- 945 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
KPSS İMAMLARI
KPSS İMAMLARI
KPSS’nin kopya skandalının ardından, öğretmen atamaları ile ilgili yeni bir düzenleme yapıldı. Yeni düzenlemeye göre 2011 yılından itibaren; öğretmen alımı MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü bünyesinde gerçekleştirilecek. 2011’de hayata geçecek bu sistemle, her branşta yapılacak özel sınavlarla, öğretmen adaylarında ’alan yeterliliği’ dikkate alınacak. Böylece daha adaletli bir sınav sistemi gerçekleşecek.
Bana göre düzenleme yapılmışken imam atamaları ile ilgili de bir düzenleme yapılmalıydı, neden mi?
Çünkü camilerde imamları görmez olduk, imam yokluğundan değil, imam tokluğundan, yani cami imamı var, ama imam cami de yok…
Esprili bir soru ve cevabı vardır bilirsiniz…
Namazı ne zaman kılarsınız?
Cumadan cumaya, cumadan cumaya,cumadan cumaya diye hızlı söylenir…
Şimdi bu cevap yeni imamlar için de geçerli oldu. Tabi, suçun yüzde yüzünü hemen imamlara yüklememek gerek; çünkü sorunun büyük bir hissesi, her zaman olduğu gibi uygulanan yanlış tekniklerdir. Sistem imam olmayı hak etmeyeni oraya getiriyorsa, imamın da pek suçu, sorumluluğu kalmaz.
-Şuan uygulanan imam alımında en önemli şart KPSS puanıdır.
-Peki, KPSS çıkan soru branşları nelerdir?
-Din dışında her şey…
İşin diğer ilginç bir yanı da, laiklik ilkesi ile yönetilmeye çalışılan bir ülkede imamın resmi ve devlet eliyle atanmasıdır. Ne ilginç değil mi? hem laikliğin tanımını yaparken, din ve devlet işlerinin ayrılması diyeceksiniz, hem de devlet eliyle din görevlisi atayacaksınız, ne ilginç ve ne saçma…
Bu uygulamanın ne kadar saçma olduğunu daha iyi anlatmak için şu örneği vermek zorundayım…
-Türkiye’deki Hıristiyanların ya da diğer dinlere mensup insanların ibadet yerleri tam olarak özgür bir hale getirilse, papazların atamasını devlet mi yapacak? Ve papaz adaylarını KPSS’ye mi tabi tutacak? Burada verdiğim örnek, imam ağabeylerimizi kızdırmasın, amacım papazlarla imamları aynı kefeye koymak değildir, öyle bir saygısızlık haddim olamaz: fakat siz hem; laikliği kabul etmiş, hem de din görevlisi diye memur üretirseniz, imamları da papazlar düzeyine getirirsiniz, Sonuçta ikisi de din görevlisidir.
Sorunun çözümü; İmam atamalarının ilk aşamada tamamıyla Diyanet işleri Başkanlığı’na devredilmesidir, daha sonra ki aşamalarda ise, Diyanet işleri Başkanlığı özerk bir yapıya kavuşturularak, din işleri bu kuruma bırakılmalıdır.
İşte o zaman laik olabiliriz belki…
Saygılarımla…
YORUMLAR
Diyanet işleri başkanlığı da bir devlet kurumu olduğuna göre ha devlet atamış ha diyanet i. başk lığı fark etmez. Askeriyenin maaşını tsk vermiyor, sağlıkçıların maaşını sağlık bakanlığı ödemiyor. İmamlar da bu devletin memurlarıysa ve bir ihtiyaç ise devletin maaşlarını ödemesi kadar doğal bir şey olamaz. Laiklik ise devlet yönetiminde dini şeriate göre karar verilip verilmemesiyle ilgilidir.
İnsanlığı ve insanı ilgilendiren her şey siyasete konu edilebilir. Hangi konuda olursa olsun, işimize geleni kabul eder, gelmeyeni kabul etmeyiz.
Paylaşım için teşekkürler.
YENİ KALEM
Devletin imam atamaları ile ilgili yazınızdan dolayı sizi kutluyorum..Düşüncelerinize yürekten katılıyorum.Önerindeki "Dinayetle ilgili özerkliğik" düşüncen doğru bir de ona şu önerimi eklemek istiyorum..Bütçesi ayrı oluşturulmalı imam tayinlerini ve maaşlarını da bu kurum üstlenmeli...Hiçbir şekilde devlet din işlerine karışmamalı,(tabi denetimi dışında) işte ozaman laik bir cumhuriyet olabiliriz..Demokratik ülkelerde olduğu gibi devletten bağımsız olan din siyasete alet edlmez...Hangi demokratik ülkeyi araştırırsanız araştırın,onların milletvekili genel genel seçimlerinde,dinin siyasete alet edildiği örneğine rastlayamazsınız...Ya bizim ülkemiz öyle mi? Yaşar Nuri Öztürk'ün deyişiyle;halk her seçimden her seçime "Allah'la Aldatımak"tadır...Sevgi ve saygılarımla.Habip Yılmaz(Ed.Defterindeki rumuzum "habyil")
YENİ KALEM
YENİ KALEM
bu memlekette imamlara gelene kadar daha çok fazla kalabalıkların sorunları var polislerin, askerlerin, öğretmenlerin, gençlerin, emeklilerin , saglık sistemi madurlarının . imamların yüzdesi bu kalabalıgın arasında çok çok az.... bu memlekette görev yapmak icin Türkiyenin en ücra köşelerine gitmeyi bekleyen ve buna hazır binlerce egitim görevlisi var, ve binlerce ögretmensiz okul var. ayrıca papazlarda bizim iman ettigimiz dinin tanıdığı başka bir dinin görevlileridir , onları bir tutup tutmamak Allah'a kalmıştır, ama onlarında aynı Allah'ın dinine hizmet verdiklerini untmayalım.....