-1-
Herkes okuldan nefret eder;bu bir çeşit bulaşıcı hastalık gibidir.Arkadaşlara uyum sağlamak için değişir herkes.Ama o zaman dünya bir tip insandan oluşmaz mıydı?
Farklılık bir çeşit büyüdür.İnsanı diğer topluluktan ayıran bir büyü.Sanki ömür boyu bir büyücüyle bağlanmış gibisinizdir.Ama kimi kendini bir cadıya bağlanmış gibi hisseder.Güvensizlik başlar ve hayat altüst olur.Peki bu GERCEKTEN
doğru mudur?
Bu hikaye bunun gerçekliğini anlatıyor…
Hikayenin kahramanı Jasmin.Ama siz ona kısaca JASS diyebilirsiniz.
Jass lüle lüle sarı saçları ve masmavi gözleri ile tam bir afetti.Ancak güzelliğini kapatan sivilceleri de vardı.Okulda çok popülerdi.İmza dağıtma turuna bile çıktığı oluyordu.İyi birine de benziyordu ilk görüşte.Herkesin sevdiği bir kişilikti.Yani hemen hemen… Jass,okula giderken,içinde belli belirsiz bir heyecan oluyordu.Çok huzurluydu okulunda.Ve her sabah sevdiği çocuğu görmek için daha bir özen gösteriyordu kendine.
Mayıs ayının ilk Pazartesi günüydü.Güneş parıl parıl parlıyor,hafif esen rüzgar Jass’in odasının perdelerini kıpırdatıyordu.Jass gözlerini açtı ve saate baktı,henüz çok erkendi,güneş yeni doğmuş olmalıydı.Tekrar yatmaya karar verdi.Ancak o sırada aklına bugünün hafta sonundan sonraki ilk gün olduğu geldi.Bunun anlamı hoşlandığı çocuğun onu iki gün aradan sonra ilk kez göreceğiydi.Jass,süslenmesi gerektiğini düşünerek yataktan ani bir hareketle sıçradı.Aynanın önüne geçtiğin de ne kadar berbat göründüğünü düşünüp,birkaç adım geriye çekildi,kilo mu almıştı ne? Bu halini uykudan yeni kalkmasına ve bol bir gecelik giymesine verdi.Koşa koşa banyoya girdi,hızlıca duş aldı ve titreyerek banyodan çıktı.Sabahın bu saatinde banyo yapmak ta neyin nesiydi? Dolabı açtı ve yatağa oturdu.Kıyafetlerine şöyle bir göz attı.Alışveriş yapılması gerekiyordu.Gerçi dolabı tıka basa doluydu ama Jass giyecek bir şey bulamıyordu nedense.Aynanın karşısına geçti ve saçlarını taradı,yüzüne sivilce kremini sürdü ve dişlerini fırçalamayı unuttuğunu fark etti.Koşa koşa banyoya gitti ve çilekli macunun bittiğini gördü.Sabah sabah ne büyük hayal kırıklığı olmuştu bu.Odasına döndü ve geçti dolabının başına.Pembe elbisesini giymeyi planlıyordu.Elbiseyi askıdan aldı ve şöyle bir baktı;çok mu süslüydü ne.Elbiseden vazgeçip kot pantolon ve lila bluzda karar kıldı.Beline kahverengi şerit bir kemer takıp,ayağına krem rengi converselerini giydi.Değişik bir tarz olmuştu.Bu sırada bluzun çok dekolte olduğunu fark etti ama değiştirmedi Çizgili çantasını alacaktı.Hemen hazırlaması gerekiyordu.Bu sırada saçlarını açıp lila fiyonklu bir taç taktı.Çok hafif bir pembede ruj sürdü ve süper göründüğünün farkına vardı.
DEVAM EDECEK:)
ZEYNEP ÇALIK.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.