- 1701 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Hayırseverliğin dostu güzelliğin sırdaşı
Hayırseverliğin dostu güzelliğin sırdaşı
Hayat garip bir oyundur. Ya kazandığın yahud kaybettiğin bir şey yoktur. Hayata bakışına bağlı olarak her kes kendi taleyini,ömür payını yaşıyor. Her insanın dünyaya gelişi bir tılsımın açılışı, yeni renk, yeni bakış, lakin birmanalıdır. Ne için yaşadığını bilmek barede kendine verdiyi soruya cevap arayanlar halen müamma, teeccüp ve hayret içindedirler.
Hayret ey put suretim gördükde lal eyler beni,
Sureti halım gören suret hayal eyler beni.
- diyen büyük Fizuli de kendini suret karşısında hayal tek muhteşemliğin sureti gibi görüp, derk ediyor.
Çocuk yaşlarımda çok masallar okurdum. (Bunu tesadüfi demiyorumMasallar hayatı derk etmeğimde mühim ehemiyyet kesp edip.)
Hayallar kurardım. Hayallarımın kanatlarında sırlı sehirli alemlere gider, kendimi masal dünyasının kahramanı hiss eder, çetin sınavlardan geçerek uğurlarımdan sevinerdim. Dostlarım, düşmanlarım vardı bu alemde. Hayır vardı, şer vardı, ağ vardı, kara vardı. hayallardan real dünyaya kayıdanda görerdim ki, biri vardı, biri yoktu. Hayatım da masallarda olduğu gibi ağır sınavlarla, çetinliklerle, mübarizelerle müşayet olunurdu. Merdler gördüm,namerdler gördüm. Hayatda iyiı dostlar kazandım. Düşmanlarım da az olmadı. En ali kazancım İtibarlı kalem dostlarımdır. Taleyin hökmü, alın yazısı ruhen yakın insanların bir-birini bulmasına zemin yaratır. Ayni maksat, ayni amal, ince ruh, necip duyğular şairleri birleştiren əsas amillerdir. Bu bakımdan şairler mutlu insanlardır.
Dostlarım arasında büyük sevgi duyduğum ve hurmet etdiğim insanlar var. Cinsinden asılı olmayarak her biri nazarımda menaviyat sahibi olan şahsiyyat, mesləktaş, ruhen, menen kalbime yakın söz adamlarıdır. Benim fikrimce şairler Tanrının sevdiği, seçdiği insanlardır. Ona göre de ulu Tanrı sevginin büyüğünü, azapın ağırını mahz şairlere veriyor.
Sevgiden yaranan her şey güzeldir. Yani insanın kendisi gibi.
Tanıdığım kalem dostlarım arasında hayırsever insanlar üstünlük teşkil ediyor. Her birinin kalbimde ayrıca yeri var. Hemin kalem dostlarımdan biri de güzel hanım, mehriban insan, söze, sanata kiymet veren şairedir. Bu hanımla tanışlığımız AYB-nin Şeki bölmesinin edebi derneğinde oldu. Bayırda hava soğuk olsa da, odada bir heraret, sıcaklık, xoh bir bahar havası vardı. Kalem dostlarım beni karasaçlı,karagözlü,hoş simalı, mehriban bakışlı, kalbi ince duyğularla dolu olan, hanım hatın bir kızla tanış etdiler. Önce onu Türkiyeden gelmiş misafir zann etdim. Tanışlıktan sonra malum oldu ki,o, bizim hemyerlimiz, şaire Gülnare Askerzadedir. Söhbetlerinden belli oldu ki,o Azerbaycan edebiyatını Türkiyəde tabliğ eden, tanıdan, müasir yazıçılarımızla türk yazarları arasında dostlu köprüsü yaratan,ictimai fealiyyetle meşğul olan bir söz adamıdır.
