- 2652 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Siyah Yalancı
SİYAH YALANCI
Ve yeni bir sevda mühürleniyor
Mayısın en ılık karanlığına ...
Ege’de bir düğün günü
Ege’de manalı bir telaş
Efeler hazırlıkta
Çökertmeyle çıkacaklar az sonra meydana
Kız anacağı ağlamaklı
Tılsımlı bir ışıltı gözlerinde
Gözleri bembeyaz gelinciğinde
İçleri parçalıyor ananın konuşan gözyaşları
’Gelincik işte düğün günün,
Çeyiz sandığının göç günü bugün.’
Baba, vaktiyle okuduğu delikanlı kitaplarının etkisinde hala
Satırlar geçit verse ağlayacak
Hey atmışlı delikanlı, utanma
Kan çanağı gözlerinle bağla kızının beline kırmızı kuşağı.
Ege’de bir telaş
Anlamlı bir koşuşturma
Meydanda davul zurna sesleri
Aynı şehirde göçüyor bir kadının dağ gibi bedeni
Belli ki çoktan el sallanmış eski zamanlara
Koskocaman bir hiç oluvermiş Seraplar
İşte Ege’yi sarsan efeler
Bakışlar sert, arslan gibi mert yürekler
Herkes allanmış pullanmış özene bezene
Keyifler hoş sohbetler yerinde
Çerezler, mezeler, devrilen şişeler
Halaylar halay halkalarında gelinlik çağındaki kızlar.
Yıldızlar öfkeli
Ben arka masalarda alışılmış giysilerimle tahta bir iskemlede
Şaşkın üzgün korkak...
Arkamda uçan balonlarla haşır neşir bir grup çocuk
Yaşlı ağacın sarkmış dalları arasında
Soğuk yüzümü saklamaya çalışıyorum sanki.
Öfkeli yıldızlar ışığında
Sazlar sustu nihayet
Diller kilitlendi biranda
Gönüllerden kopan alkışlar Siyah ve Beyaz’ın
Beyaz Siyah’ın kolunda güvende
Hadi tokmağını erkekçe vur davuluna
Mayıs kokan Ege inlesin.
Nasılsa çoktan el sallanmış eski zamanlara
Koskocaman bir hiç oluvermiş Seraplar.
Düşmanım da olsa tanıdık bir sima arıyor gözlerim köşe bucak
Şu kahreden tarihe bir şahit daha
Her beden her ruh her soluk kilometrelerce yabancı
Bir iklim tanıdık
Bir de şu mağrur şu siyah yalancı !
SERAP ERSOY
(Ruhum Güneşten)
YORUMLAR
Serap Hanım öykünüzü ilk gördüğümde Sevim Burak'ın tarzında bir yazın okuyacağım düşüncesi hasıl oldu. Çoğu yerde aynı çağrışımlar yok değildi. Ama daha çok şiirsellik gözüme çarptı.
SerapErsoy
Yerindeydi eleştiriniz,teşekkür ederim.