- 479 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Kınıyorum! (Devamın devamı)
Ekim,01/07
Kınıyorum! (Devamın devamı)
Maia ille de oyun oynamak istemişti ve saygı konusunda kalakalmıştım.
İzninizle biraz daha bu konuya değinmek istiyorum.
Kişiliklere gösterilen saygı eksikliğinin kişilerde oluşturduğu hayal kırıklıklarından söz etmek istiyorum biraz da…
Hani çok aşıktı ya adam/kadın bize de, hani o çok beğendiği tavırlarımızı evlendikten sonra onaylamamaya başladı ya, muhtemelen de toplumdaki aile olgusunun arkasına sığınarak, işte, o anda başlıyor hayal kırıklıkları!
Ama…Aşığız ya, halihazırda, hayal kırıklıklarımız daha çok üzüntü, endişe olarak algılanıyor…
Özelliklede dişi cinsiyette “beni artık eskisi gibi sevmiyor” kaygıları başlıyor… Bu arada genellikle eril cinsiyette ise hedefe ulaşmanın getirdiği başarının hazzından kaynaklanan bir rehavet…
Eskiden beğenilen ancak evlilik içinde kabul görmemeye başlayan davranışlar, içten içe başlayan kırıklıklarla birlikte öz kimliği eleştirmeye, kendini suçlamaya ve elbette ki kaçınılmaz olarak eleştiren tarafın sakil davranışlarına içten içe odaklanmaya çanak tutuyor…
Sonrası… Sonrası genelde hafiften sıcağa doğru seyreden tartışmalar ve elbette ki alttan alan tarafın, ki genelde bu ilişkiye daha fazla önem ve emek veren taraftır, kırıklıklarının çoğalmasıdır ki, ilişkinin dengeleri hepten değişmeye başlar!...
Rol dağıtımı yapılmıştır artık! Bir taraf daha dominanttır!... Dominantlık o ilişkide çekip gidecek cesareti gösteren taraf olarak algılanır ki, alttan alan taraf eksilmeye başlayan özgüveni ile birlikte daha çok tutunmaya çalışır… Kim bilir, belki de içten içe gerçek amaç da budur!..
Özgüveni eksiltip, hep yamacında tutmaktır…
Sonrası… Sonrasında alttan alan taraf kendi gibi değildir artık… İçten içe onurunun zedelendiğini fark etmeye başlar, zedelenen onura yama karşı tarafın elindedir, yarayı açandan başkası o yarayı o anda kapatamaz…
Dominant taraf o anlarda “vay be ben neyim” “ne vazgeçilmezim” edalarının doruklarındadır ki, “aşk”, “ilişki”, “evlilik” adına vazgeçilmiş kişiliğin farkına bile varamaz, farkına vardığı artık karşısındakinin eskisi gibi olmadığıdır ki, ne eski kahkahalar vardır artık, ne de o tatlı gülümsemeler…
“Offf bu hayat da çekilir mi!”
O anlarda, off hakikaten ne zordur, ne dense, ne yapılsa, hep bir bataktır!
Her iki taraf her yapılanı üstüne alınır… Ağlanılır… Sızlanılır… Ya göz önünde ya saklı yapılır ya da içe akıtılır…
Ahh… Saygı… Yitip gidiyor elden…
Kimse tam farkında değil…
Bilenmeye başlıyor her ikisi…
Suç!...
Ah… Kim yüklenmiş ki üstüne…
Oysa, kendine ve çevresindekilere saygısı olan bir kimse düşer miydi bu hallere?
Konu hala kapanmamıştır beyler, bayanlar, ancak ocaktaki yemekler neredeyse yanacaklar…
Saygı ve sevgiyle kalınız…Lütfen…
Gülgün Karaoğlu
YORUMLAR
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/10088.gif)
Ha az daha unutuyordum..
Çok bilen çok aldanıyor genellikle
Erkekler en çok çok bilmiş kadınları sevmezler
Helede bunu kendilerinin yanında hele helede başkalarının yanıda davranışı,giyimi konuşması ile ortaya koyanlardan kaçarlar..eVLENDİKTEN SONRA far etmişlersede boşanıralar çocuk falan dinlemeden..Kadın ne kadar evin içine dönükse erkek de dışına dönüktür.Yukarıdaki kadın tipi erkeğe dört duvarın içine hapseder ki buda onu ürkütür hatta komplekse yani kişilik bunalımına sürükler.Bu bunalımı aşmak yada saklamak için irade sahibi az erkek doktor tedavis kabul eder..Diğerleri içki kadın fuhuş ve kumara saldırır.Kültür seviyesi düşük olanlarıda kadını döğerek eşitliği ve ya eksikliğini gizleyerek üste çıkmak için kadını döğer döğer..Gücü yetmezse boşar......
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/10088.gif)
Aslında güven samimiyet ve fedakarlık eşit iki taraflı oldukça bu sorunlardan hiç birisi olmayacaktır.Buda evlilik öncesi tanışma döneminin ne kadar önemli olduğunuı gösteriyor bize..Tanımayanlar bile çocuk sahibi olmadan
ikince defa düşünme şansı var aynı konuyu..Zira boşanma halinde çocuğun üçüncü şahıs olarak olaydan zarar görmesi yani mağduriyeti çıkıyor ortaya......
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/9128.gif)
Sevgi emektir, saygıdır, kabuldür.
Geçmişten devralınan insan modeller eskidi. Sevgi modelleri eskidi.
Kolay yenilenmeyecek.
Kendini yenilemeyi başaranlar yakalayacak mutluluğu.
Hala annesinin deterjanını kullananlar ve hala babasının traş sabununu kullananların işi zor.
Yenileşmek iki tarafında yenileşmesiyle anlam buluyor.
--------------------
Yemekler yanmasın da hamurumuz biraz daha su istiyor gibi.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11284.gif)
“Offf bu hayat da çekilir mi!”
O anlarda, off hakikaten ne zordur, ne dense, ne yapılsa, hep bir bataktır!
Her iki taraf her yapılanı üstüne alınır… Ağlanılır… Sızlanılır… Ya göz önünde ya saklı yapılır ya da içe akıtılır…
VE BU ÇEKİLMEZ DENEN OF'LANILAN HAYAT ÇEKİLMEYE DEVAM EDECEKTİR NEDENSE?
SEVGİYLE..