- 1686 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MÜRTET BİR HÜZÜN
Can çekişmekte olan hüznüm müddet-i ömrünü tamamlarken, terk-i ben eylerken, son nefesinde şeytanın oyununa geldi. Kandı şeytana, beklide bir yudum sahte gülümseme için imanını sattı, yüzünde ona hiçte yakışmayan bir ifade ile kahkaha atarak mürtet bir hüzün oldu, mutsuz oldu, öldü.
O gün bu gündür karıştırır oldum hüznü ve mutsuzluğu. İç kanamaları geçirdim, yüreğim yırtıldı, sahte sancılar çektim, yine şarkılar söyledim her şarkıda yine ağladım belki ama bu kez gözyaşlarımda acı bir tat vardı. Denizden bir damla değildi gözyaşlarım artık kötü kalpli bir cadı tarafından içilmez hale getirilmiş kuyunun acı suyuydu.
İmanını satarak ölmüş olsa da beraber büyümüştük biz onla hatta o büyütmüştü beni. Beraber şarkılar söylemiştik, geceleri beraber yürümüş kaç gece sabahı beraber almıştık gecenin kollarından.
İnsanları sevmiştik beraber, bir tebessüm görmek adına nefessiz kalana kadar koşmuştuk peşlerinden, susayınca birbirimizin gözüne bakmış sessizce ağlamış, birbirimizin gözyaşlarını içmiş, ferahlamış, bir damla gözyaşında ummana dalmış, yorulunca birbirimize sarılıp uyumuştuk.
Bazen sadece birbirimizle konuşmuştuk saatlerce o sırada beni görüp hüznümü görmeyenler tuhaf gözlerle bakarken bana hatta deli diye düşünürken nasılda gülmüştük. Bazense beni bırakıp insanların arasına o bana fısıldamış ben insanlara anlatmıştım.
İlk hasta olduğunda hüznüm “korkma” demişti bana ben ölsem de sen en doğurgan çağındasın. Artık senden bir neş’e doğması gerek ve bu doğumda ben olmasam daha iyi olur. Hem unutma huzur neş’e ile benden daha iyi arkadaştır hatta benden duymuş olma ama galiba arkadaşlıktan öte onların durumu, bakarsın senin için bir aşk getirirler dünyaya.
Ama sattı imanını bir sahte tebessüme, ömrü boyunca karşı çıktığı ama ölürken attığı kahkahanın sesi hala kulaklarımda çınlarken yine de ahde vefa adına taziyeye gönderdim huzuru. İşte tam o sırada geldi mutsuzluk yanında umutsuzlukla beraber.
İçeriye ilk girdikleri anda anladım ki artık doğurganlığımı kaybetmiştim hem anlaşılan huzur gelmeyecekti artık gittiği yerden izbelerde yaşayacaktı ve ben artık yıkık inşaat kalıntılarında huzur bulacaktım.
Artık neş’e doğmayacak benden, ben artık mutsuz umutsuz ve de huzursuz bir adamım diye düşünürken farkına vardım. Tehlikeli olabilirim. Hem de dostlarıma ve kendime tehlikeli. Zira ben imanını şeytana satmış bir hüznün çocuğuyum.
Tanrım dedim affet beni huzuruma yaptıklarım için ve huzursuzken yapabileceklerim için. Affet ve bir şans daha ver benim için değilse bile dostlarım için. Doğurganlığımı geri vermesen de evlat edebileceğim bir neşe ver bana. Tanrım, göster bana dünyaya getirilip terk edilmiş neşeler nerdedir.
Affet Tanrım şeytanı tek anlattığım için, şeytanlar bahsetmediğim için. Ama o kadar iyiydik ki ben göstermeye gerek duymadım şeytanları o da sormadı
Doğmadan ölmüş neşe’min hürmetine affet beni
Sen affedenlerin en Yücesisin…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.