- 1547 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
SANA DAİR.........
Sana merhaba , dediğimde bilmezdim bu merhabanın soluğumu keseceğini nefessiz kalacağımı... ve bu merhabanın yüreğimde çiçekler açtıracağını.. güzeldi.... sana merhaba demek çok güzeldi. günler geçti....kısa zamanda ne çok şey paylaşmıştım ve yaşamıştım sana dair...
Hoş geldin, dünyama hayallerime,umutlarıma . sen benim hiç kimseye açmadığım kalbime hoş geldin . sen geldin ya. kışlar daha bir bahardı...sanki baharlar daha bir yeşil geliyordu gönlümün kırlarına düşlerim daha bir pembeydi. pembelerim daha mavi dolaşıyordu gökyüzünde... sen geldin. baharı verdin yüreğime. sen geldin.. ve gündüzlerime bir güneş daha kondurarak aydınlattın yüreğimi...
Sen geldin işte.... sen bendeydin artık. elimi tutar mısın dediğinde.... sana söyleyemesem de aslında bunlardı benim yaşadığım... bunlardı bana yaşattıkların.... sana elimi uzatmıştım zaten.... sen anlamamıştın.... sana ne kadar yakınmışım... sen ne kadar içimdeymişsin .
Sana dair ne varsa büyüttüm içimde, korudum, sakladım... kimse bilmedi yaşadığımı.. bütün sevmelerimi senin için kullanmıştım... sevdamı büyütüp gözbebeklerimde sakladım.... sakladım ... sen anlamadın.... sen bende vardın... ve ben seni... şehirlerce uzağımda sevdim..... bütün şehirler kadar bendeydin....
demiştim sana; sen bahar ortası kış sevinç sonrası hüzün olma ne olur... ama... neden dört yanım karanlık neden dört yanım yalnızlık... ve neden neden... yalnızlığımda hep sensizlik neden sensizliğimde hep yalnızlık var.......
işte sen, benim yüreğimde bu noktadasın.... ister kaçıp git ister kal , ve gel tut elimi..... ama sakın .. arada kalma.... ve sakın unutma...canımsın……cansın. Ve BU ŞEHİRDE SEN VARSIN... SADECE SEN………..
gül tuzcu karaman
YORUMLAR
merhaba diyebilcek kadar nefesinizin yetmesi bile mucize bu durmlarda. Koca koca adamlar, devletin ali_leri, hükümet başkanları bile bir küçücük gülümseme ve bırakın gülümsemeyi, bir kaçamak bakışa tutulmuşlar. Onun için tekrar tekrar belirtmeliyimki, merhaba diyebilmekte marifet kimi zamanlar.
Aynen dediğiniz gibi gelişen olaylar ve bu olaylara müdahale edememeniz acizliğimizin de bir göstergesi işte.
çok afedersiniz; gübre misali kurak toprakları yeşertmeye kabiliyetli oluyor hal_i vaziyetimiz. Öyle ya yüreğer çiçekler açtırmak.... kolaymı değilmi. Bunada müdahale etme hakkımız da yok.
Dedim ya gübre misali, alışır yürek tarlsının çiçekleri, ve artık gübre olmadan o tarlada çiçek açmaz. Marifet tarladadır aslında, o envai çeşit çiçeğin açtığı tarlada ama bir merhabanın bu denli nefessiz bırakılacağını nerden bilecktiniz?
neyse Netice itibarı ile, tarla nadasa bırakılmaya mahkum, çiçekler solgun ve malesef bunada müdahale şansınız yok. Şimdi mahsulünden kalan zerreleri bize damıtmanız ve bizim de sizi okumamız kalıyor.
Mevlam hakkınızda olanın hayırlısını nasip etsin.
Gül bahçesine girenler, o kokuyu ömrü billah unutamazlar.
Lakin gül bahçesini her gören , o kokuyu alamaz,
En güzeli hem görebilmek,hem girebilmek,hemde kokuyu nufuz edebilmektir.
üçününde olduğu bir bahçe dileklerimle..
Nefessiz kalacak kadar aşk, gözbebeğinde saklanan aşk...
Umarım bu aşkın sahibi farkına varır ve bu aşka sevgiye layık olur.
Harika bir anlatımdı , güzeldi...
Esenkalın.