Gülnare Askerzade 2006- cı ilde Türkiyenin “Meltem”televiziyasında, 2007- ci yılda Kozanın yerli televiziyası olan “Otak” tv- de, 2008- ci yılda Adananın yerel televiziyası olan “Akdeniz” tv- de, İstanbulun TGRT FM radyosunda canlı yayınlarda Azerbaycanı tabliğ etmiş, Karabağın sesini dünyaya ulaşdırmış, Türkiye için önde gelen şair araştırmacı, yazar Ahmet Kaytancı ile ülkü ocaklarında Karabağla ilgili konferans geçirmiştir. Türkiye Adanada çıkan “ Yeni metin” gəzetesinde köşe yazarıdır. Şiirleri Türkiye gazetelerinde yayınlanan GülnareAskerzade hem de Türkiyenin muhtalif illerinde Gaziantepde “Kumru”, Manisada “ Sevgi yolu dergilerinin Azerbaycan temsilcisidir. Türkiyenin İstanbul, İzmir, Bursa, Kuşadası gibi önemli bölgelerinde düzenlenen edebiyat toplantılarında iştirak etmiştir. 2007- ci yılda Adananın tabiat güzelliği iləe dünyanı hayran koyan Saimbeyli ilçesinde “Genglik” festifalında iştirak etmiş, www.saimbeylim.com sitesinde gösterdiyi hizmetlere göre “ Saimbeylim çevre ve dayanışma derneğyi” tarafından fahri hemşeri belgesi ile mükafatlandırılmıştır. “Obruk” radyosunda üç yıl müddetinde “Gülden damlalar” adlı program sunucusu olmuştur. Saimbeylim sitesinde şimdiye kadar köşe yazarlığına devam etmektedir. Hal hazırda “Türkiye hatıraları” adlı 3- cü kitapının üzerinde çalışır.
Ben Gülnareni yakından tanıdıkca onun ince ruhlu şaire olması ile yanaşı, hem de samimi yoldaş, titiz bir hanım, temizyürekli insan,sanatnın sırrlarına derinden beled olan güzellik ustası gibi de becerik ve meziyyetlerini gördüm. Tanrı bu hanıma çoklu güzel keyfiyyetler bahşiş etmekle yanaşı, hem de, güzel ses vermişti. Onun melahetli, su sesine benzer hazin,çocuk masumluğu gibi ince sesi, şiir seslendirme kabiliyyeti beni valeh etti. Bu seste incelik, hazinlikle yanaşı bir yürek yanğısı da duydum. Bu yanğını onun şiirlerini okudukca gördüm,hiss ettim. Duydum ki, şaire hasretin, ayrılığın acısına hangi çetinlikler hesapına sine gerip ve aşkını, sevgisini halen kalbinde koruyub saklayır.
Alıp getdim hayalini dağlara,
Seni sordum bahçelere, bağlara.
Gurban olum saçındakı aglara,
Yüreğimin yanğın yeri nerdesin?
Konuşmalarında, adi sohbetlerinde sevgiden gileyle konuşuyor, amma kalbi halen yıllar öncesi sevdiği gibi döğünüyor. Saklamağa çalışsa da bakışlarında halen sevgi görünüyor .
Senli hatıralar halen uyaktır,
Bazısı karadır, bazısı ağdır.
Belki bu ayrılık özü sınavdır,
Unuda bilmirem bən seni neden?
Gülnarenin şiirlerini okudukca onun kalbinin sönmeğen ateşini hiss ediyorsun. Asil sevgi ağlamak içindir. Sevgide ülviliğin en yüksek haddi göz yaşlarıdır.
Allahdan ne istedim bir verdi, bir vermedi
Kalbimdeki yanğını hiç bir kimse bilmedi.
Hasretinden öldüğüm göz yaşımı silmedi,
Oturup bir köşede ağlamak istiyorum.
Sevgi için göz yaşları tükenmeyipse demək ki, yürek halen seviyor. Ebedi dünyanın-ruhi dünyamızın var olduğuna inanan insanın bu dünyada vuslata kovuşmamasından gileylenmeğe, bana öyle geliyor ki, hakkı yoktur. Cismen ayrılık ruhen ayrılk değildir.
Hesapımda yok iken ne ayrılık, ne hicran,
Mutluluğu beklerken neler getirdi zaman.
Yolun sonuna geldim, vuslatla yoktur güman,
Oturup bir köşede ağlamak istiyorum.
Aziz kalem dostum, hayat davam ediyor. Hayatın gözlenilmezlikleri, garip tesadüfleri var. Tanrı bahş etmek istediğini ani bahş edyor. Sevginin ve ayrılığın sonu, hesabı yoktur. Sana hesapsız sevgi, hesapsız vuslat ,hesapsız mutluluk, hesapsız güzellik dileği ile :
Bahar SEMİN.