- 783 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FAHİŞEDEN ALINTILAR
afişteden günlükler...
fahişenin doğması büyümesi ölümü..kalan ?
gözünü açtığında bilmiyordu,renkleri,insanı..sallanıyordu iki bacak arasında tıpkı seneler sonra olacağı gibi..emiyordu memesini henüz tanımadığı bir kadının..ninniler uyutmasa da onu,yumuyordu gözlerini.ilerideki sperm kokularına nazaran şuan sadece gül kokusu sinmişti üzerine..günahı tanımıyor,,sevapları ise bolca üstleniyordu..adını bilmiyor ama işçi bir ailenin reisi ona elif diyordu...anneyi bilmiyor,ama yorgun kadını gece uyutmuyordu..ağlıyordu..tıpkı seneler sonra yapacağı tek şey gibi..zaman akıp gide dursun büyüyordu bizim elif..oyuncaklarını kırıyor,kökünden yoluyordu saksıda açan menekşeleri..yaramaz bir kız çocuğuydu,gamzeli,gece saçlı,sürme gözlüydü.çişliydi,sümüklü,pasaklı,ama ay parçasıydı..
aralık 1988. 4 yaşında..merak buya..ilgisini çekiyordu her şey,,seneler sonra sadece kahır çekeceğini bilmeden.iştahla cümleler kuruyordu..yürüdükçe sendeliyordu.elif olduğunu henüz yeni çözüyor,adı zikredilince umutla başını çeviriyordu.babası kemal amca her gün bir şeyler getiriyordu kızına,aldığı işçi maaşından keserek,bazen aç,bazen sigarasız geceleyerek.anne ise örgüler örüyor,hayırlısını diliyordu tanrıdan her gün doğumunda,her güneş battığında.henüz farkında değildi elif,,seneler sonra kimlerin yatağında meze olacağına..
mayıs 1993. 9 yaşında...kahvaltı sofrasında yudumluyor çayını mavi önlüğü ile..çalışkandı.ilk iki sene yıldızlı pekiyi ile geldi evine.bu senede farklı olmayacaktı yine..kemal amca bir maden ocağında yerin 7 kat altında kızı için didiniyordu nasılsa.anne ise dilindeki duaları serpiştiriyordu kızına her iş arasında..kararmak üzereyken hava geliyordu en tatlı haliyle evine.atıyordu odanın bir köşesine omuzuna yüklenen günah saydığı çantayı..hep beraber yeniyordu akşam yemeği.biraz çorba biraz fasulye bolca su.sonra odasına geçiyordu..ninesinden kalan radyosunda buluyordu zamane şarkılarını,dalıyordu o yaşta..yaşının sarhoşluğuyla...meğerse yaralanmış yüreği henüz 3.cü sınıfta..çocukluk buya,,tek bir isim karalıyordu kalemi her eline aldığında..elif aşkla tanışmıştı sonunda..
temmuz 1998.14 yaşında.ergenlik artık başında..sivilcelerini kapatıyordu aynanın karşısında..biraz da ruj çatlayan dudaklarına.en uyumlu kıyafetler yapışmıştı tenine..teni ise hazırdı bir şerefsizin iğrenç emellerine..elif asi bir kız rolünde.baba ise hoş görmekte.akşam saati geçince gelirdi evine.çekilirdi bir köşeye.baba ev kirası odun kömür derdindeyken,,elif dolaptan yarınki kıyafetleri seçme niyetinde..ağzında sakız yine geceyi sabah etmekte..mahalleli henüz çocuktur dese de bütün yaşlıların gözü,onun giydiği hareli,diz üstü eteğinin üzerinde..elif büyüyordu,ve bunu en iyi kendisi biliyordu..
ocak 2002. 18 yaşında.üsküdar lisesi mezunu artık.iri göğüslü,güzel fizikli alacalı bi kızdı .uçarıydı,mekanlarla erken tanışmış,,asortik kıyafetleriyle nam salmıştı.bizim ufaklık büyümüş,birde isim yapmıştı..ilk sevişmesi sevdiği zannettiği bahtiyar’ın rutubet kokan odasına yaşanmıştı.bira ve esrarla işte o gün tanışmıştı..elif eve dönüş saatlerini şaşırmış,anneyi babayı hep merak içinde bırakmıştı..yalnıştı ve bir tek kendisi anlamıyordu bunu,hiç çekinmeden gençliğini sunuyordu.bir barın en dip köşesinde tanışmışlardı masasına gelen kahraman’la..kahraman,zamanın en hızlısı,en yakışıklı,en tanınanı..tabi bizim elifede böyle anlatıldı,KAHRAMAN BİR ÖLÜMDÜ ve bunu anlamamıştı..hayatının en büyük yalnışını,emektar ailesini terk edip kahramanla yaşamaya başlamakla yapmıştı..kızlığını ise kahramana bağışlamıştı,doğum gününde..pişman olacaktı son nefesinde..
ekim 2007. 23 yaşında.ikiside parasızdı.alkol komalarında,bir nefes sigaralık peşindeydi..yokluklarla geçen bir gecenin tam 3 ünde kahraman eve misafir getirmişti. boylu poslu,paralı pullu bu herifler,ellerindeki poşetler karşılığında elifi gözünü kestirmişti..kahramansa hayır olmaz yerine,buyrun koklayın demişti..elif bir yatakta,acıyan canıyla yeter bile diyemezken,vajinasında kalan spermleri silemezken,kahraman gecenin boyutuna sarhoş ulaşıyordu..tam yanı başında bir fidan soluyordu,ve bunu çok iyi biliyordu..herkese gün doğduğunda elif batıyordu.zamanında çiğnediği sakızın kerametini şimdi yaşadığı genel evde çok daha iyi anlıyordu.
bir gün mahalle sakinlerinden birinin “senin kız nerde gözükmüyor ortalıkta nicedir" sorusuna,eğdi başını bizim emektar kemal amca ve cevapladı utangaç ve ağlamaklı tavrıyla..ÜSTADIM ELİF 12.04.1984 YILINDA ÖLDÜ,SEN NEDEN GELMEDİN CENAZE NAMAZINA....
uğur köksal..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.