Gülçiçek..
hüzünlü ayrılıklar zamanı sonbahar, son demlerinde..
güneş, asacak yüzünü..kaçtı kaçacak..
bahçelerin elleri üşüyecek...
çiçeklerin kalbi kırık, bükecekler boyunlarını...
ağaçlar yapraklarını düşürecek..
düş kurduracak ,düşen her yaprak yeni baharlara...
sadece;
kuşlara yuva, manolya ve çam
aldıkları ’hep yeşil kalın’ duasıyla dökmeyecekler yapraklarını ..
ayrılıklar zamanı sonbaharın rengi sarı..yüzü ağlamaklı...
ama ,çiçekli sabahlar görmek isteyenlere gönlü cömert ..
bilmiyorum ! ardındaki öykü nedir ..dilimizde nereden alır adını..
gülü hatırlatıp,adını tekrarlattığı için mi ?
latince’de althae rosa adıyla anılan abegümecigillerden ,
yeni adını benim koyduğum,Gülçiçek...
hangi rüzgarın getirdiğini bilmediğimiz,
bildiğimiz Gülhatmi...
sonbaharın yüzünü güldürmek ,bahçelerinde;
uzun boylu,rüzgarda gezintiye çıkmış halli salınan,rengarenk çiçekler
görmek istiyenler, şimdi Gülhatmi’nin tohumlarını toprağa dikebilirler..
haziranda açmaya başlar..kar üstünü örtene kadar...
bahçesi olmayanlar hiç yakınmasınlar!
gönüllerine diksinler Gülhatmileri..
kışın acımasız rüzgarlar üşütmez Gülhatmi büyüten yüreklerini..
hem kalpte olan en uzun yaşar...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.