Mea Culpa
"suçluyum"
isa’yı çarmıha gerdiler..
yetmedi taşıttılar çarmıhı..
isa taşırken elleri kanlı,çarmıhı..
kimileri de seyrettiler...
""kutsal kanı döken bendim;
onu ağaca ben çiviledim;
tanrı’nın mesih’ini çarmıha gerdim.
sonra da o’nunla alay ettim.
o bağıran kalabalığın
içinde ben de vardım;
kaba saba seslerin içinde,
kendiminkini tanıdım.
çarmıhın çevresindeki insanların,
alay edenlerin arasındaydım.
ama sesim öyle güçlü çıkıyordu ki,
sanki orada sadece ben vardım."
horatius bonar
Madalyon İki Yüzlü
"piraye" için
şairler okunur..kutlanır hatta destekle alkışlanır...
alkış,naif ve samimidir elbette..ne iyi ,ne güzel dir aşk ,sevgili...
bir duyarlılık belirtisidir..
ama ,şairleri çok yakınları,eskitilmiş güzelliklerin sahipleri de okur...
çoğu yaralanır, kırılır..
ve hatta parçalanır.. yazılanlar artık, zerre kendi hikayesi değildir..
okurken ağlamaz, kanarlar adeta.. ne çabuk eskimiş,yeri ne de çabuk doldurulmuştur..
onlar artık, olmadıkları özneye baka kalır...
çiviler ellerine çakılır..
hayatlarıı boyunca ellerinden çok, kanar yürekleri..taşırlar sırtlarında
kanlı çarmıhlarını...orada yazılanlar kendileri için yazılmamıştır..
kalpteki sevgiliyi,kağıda dökenleri destekleyenler..
kağıttaki imzalıyı da hiç düşünmüşler midir ?
kağıttaki imzada kalmak,istemez ,piraye gibi kaybolmak isterler..
yine o kadar hassas ve duyarlı mıdır şair ve şiir sevenler...
göz perdelidir.. ancak gönül gözü açık olan görebilir..
ve itiraf eder;
"mea culpa"...
piraye, nazım’ın karısı.. ölürken..’sadece ona yaptıklarıma pişmanım’ dediği kadın.
nasıl demesin..
herkes, ustanın kadınlara yazdığı şiirleri ezbere bilir..
merak ettim ! piraye’nin yazdığı şiiri kaç kişi bilir..
ben senden önce ölmek isterim
ben,
senden önce ölmek isterim.
gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
ben zannetmiyorum bunu.
iyisi mi beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin
fedakarlığımı anlıyorsun,
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
sonra sen de ölünce
kavanozuma gelirsin
ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün.
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi oradan atana kadar...
ama biz o zamana kadar
o kadar karışacağız ki
birbirimize
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
toprağa beraber dalacağız
ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak:
biri sen
biri de ben.
ben
daha ölümü düşünmüyorum.
ben daha bir çocuk doğuracağım
hayat taşıyor içimden,
kaynıyor kanım.
yaşayacağım, ama çok, pek çok
ama sen de beraber
ama ölüm de korkutmuyor beni,
yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
ben ölünceye kadar da
bu düzelir heralde.
hapisten çıkma ihtimalin var mı bu günlerde?
içimden bir şey
belki diyor...
piraye nazım hikmet ran
18 şubat 1945
*dinlediğim bir şarkı üstüne..
şarkılar, şiirler yaşananlardır.. yaşamak istenenlerdir
sevmekten çok,sevilmek istemenin gizleridir..
daha çok inanmak istediklerimizdir..
ardındaki gerçek,tam da nedir bilinmez...
(Albüm, Adını Gelincik Koydum / Piraye
Beste Taci Uslu. yorum Hakan Yeşilyurt)
*nazım şiirlerini çok seven, hep sevecek benden..
piraye’ye küçük bir özür..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.