VELİLERE SESLENİŞ

• 29 Eylül 2010 Çarşamba 14:12:18

Değerli velilerimiz: Bu gün sizlerle biraz sohbet etmek istiyorum. Öncelikle sayfama hoş geldiniz. Hepinizi saygı ile selamlıyorum.

Değerli velilerimiz sizlerin çocukları; size ne kadar değerli ise, bize de o kadar değerli. Sizin için onların iyi yetişmesi ne kadar elzem ve ihtiyaçsa, bizim kurum olarak da o kadar görevimiz. Bunun bilinci içinde hareket etmeye çalışıyoruz. Toplu yaşanılan yerlerde işleyişin sağlıklı olabilmesi için bazı kurum yaptırımlarının olması gerekir İlköğretim okulları yönetmeliği bizim en büyük dayanağımızdır. Öğrencinin davranışından tutunda, notuna, kılık kıyafetine, veli görüşüne kadar her konuyu irdelemiş ve karara bağlamıştır.

İlköğretim birinci kademesi çocukların notla değerlendirileceği bir dönem değildir. İSTENDİK DAVRANIŞLARIN ÇOCUKLARDA GELİŞMESİNİ SAĞLAYACAĞI BİR DÖNEMDİR. Her ne kadar notla değerlendirilmese de okulun bir disiplini vardır. Hayatı hayat içinde öğrenirler. Devam bu yönüyle mecburidir. Ve meccanidir. Bu da gösteriyor ki öğrencinin kayıtlı olması yetmiyor, devam etmesi de gerekiyor. Devam etmek her öğrencinin görevidir devamsızlık halinde bundan anne, baba ve okul mesuldür.

Devamsızlık bir öğrenciyi okuldan yavaş yavaş soğutur. Zaman gelir artık zor gelmeye başlar. Siz siz olun çocuklarınıza devamsızlık yaptırmayınız. Devamsızlığı sadece izinsiz gidilen günler olarak değerlendirmeyiniz. İzinli günlerde bir devamsızlıktır. Çocuk için eksi teşkil eder. Diyelim ki 20 gün devamsızlık olduğu söyleniyor. Bu bir kazanılmış hak değildir. Zorunlu hallerde faydalanılan bir durumdur. Bu bilinç hem anne babada, hem de çocukta gelişmelidir. Okul yönetimine düşen; Devamsızlık nedenleri varsa onu ortadan kaldırmalıdır. Devamsızlık nedenlerinden bazıları şunlar olabilir.

1- Okuldan doğan sebepler olabilir,
2- Aileden doğan sebepler olabilir,
3- Çevreyle ilgili sebepler olabilir,
4- Öğretmen sorunu olabilir,
5- Sosyal yaşantıdan kaynaklanabilir.
6- Bizzat çocuktan kaynaklanabilir.
7- Okulun sosyal etkinliklere bakış açısından kaynaklanabilir.
8- Çocuğun ilgi alanının farklı olması etki edebilir.

Bir çocuğun, diğerleri gibi aynı şeylere ilgi duyması düşünülemez, neden duysun ki. O farklı diğerleri farklı, Veliler hep kıyaslama yaparlar; Şu şöyle bu böyle, iyide senin çocuğun o değil ki. İlgi duymadığımız alanlar bize gereksiz gelebilir, ilgilenmediğimiz durumlarda öğrencilerimiz yılgınlık gösterecek ve bıkma belirtileriyle başı derde girecektir. İlgi duymadığı durumlarda çocuk sürekli mazeretler üretecektir. Karın ağrılarına düşüp kusmalarla başı derde girecektir. Okulun fiziki yapısı, Dış cephe boyası, öğretmen profili, sosyal etkinlikleri, idarenin tutumu, arkadaş çevresini mazeret olabileceği gibi okul aile diye loğu, ailenin maddi durumu bıkkınlık nedenleri olabilir. Okuldan kaçmaları getirebilir. Aile içi sorunlar; devamsızlığa yansıyan en çok görülen şeklidir.

Veliler arasında ara sıra yapılan kaçamakların masum olduğu düşüncesi yaygındır. Bilmezler mi ki bu durum büyük devamsızlıkların hamisidir. Ya alışkanlık yaparsa sık sık tekrarlanmaya başlarsa. Okul için başarı, ya da başarısızlığa sebep olabilen bu tür davranış bozukluklarını aza indirgemek gerekir. Okul koruması dışına izinsiz çıkan öğrencilerin ne yapacağı belli olmaz. Takip edilip engellenmezse üzücü durumlar oluşabilir. Bu tür davranışlar ne kadar artarsa okulun başarısı o oranda düşer. Devamsızlığın ana sebebine inilip çözüme ulaştırılmazsa güvensizlik, yalan söyleme, kuralları hafife alma, sözünde durmama gibi marazlar ortaya çıkar.

Anne ve baba, hatta daha geniş düşünebiliriz. Çocuğun kişiliğine etki edebilecek en etkin ve en yakın kişilerdir. Çocukla-anne baba arasındaki iletişimin sağlık lı olması kişilik gelişimine olumlu yönde etki eder. Öğrenci sorununun nedenlerini araştırdığımızda çoğu kez anne baba sorunu çıkar. Ailenin okulla olan irtibatı çoğu kez parasal konularda ya da şikâyetlerde görülür. Başka zamanlar pek de umursanmaz. Veliyi okula çağırdığınızda ilk düşündükleri şey aidat konusudur. Yâda çocuğun ebeveyne şikâyeti dir. Bu da velide korkuya öfkeye serzenişe dönüşür ve okulun çevresinden bile geçmez. Bir okul idaresi ortamı ne kadar demokratik hele getirir hoş görüyü ön plana çıkarırsa o derece veli ve öğrenci sorunlarını aza indirgemiş olabilir.

Öğrenciye ihtiyaç nispetinde gerektiği zaman sevgi, saygı, şefkat ve alaka gösterildiğinde durum değişecektir.
3. Öğrencilerin hatalı davranışları sebep-sonuç ilişkileri gösterilerek ikna edilmeli, eğitimde tatbik edilecek mükâfat ve cezalar gerektiği kadar, geciktirmeden uygulanmalıdır.

*-Öğretmenin uygulayacağı uygun ve etkin bir eğitim programı, devam isteğine katkıda bulunacaktır.

*-Öğretmen, kişiliği ile dersi sevdiren bir model olmalıdır.

*-Devamsız öğrencilerle kişisel görüşmeler yapılarak; devamsızlık nedenleri öğrenci ile birlikte tespit edilmeli, gerekli çalışma öğrenciyi tanıma aşamasından sonra yapılmalıdır.

* Okul idaresi okulun fiziki ve sosyal konumunu öğrencilerin okulda bulunduğu zamanlarda öğrenme, dinlenme, eğlenme gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde düzenlemelidir.

* Ortaya çıkan problemler ertelenmeden gerekli tedbirler alınmalıdır. Bu konuda okulumuz rehberlik servisinden destek alınmalıdır

Zaman öğrencilerle bu kunda konuşmalı ve onlara değer verdiğimiz
Hissettirmelidir.

Sayın velilerim Ahmet sezer ilköğretim idarecileri ve personeli olarak sizlere ve çocuklarınıza her türlü desteği esirgemeyeceğimizi bilmenizi ve diyoloğu artırmanızı istiyoruz sağlıcakla kalın29.09.2010
====================================AR================================
Mehmet Talip BİLGİL
Ahmet Sezer İ:Ö:O müdür