- 597 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRKÇE'MİZİ SEVİYOR MUYUZ?
Tahmin ediyorum: ’Bu da sual mi’ diyeceksiniz.
Türkiye’de ters işleyen bir şeyler var:
Yeni kelimeleri sevenler de; eski kelimeleri sevenler de; Türkçe hayranı.
Fakat her ne hikmetse bu iki taraf birbirlerini sevmiyorlar.
Birazcık konuyu eşelemek istiyorum:
Söz gelimi; ’meselâ’ kelimesi eski diye, bu kelimenin yerine ’örneğin’ diye bir kelime
getirilmek isteniyor.
Bu duruma, yeni kelimeleri sevenler susarak; ’örneğin’ kelimesine ’evet’ derlerken; daha
eski kelimeleri benimseyenler: ’Olur mu efendim; ’örneğin’ Ermenice bir kelime’
diyorlar. Haydi, çık işin içinden..
Yeni kelimeleri sevenler; ’dilde sık sık kelimeler değiştirilmelidir’ derlerken gelenekçiler;
’öyle şey olmaz! Dilde hiçbir kelime tek başına değildir; artık kelimeler bir aile
meydana getirmişlerdir. Söz gelimi: Bin yıllık ’cümle’ kelimesi, ’tümce’ olarak
değiştiriliyor amma ’cümle kapısı’, ’cümleten hoşgeldiniz’, ’cümleten güle güle’ veyâ
’cümle âlem’ gibi sözlerin yerine ne denilecek’ diyorlar. Sonra bunlar ilâve ediyorlar:
’Sultanahmet Camiinin duvarından bir taş söküp; o taşın yerine, yeni diye gıcır bir
biriket konulmasını kim doğru bulabilir.
Eski kelimeleri çok sevenler meselenin bir de diğer tarafına bakmamızı tavsiye
ediyorlar. Diyorlar ki: ’Dilimizde ’son’, ’birinci’, ’mevsim’.. gibi daha birçok kelime durup
dururken; Türkçe’mize ’final’ gibi, ’şampiyon’ gibi, ’sezon’ gibi binlerce yabancı kelimeyi
sokuluyor; dilimizi çok sevdiğini söyleyen yenilkçiler ise bu duruma ya itiraz etmiyorlar;
ya da susarak ’evet’ diyorlar’ ifâdesini kullanıyorlar.
Dedim ya: Türkiye’de ters işleyen bir şeyler var; çözebilene aşk olsun.
YORUMLAR
MERHABA VEHBİ BEY...ÖNCELİKLE YAZINIZA BELLİ ŞARTLARDA KATILDIĞIMI İFADE ETMEK İSTİYORUM...KUTLARIM...ÖTE YANDAN " üSTÂDIM dİYOR " ADLI ŞİİRİME 3 PUAN VERİP GİTMİŞSİNİZ. BENİM DERDİM PUAN DEĞİL FAKAT MADEM Kİ 3 PUAN VERDİNİZ ŞİİRİMDEKİ EKSİKLİĞİ DE KEŞKE BELİRTSEYDİNİZ DAHA MEMNUN OLURDUM...YOKSA KURULUN TAKDİR ETTİĞİ UĞUR BÖCEKLİ VE ŞU ANDA 21 YORUMLU BİR ŞİİRİN O EKSİK OLAN YÖNLERİNİ SİZDEN DUYMAK BENİM İÇİN 5 PUANDAN DA 3 PUANDAN DA DAHA ÖNEMLİYDİ...BİR DE ŞİİRLERİNİZE BAKTIM HİÇ ŞİİR EKLEMEMİŞSİNİZ...DOĞRUSU ŞİİR YAZMAYAN VEYA YAZIP DA SADECE DÜZ YAZI EKLEYEN BİRİNİN ŞİİR HAKKINDAKİ BU DEĞER YARGISI BENİ BİRAZ ŞAŞIRTTI DOĞRUSU...YORUMUNUZU ELEŞTİRMİYORUM...İSTERSENİZ SIFIR PUAN VERİN...UMURUMDA DEĞİL.. ANCAK BEN ŞİİRE DEĞER VE ÖNEM VEREN BİRİYİM...VERDİĞİNİZ PUANIN NEDENİNİ AÇIKLASAYDINIZ KAFALARDA DA BİR SORU İŞARETİ BIRAKMAMIŞ OLURDUNUZ..SAYGILAR...
Vehbi Okur
Yazınızı okuduk. Dediğiniz gibi, şiir yazmaya hiç kaabiliyetim yok. Sâdece
Türkçe üzerine denemeler kaleme alıyorum. AİTİYO mezunu olmama rağmen
dil mevzuunu çok seviyorum. Yazdığınız şiirde haddimi aşarım korkusu ile
fazla lâf edemedim. Amma açık-seçik; anlaşılır; "şair bu mısralarda neyi
anlatmış" dedrtmeyen gâyet sarih bir şiir. Zihninize ve kaleminize sağlık.
"Ne Mutlu Türk'üm Diyene".
