- 946 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TARİH VE YARATILIŞ
TARİH VE YARATILIŞ
Paylaştıkları ortak dil sebebiyle, Aztek kültürü genellikle Nahua olarak bilinen, kültürel karmaşık ile gruplandırılmıştır. Efsaneye göre, Texcoco Gölü civarındaki Anahuac vadisine, daha sonra Aztekleri oluşturacak olan çeşitli gruplar, kuzeyden gelmişlerdir. Vadinin yeri ve gölün mesafesi belirli olsa da, Azteklerin kökenine dair, kesin olmakla beraber pek bir şey bilinmemektedir.
Huitzilopochtli Betimlemesi:
Kökenlerine dair farklı kaynaklar ve düşünceler mevcuttur. Efsaneye göre; Meksika / Aztek halkının ataları, kuzeyde olan Aztlan olarak anılan bir yerden gelmiş, Yedi Nahuatlacalar’dan sonuncusu güneye doğru yolculuğunu yapmış ve “Azteka” ismini almıştır. Diğer kaynaklar halkın kökenini Chicomostoc’a (Yedi Mağaranın Yeri) veya Tamonachan’a (Tüm uygarlıkların efsanevi kökeni, çıkış yeri) dayandırırlar.
Meksika / Azteklerin tanrıları Huitzilopochtli, tarafından yönlendirildiği söylenirdi. Göldeki bir adaya vardıklarında, meyve dolu bir nopak kaktüsüne konmuş bir kartal görürler. Bu görüntü onlara, tam bu noktada yeni evlerini kurmalarnı öğütleyen bir kehaneti tamamlamaktaydı. Böylece Aztekler, Tenochtitlan şehrin bu mevkiye kurmuş, bu günkü Mexico City’nin merkezinde bulunan, harika bir suni ada inşa etmiştirler.
Efsaneye göre, Meksikalılar Texcoco civarındaki Anahuac vadisine vardıklarında, diğer tüm halkların en az uygar olanı görülmekteydiler. Fakat Meksika / Aztek halkı, öğrenmeyi tercih etti ve diğer halklardan, özellikle de antik Toltec’ten (ki Toltec uygarlığını bir parça daha eski bir uygarlık olan Tetihuacan ile karıştırmaktaydılar) alabildikleri kadar bilgi, gelenek ve kültürel öğe aldılar. Azteklere göre Toltec halkı; tüm kültürün yaratıcısı olan halktı. “Toltecayotl” kültür sözcüğüyle eş anlamlıydı.
Aztekler birkaç farklı geleneği benimsedikleri ve çok eski olan kendi gelenekleriyle birleştirdikleri için, birkaç tane yaratılış efsanesine sahiptirler. Bunlardan bir tanesi, bu günkü dünyadan önce yaşanmış ve hepsi felaketle sonuçlanmış dört çağ olduğunu belirtir. Buna göre, bu gün yaşadığımız çağ Nahui – Ollin, beşinci çağ veya beşinci yaratılış, yıkımdan güneşe dönüşmüş olan bir tanrının kurbanı ile kurtulmuştur. Bu efsane, (mit) antik Teotihuacan şehri ile ilgilidir. Aztekler oraya vardığında zaten terk edilmiş ve yıkılmıştı. Bir başka mit dünyayı, Ometeotl’un çocukları ikiz tanrılar Tezcatlipoca ve Quetzalcoatl’ın yarattığını tarif eder. Tezcatlipoca dünyayı yaratırken, ayağını kaybetmiştir. Bu sebeple bu tanrıların tüm betimlemelerinde, o bir ayağı eksik ve kemiği ortaya çıkmış bir biçimde betimlenmiştir. Quetzalcoatl’a “Beyaz Tezcatlipoca” da denir.
Yaratılış ve evren modeli, Aztek panteonu için büyük bir önem taşır. Tanrıların veya ilahi varlıkların diziliği, bu evren modeline göredir. Panteon’da ki bu ilahi varlıklar, on üç kattan oluşan gök kubbede ve dokuz kattan oluşan yer altı dünyasında, (ahiret alemi) farklı yerlerde ortaya çıkar.