Söylediklerinizi duyurmak için kimseyi kolundan tutmayınız ; zira insanlar sizi dinlemeye arzulu değillerse, onları tutacak yerde çenenizi tutmanız daha hayırlıdır.-- chesterfield
hayatbilgisi123
hayatbilgisi123
@hayatbilgisi123

Çay ve Simit

24 Eylül 2010 Cuma
Yorum

Çay ve Simit

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

740

Okunma

Çay ve Simit

Sabahın ilk ışıklarıyla gün aralanırken doğduğum şehre geldim.Çocukken sevemediğim bu kentte karşı özlem duyguları kabarmış ki belli bunu göremezsiniz cıplak gözlerinizle bunu içimde yaşıyorum,hissedebiliyorum. Uzun zamandır bir köy yerinde görev yapmanın verdiği duygu idealist aşkın semeresiyle karışmışken , belikli aşka dair ne varsa bu yürekte akıp gitmiş çoğu gönlümden küçük köye… Kalanlar şimdi sızıyor damla damla …
Bir kahvehanede soluğu aldım . Demli çay masamda size yazıyorum. Canım simit çekti… Bu toprağın unundan suyundan yapılmış sıcak, gevrek simit…Kokusunu duyabiliyorum ama istediğimde bu vakit , henüz çıkmamış fırından…
Sanki kültürler arası bir yolculuk yapmışım şive değişti.Kişilerin konuşması beni çocukluğuma götürdü… Buram buram ben kokuyordum… Çok sevmeliydim bu kenti… Velhasıl ben bu sevgiyi görev yerimde ararken… Kuru otlara sarılıyorum sonbaharın verdiği…
Çarşamba günü bugün. Ve bu kentin en büyük pazarı kuruluyor… Birileri tezgahlarını açıyor birileri açtıkları tezgahını düzenliyor… Yer yer arabaların kornası sessizliği bozuyor… Ve yavaş yavaş pazarın ziyaretçileri de hal hazır oluyor geliyorlar bir bir… Gözlerim bir eskici tezgahında kim bilir neler neler var eskimişe dair… Hemen yanında kaleylenmiş kazancı. İrili ufaklı kazanlar ,cıngıllar… Başında şapka altında bisikletten inmeden tezgahları gezen bir müşteri.Bir ayağı pedalda bir ayağı yerde önüne,arkasına ,sağına soluna bakınıp duruyor sabah sabah …
Gözlerim olan bitene seyirci kalmayı yeğlemiyor, ben de içinde olmak istiyorum.Karışıp akmak istiyorum güne, gün ki yaşanmaya başlandı bile…. Uykulu gözlerim , yorgun bedenim hafif uzamış sakalım benden ibaret… Lavaboda aynanın karşına geçince bir tebessümle güne akıyorum… Valizimi emanet ettiğim kahvehane sahibine görüşürüz dedikten sonra pazara dalıyorum… Rengarenk tezgahlarda her şey var.Gözlerim etiketlerde bir elim cebimde dolanıyorum… Beyaz bir peynirin kokusuna doğru yol alıyorum.Yazması başında bir Anadolu köylüsü derme çatma bir tezgahı belli ki kalıcı olmayan bir kadın , herkese müşteri gözü ile bakan bir çift göz beliriyor karşımda.Hemen yanında belliki kendi bağından ,bahçesinden toplamış domates ,biber ve bamya…
Simit! Simit! … Simitçiden simit almak için elimi cebimden çıkarıp simidin tadına varıyorum. Her ısırıkta bir koku , tıpkı memleket gibi.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Çay ve simit Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Çay ve simit yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çay ve Simit yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
24.9.2010 16:26:54
Beğeni:
0
İzlenme:
740
Yorum:
0
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.