Sevil Neşelen Sevme Kanarsın.Üstüne de Cayır Cayır Yanarsın
Çok doğru bir tespit.
Gözünü seveyim 70’li yılların. Her şarkıda ince nüanslarla giden manitaya laf sokuşturmaca. Edepli ve seviyeli. Takdir edilesi.
70’li yılların teorileri de sübjektif değil ki, halen günümüzde geçerli baksanıza. Tabi üstüne daha acı sos dökülmüş dönemleri yaşıyoruz. Meksika usulü acı, Urfa usulü acı, bir de şu küçük biberciklerdeki acı misali. Yakıyor cayır cayır!
Üstüne de kandırıldım diye de soğuk su içsen de, o acı İbibiklerin ötüş vaktinde çatır çatır çıkıyor senden. Hem maddi, hem manevi hem de biyolojik!
Zor iş, zor.
Nakit akışı düşük, yüksek riskli yatırımlardan kaçınız diye öğretildi bize finansman. Ben kaçıyorum. Amma sizi bilemeyeceğim. Topuk!
70’leri referans alalım derim fikrimi sorarsanız. Mükemmel ilişki yoktur. Bol acı vardır.
Acılarda sınırsız seçenekleri ile de karşımızda. Yemek isteyene afiyet olsun!
YORUMLAR
O ağacın altı, Nasıl geçti habersiz, Elbet bir gün buluşacağız, Aşkın kanunu, Öyle sarhoş olsam ki, Bir bahar akşamı, Ben gamlı hazan... Hey gidi yetmişli yıllar heey.. Yalnız beni yakmamış demek ki...Ben de sırf benim dumanım mıdır bu yeri göğü kaplayıp da bir türlü gitmeyen duman diye soruyordum kendime... Yeniden o günleri hatırlattı sözünüz. Aslında hiç unutmadım ya, neyse...
Fikret TEZAL tarafından 9/28/2010 6:22:54 PM zamanında düzenlenmiştir.