- 544 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Toplumdaki Yanlış Telkinler-II
“Cehennemde Bize Yer Kalmaz”
Cahiliye insanlarının bir başka ilkel mantığı da daha vardır. Onlara göre, cehennem dar ve kısıtlı bir mekandır, ancak az sayıda insan oraya sığabilir. Şimdiye kadar yaşamış ve yaşayacak insanların sayısının cehennem için çok fazla olduğunu ve kendilerinden önce daha azgın ve günahkâr kişilerin cehenneme gireceklerini zannederler. Kendilerinin ise cennete gireceklerini düşünürler.
Oysa Yüce Allah sonsuz güç sahibidir ve dilediği genişlikte bir mekan yaratabilir. Bu nedenle cehennemin dolması ve sığmayan insanların cennete konulması gibi bir durum olamaz. Ayrıca Kuran’da cehennemin, inkarcıların sayısı ne kadar çok olursa olsun, hepsini alacak kadar geniş bir mekan olduğu, “O gün cehenneme diyeceğiz: “Doldun mu?” O da: “Daha fazlası var mı?” diyecek.” (Kaf Suresi, 30) ayetiyle bildirilmektedir.
Cehennem, aynen cennet gibi Allah’ın sonsuz adaleti gereği vardır. Her insan, dünyadaki tavırlarının karşılığını ahirette “...Onlar, ‘bir hurma çekirdeğindeki iplikçik kadar’ bile haksızlığa uğratılmazlar.” (Nisa Suresi, 49) hükmü gereğince eksiksiz olarak alacaktır. Dünyada Allah’a kulluk etmekten kaçınan kişilerin, -Allah’ın dilemesi dışında- ahirette cehennem azabından kurtulmaları mümkün olmayacaktır.
“Hayatın Gerçekleri Vardır”
Cahiliye toplumlarında ‘hayatın bazı kesin gerçekleri’ olduğuna inanılır. Onlara göre ‘büyük balık küçük balığı yutar’, ‘iyilik yapmak saflıktır’, ‘doğru söyleyen kaybeder’, ‘para her kapıyı açar’…İşte bunlar ‘hayatın gerçekleridir’. Bu çarpık prensipler cahiliye insanlarının yaşamlarına yön verir.
Çok açıktır ki asıl gerçekler imanın gerçekleridir ve bu tanımlanan hayat gerçekleriyle uzak ya da yakın benzerliği yoktur. Kur’an’a tamamen aykırı olan bu yaşam, Rabb’imizin inkar edenlere ahirette vaadettiği azap dolu yaşamın başlangıcıdır. Kısıtlanmamak, özgür olmak adına imanı yaşamaktan kaçınan kişiler, ahirette zincirlere vurulacak ve üzerlerine kilitlenmiş daracık mekanlarda hapis hayatı yaşayacaklardır:
Boyunlarında demir-halkalar ve (ayaklarında) zincirler olduğu halde sürüklenecekler; (Mü’min Suresi, 71)
Elleri boyunlarına bağlı olarak, sıkışık bir yerine atıldıkları zaman, orada yok oluşu isteyip-çağırırlar. (Furkan Suresi,13)
Oysa Yüce Rabbimiz, insanları onlarca farklı ilaha kulluk etmekten kurtararak, yüklerini ve üzerlerindeki zincirleri indirmek için elçilerini göndermiş ve onları hayat verecek kurtuluş yoluna davet etmiştir. Bir Kur’an ayetinde Peygamberimiz (sav) hakkında şöyle buyrulmaktadır:
“Onlar ki yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye uyarlar; o onlara marufu emrediyor, münkeri yasaklıyor, temiz şeyleri helal murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır.” (Araf Suresi, 157)
Rabbimiz insana dünyada ve ahirette nimetler içerisinde mutlu ve huzurlu yaşaması için, kolay, güzel ve doğru olanı göstermiştir. İçinde yaşadığı cahiliye toplumunu terk eden, Allah’a derin bir saygı, korku ve sevgi duyan ve O’nun sınırları içinde yaşamayı seçen samimi insanlar için her zaman kurtuluş yolu vardır.
Fuat Türker, Araştırmacı Yazarlar
YORUMLAR
Cehennem
İlahi adaletin yeri
Testiyi kıranla su getiren bir olur mu?
Onca nimete nankörlük eden
Zalim kimdir?
Zalim kendine yabacı olan,
Kendi kendine zulm eden değil midir?
Nasıl olur Allah'ın verdikleriyle
Allah'ın emirlerine karşı olmak.
Bu kendi fıtratına karşı isyan,
Allah'a karşı yapılan en büyük saygısızlık.
Merhamettin kaynağı , sevginin kaynağı bir Allah
Allah'ın hiçbir menfaati yok ki insanın kul olmasından
İnsanın ihtiyacı Rabbe bağlanmaktan.
Evet azap bu dünya da ve ahirette
İnsanın Allah'sız kalmasıdır.
Bu dünya da Allah o insanı kendi başına bıraktığında ne yapar
Madden manen ne yapacağını bilemez aşırılıklar içinde kıvranır
Ya bir Hind fakiri olur ya bir firavun
Ya şehvetine kul ya nefsine zulm eder
Bilmez orta yolu, bilmez sıratı müstakimi.
Tüm bu yaptılarının karşılığını misliyle bulacaktır gerçek alemde
İyilikleri fazlasıyla cömert Rahman, Rahim Allah'tan kat kat alacak
Fakat yaptığı kötülükerine tevbe etmemiş yönelmemişse hakka Varacağı yer ateş olacak
Böylesi nankörlüğü ancak ateş temizler.
Ya Rab,
Bizlerin ayaklarını sıratı müstakim üzerinde sabit kıl;
Ya Rab,
Şu koca kainatta yüceliğini anlamaktan aciziz
Tek bilebileceğimiz bu acziyet;
Ya Rab,
Bizleri yaptıklarımızla değil elbet
Bizlere lutfundan ikram et.
Kuru bir balçıktan ruh üflediğin bir cahil insanız
Bizleri temizle, bizleri bağışla.
Sen vermezsen biz nerden alalım
Sen bağışlamazsan kime yalvaralım
Geldik kapına Sen bizleri boş çevirmezsin
O büyük hesap gününde
Bizleri tenezzül ettiğin Nebilerden, Salihlerden, Sıddıklardan, ihlaslı mümin kullarından eyle
Amin Amin Amin...
Melik Haker tarafından 10/2/2010 7:49:13 AM zamanında düzenlenmiştir.