.KIYMETLİ BÂNU ULUDAĞ HANIMEFENDİ,
.YAZIMIZI OKUDUĞUNUZ VE FİKİRLERİNİZİ İFÂDE ETTİĞİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ.
.ŞUNA İNANINIZ Kİ, BİZ TÜRKÇEYİ ÇOK SEVENLERDENİZ.
BİZİM DE EN BÜYÜK ARZUMUZ; İŞ YERİ İSİMLERİNİN TÜRKÇE OLMASIDIR.
BİN YILDIR SEVEREK KULLANDIĞIMIZ 'MESELÂ' KELİMESİ ARAPÇA MENŞELİ DİYE; BU KELİMEMİZİN
YERİNE ERMENİCE 'ÖRNEĞİN' KELİMESİ GETİRİLMEK İSTENİYOR.
.SANKİ; 'TÜRKÇEDEKİ KELİMELER ARAPÇA MENŞELİ OLMASIN DA; İSTERSE ERMENİCE OLSUN' DER
GİBİ. AYRICA; ARI TÜRKÇECİLERİN BATI MENŞELİ KELİMELERDEN RAHATSIZ OLDUKARINI NE İŞİTTİM;
NE DE OKUDUM.
.BİR BAŞKA MEVZU DA ŞU:
.MESELÂ; SİZ: 'KELİME' YERİNE 'SÖZCÜK' DEMİŞSİNİZ. SÖZ GELİMİ, SEVGİLİMİZE VEYÂ BİR BAŞKASINA:
"BİR KELİMECİK DE OLSA SÖYLE, NE OLUR "' CÜMLESİ YERİNE: 'BİR SÖZCÜKCÜK DE OLSA SÖYLE, NE OLUR'
DİYEBİLİR MİYİZ? BU ÂDETA BİR KUŞUN ÖTÜŞÜNÜ TAKLİT ETMEK GİBİ OLMAZ MI?
.BİZ TÜRKÇEYİ SEVENLER, TÜRKÇE İÇİN ÇALIŞMAYA DEVÂM EDİYORUZ. 'ORTA YOL' DA NE İMİŞ..
SİYÂSET Mİ BU? İSTEYEN TÜRKÇE VE TÜRKÇELEŞMİŞ KELİMELERLE YAZAR-KONUŞUR; BUNU
İSTEMEYEN DE; BATI KELİMELERİNİ VE UYDURUKÇA KELİMELERİ SEÇER..
.SELÂMLAR, EFENDİM.
Vehbi Okur tarafından 10/2/2010 12:14:45 PM zamanında düzenlenmiştir.
İsterdim ki;tabelalar da sadece Türkçe olsun.
İsterdim ki; ne eski kelimeler atlsın ne yeni söcüklere karşı çıkılsın ( burada yapmak istediğmi umarım anladınız)
İsterdim ki; her iki taraf da olaya yoz bakmasın. Kullanılan eski kelimelerin yerine İngilizce ,Fransızca yeni sözcükler gelmesin.Teknoloji ile yeni karşılaştığımız kavram ya da ürünlerin Türkçe karşılığı bulunsun (bilgisayara bulunduğu gibi) Ama yerleşmiş olan otobüse de oturgaçlı götürgeç denmesin ya da "örneğin" kullanılıyorsa bunun aslı "meseladır" , "örneğin "uydurmadır da denmesin.
Dill elbette gelişecektir ama bu yabancı sözcüklerle olmasın. Eski kelimeler de atılmasın. Türkçe'ye yardımcı olan azınlıklar da
aşağılanmasın uyruklarından dolayı. Hizmet önemlidir, gönül önemlidir.
Umrım anlatabilmişimdir ...Bu konuda ki çabanız - her ne kadar bazı konularda farklı düşünsemde- takdirimde.
Size teşekkür ederim.
Saygılarımla.
.TEŞEKKÜR EDERİM
.KIYMETLİ SERPİL VURAL HANIMEFENDİ VE
.KIYMETLİ BİRCAN ERKÂN HANIMEFENDİ;
.GÖSTERDİĞİNİZ İLGİDEN DOLAYI HER İKİNİZE DE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
.BİLDİĞİNİZ GİBİ DİLİMİZİN ÖNEMİ BİRÇOK ŞEYDEN ÖNCE GELİR.
.BÜYÜKLERİMİZ DERLER Kİ: VATANINI KAYBEDEN BİR MİLLET, EĞER DİLİNİ DE KAYBETMEMİŞSE VATANINI TEKRAR KAZANABİLİR.
.BU İFÂDE BANA ÇOK İSÂBETLİ GELİR.
.HER İKİNİZE DE SELÂMLARIMI SUNARIM EFENDİM.
Ortalığı velveleye vermeden bir milletin dilini değiştirmek; bu sanırım kaleyi içten fethetmek gibi bir şey. Kariyer için ya da başka herhangi bir gereklilik için yabancı dil öğrenmek ama kendi Türkçemize de sahip çıkmak lazımdır. Yazılı ve görsel basın bu konuda da çok etkilidir. Onun için özellikle onların dikkat etmesi gerekmektedir.
Konu önemli, anlatım sade ve kısa. Paylaşım için teşekkürler.