini okuyarak ellerinin içine üfler, sonra başından ve yüzünden başlayarak üç defa elinin eriştiği kadarıyla bütün vücudunu sıvazlar, ondan sonra yatardı.
Kötü niyetle veya çıkar elde etmek düşüncesiyle fizikötesi güçlerin kullanılması demek olan sihir ya da büyü eşanlamlı kullanılan iki kelimedir. Büyü, tarihte bilinen bir hâdisedir. Hazreti İbrahim’in peygamber olarak gönderildiği Babil halkının büyü ile meşgul olan bir topluluk olduğu bilinmektedir.
Hint Kıtası, eski Çin ve geçmiş medeniyetlerde de büyü bir gerçeklik olarak varlığını sürdürmüştür. Hususiyle Peygamber Efendimiz’in yaşadığı dönemde Yahudiler arasında büyü çok yaygındı. Yahudiler, Hazreti Süleyman’ın -hâşâ- büyük bir sihirbaz olduğunu, hükümdarlığı ve saltanatını büyü ile elde ettiğini, insan ve cinlere de yine büyü ile hükmettiğini söylüyor; aynı yolla hem çok güçlü hâle gelebileceklerini hem de başka kavimlerin içine korku salacaklarını düşünüyorlardı. Kur’ân-ı Kerîm, Hazreti Süleyman’ın bir peygamber olduğunu bildirince onlar -hâşâ- “Muhammed, Süleyman’ı peygamber zannediyor hâlbuki o bir büyücüdür” demişlerdi.
Peygamberimiz’e kim büyü yapıyor?
Büyü gerçektir. Bazı büyü türlerinin fizikî dünyaya tesirleri söz konusudur ve büyüde bilinmesi gereken şey şudur: “Büyünün tesiri büyü yapandan dolayı değildir. Büyünün tesirini yaratan Allah Teâlâ’dır. O dilerse tesir edebilir, dilemezse tesir etmesi söz konusu değildir.”
Çok muteber kaynaklarda Allah Resûlü’ne de büyü yapıldığı ve Cenâb-ı Hakk’ın bir hikmete binaen büyünün tesirine izin verdiği bilinmektedir. Hâdiseyi Hazreti Aişe Annemiz şöyle anlatıyor: “Peygamber Efendimiz’in yanında hizmetini gören küçük bir Yahudi çocuğu vardı. Bu çocuk, Benî Zurayk kabilesi Yahudileri’nden Lebîd bin A’sam isimli birinin zorlamasıyla Peygamber Efendimiz’in saç tellerini toplamıştı. Lebîd bu saç telleriyle Allah Resûlü’ne büyü yaptı. Nihayet bir gece benim yanımda iken kendisi dua etti.
Sonra bana şöyle dedi:
- Ey Aişe! Kendisinden fetva istediğim şey hakkında Allah bana fetva verdi. Bana iki melek, iki adam suretinde geldi. Bunlardan biri başucumda, diğeri de ayakucumda oturdu. Ardından bunlardan biri arkadaşına,
- Bu zâtın hastalığı nedir diye sordu.
O da,
- Büyüye maruz kalmıştır, diye cevap verdi.
Öteki,
- Buna kim büyü yapmıştır dedi.
Diğeri,
- Lebîd bin A’sam, diye cevap verdi.
Sonra,
- Bu büyü hangi şeyden yapılmıştır diye sordu.
O da, - Bir tarak, saç sakal tarantısı ve erkek hurmanın kurumuş çiçek kurusu ile diye cevap verdi.
Nerede yapılmış, sorusuna da: - Zervân Kuyusu’nda diye cevap verdi.”
Hazreti Aişe Annemiz devamında Allah Resûlü’nün yanında birkaç kişiyle bu kuyuya gittiğini ve “Kuyunun suyunun kına suyu gibi kırmızımtırak yahut etrafındaki hurma ağacının uçları şeytanların başları gibidir” buyur≠duğunu söylemektedir. (Buhari, Tıb, 47) Efendimiz, kuyunun içinde tarağa sarılı olan mübarek saç tellerinin her çözülüşünde rahatlama hissetmiştir. Bu hâdisenin ardından Allah Teâlâ Felak ile Nâs sûrelerini indirmiştir.
Efendimiz ne tavsiye ediyor?
Allah Resûlü, her gece yatmaya hazırlandığı zaman iki elini açarak birleştirir, İhlas, Felak ve Nas sûrelerini okuyarak ellerinin içine üfler, sonra başından ve yüzünden başlayarak üç defa elinin eriştiği kadarıyla bütün vücudunu sıvazlar, ondan sonra yatardı. Hazreti Aişe Validemiz, Peygamberimiz’in bunu her gece üç defa yaptığını riva≠yet etmektedir.
Asında böyle bir hareketle yatma ve uyku anında biraz da irademizin elden gittiği bir anda Allah Teâlâ’yı kendimize vekil kılmış oluruz. Efendimiz, kendisine yapılan büyüden kurtulmak adına bu sûreleri okuyarak Cenâb-ı Hakk’a sığınmıştı. İki elini açıp yan yana getirmiş; İhlas, Felak ve Nas sûrelerini okuyarak avucuna üflemiş ve baştan ayağa kadar bütün vücudunu mesh etmişti.
Nakledildiğine göre, Efendimiz bunu 11 defa yapmış; her defasında âdeta bir düğümün çözüldüğünü hissetmiş ve rahatlamıştı. Dolayısıyla, o türlü bir duruma maruz kalanlar İhlâs Sûresi’ni ve Muavvizeteyn dediğimiz Felak ve Nas sûrelerini on birer kere okumalı ve Peygamber Efendimiz gibi yap≠malıdırlar. Buna ilave olarak Fatiha Sûresi, Ayete’l-Kürsî ve güvenilir dua mecmualarındaki Allah Resûlü’nden nak≠ledilen dualar da okunup onlarla Allah’tan şifa dilenebilir.
...........
YORUMLAR
Bütün ölçünün 'Allahdan başka kudret sahibi yoktur.' olduğunu tesbit eden yazınız için teşekkür ederim.BÜYÜ evet biraz daha büyümek gerekiyor fikri pilanda.Yoksa büyüyen birilerinin ekonomisi.Küçülen ise insanıon kendisi olacak bu hızla.
Ellerinize sağlık.Fon 'u biraz açın kardeş okumak çok güç yazınızı.Hayırlı cumalar.