Bu memlekete sevdalıyım,
Bu millete sevdalıyım,
Ecdadıma sevdalıyım,
Fahri kainata sevdalıyım,
Bari Te’ala’ya sevdalıyım,

Memleket Sevadası

Bu memleket; üç tarafı denizlerle çevrili bir yarım ada, ovası da var dağı da, bağı da var yağı da,Arabistan çöllerinde dünyaya gelseydik bu nimetlere hasret yaşayacaktık değil mi?

İklimi bir harika dört mevsim yaşanıyor yazı da var kışı da iş de var azı da boğası da var kazı da,O kadar özendiğimiz bazı Avrupa ülkelerinde insanlar güneş yüzünü görmeye hasrettir,bilen biliyor.

Hububatı zengindir,yeşeremediği bir bitki yoktur; fasulye nohut mercimek,pirinç arpa buğday gerisini de sen say

Bazı ülkelerin iklimi birinci derece yaşam kaynağı olan buğdayı yetiştirmeye elverişli olmadığını bilir misiniz? Bunu düşününce memleketimizin kıymetini az daha anlıyoruz.

Millet sevdası

Bu millet bir zamanları dünya devi Osmanlı imparatorluğunun devamıdır insan vucudunun asas kemiği gibi ,bilgisayarın cipine benzer.

Osmanlının o hanedan ruhunu taşıyor, bu milleti değiştirmeye çalışanlar oldu, fakat meşru yollarla bu devlete bir türlü hakim olamadılar ne zaman ki Osmanlı ile barışık bir iktidar geldiyse memleket atılım yaptı, az daha ilerleri ne zamanki menhus güçler nüfuzu ele aldılarsa geriledi.Örneğin her darbeden sonra ülkemizin dolar bazında %50 fakirleştiğini desem inanır mısınız acaba? Bilimsel bir tespittir bu.

Çeyrek asırdır bu memlekette kışkırtma ve kargaşa var. Hala da kardeşlik terimi birleştirici bir unsur olarak kullanılabiliyor,halk sabr ediyor,işine gücüne bakıyor. Menhus ruhlar illegal militarist güçlerin gölgesinde kendini göstermeselerdi bu memleket beş adım öne çıkmıştı,

Militarizme hayır diyorum ve bu milleti, sağduyusundan mertliğinden ve şecaatinden dolayı kutluyorum,Yüce İslam dinine gösterdiği saygı ve sevgisinden dolayı takdir ediyorum.Anadolu insanını seviyorum.İnsanlık alemini selamladığım gibi zalim ve edepsizler hariç.

Ecdadıma sevdalıyım,

Maalesef 5. atamdan sonrasını hatırlamıyorum çünkü alfabe değişmiş ve bilgiler belgeler hükümsüz hale gelmiştir.

Kimi 93 harbinde şarapnel parçasıyla şehit düşmüş Erzurum’un tabyalarında yatıyor,kimi Hasankale savaşı sürecinde 7 yıl askerlik yapmış; yatsı namazının son oturuşunda Azrail aleysisselamla karşılaşmış, selam vererek ruhunu teslim etmiştir.
Diğerleri de babama dek edep ve marifet üzerinde, helal kepsin el emeğinin eşliğinde rızkına kanaat ederek hayatını sürdürmüşlerdir.
Allah onlardan razı olsum torunlarına bu güzel anıları bırakları.

Annemin tarafı da ilim irfan erbabı kimselermiş, bundan dolayı Allah’a şükürler olsun diyor ,mutluluğumu sizinle paylaşıyorum.Onlara olan sevgimi ilan ediyorum.

Fahri kainata sevdalıyım,

İnsanlık tarihine bir güneş gibi doğan; sabır ve metanet ,hoşgörü ve şefkat timsali,adaletin elinde tecelli ettiği bir numaralı adam; resul-i erkeme sevdalıyım

İnsanlık alemine paha biçilemez hizmette bulunmuş ve insanlığın yer yüzündeki hilafetini rızayı ilahiye uygun eda etmiş kıyamete kadar meth-u senayı hak etmiş, milyarların selat-u selamı kalbin derinliklerinden gelerek necip ruhuna gönderiliyor.

İşte ben O’na aşığım Hazreti Peygambere aşığım.kendisine sevdalıyım.

Bari Te’ala’ya sevdalıyım,

Yüce yaratana,mahlukunu yarattıktan sonra gözeten, koruyup kollayan, ancak bu yaratıkları arasın insana farklı bir değer biçin ve hayatı ebediyi kendisine hazırlayan Allah’a sevdalıyım,zaten O’ndan olmazsa ilk dört sevginin ne aşığı olur ne de maşuku. Öyleyse her şeyin başı da O sunu da O

O kainatın sahibidir.Yer yüzünde insanlık alemini sahipsiz bırakmayıp Peygamberleri vasıtasıyla hak ve hakikati, ilim ve irfanı bize bildirdiği için “ettehiyatu lillah” demekten haz duyuyorum.

Bu vesilelerle Bari Teala’ya şükranlarımı sunar bu açıdan inancımla iftihar ediyorum.

Gelin bu sevdada buluşalım,ne dersiniz?

Selam ve sevgilerimle.

E.KAYA