kemal
karanlık sanki inatlaşıyordu yağmurlara dolanan rüzgarın gücüne. Kavgalar, mücadeler birbirini izliyor, ufak kemal sessiz gözlerle ve korkudan titreyen yüreğinle camdan dışarıya bakıyordu. Evde yalnızlığın acısını hissederken yüreğinde bir yandan da annesinin bir an önce gelmesi için dua ediyordu.
Halbuki annesi kim bilir en azından kemal bilmiyordu, şimdi, kimin isterik duygularını dindirmek için emek harcıyor, bu emeğin karşılığı alacağı para ile de evine ve çocuğuna bir şeyler almanın hayali ile yaşıyordu. Günler yılları devirdiğinde kemal’e söyleyecekti onu nasıl büyüttüğünü, yaşamının tek anlamının kemal olduğunu çocuğuna sarılarak ağlayarak göğsünde anlatacak, babasının bir gün evdeki tüm eşyaları toplayarak kaçtığını anlatacaktı, bir gün muhakkak anlatacaktı.
Kemal geçen zamanın yüreğinde saldığı korkuya yenilmiş ve annesini beklediği divanda uyuya kalmıştı. Gecenin karanlığı döküldüğünde iyicene annesi sırılsıklam ıslanmış ve bedeni kirlenmiş olarak eve geldi. Çantasını masanın üstüne atar atmaz uyuyan çocuğunu gördünce gözünden gelen yaşlarla beraber ona sarıldı, bu mübarek ramazanda önce kendi şansına daha çok da kemalin kaderine üzüldü, büzüldü vücudu yorgunluktan ve kendisinin tiksinmesinden.
Ağladı sessizce dışarıdan camlara vuran yağmura inat. Acaba bulutlar da sarılmış mıdır çocuklarına böyle ağlarken.........
YORUMLAR
gÜZEL BİR ÖYKÜ VE YAŞAMIN GERÇEĞİ; KİMBİLİR DAHA GİZLİ OLAN NE GERÇEKLER VAR... YA DA ORTADA OLUP GÖRMEZDEN GELİNEN ÖYKÜLER...
SEVGİLER.. GÜZEL BİR ÖYKÜYDÜ...