Kalbin İşine Bak Yüzüne Bakamaz
Masumiyetin en büyük düşmanıyla karşı karşıya kalmak kadar zor bir durum yok şu hayatta. Kim mi?
Aşk!
Çağımızın en büyük sosyal problemidir kendileri. Tam bir baş belası.
Gelişi ve gidişi arasındaki o kısa yolu heyecanla geçiren birçok masum kalp gördüm. Ve bende onlardan biriyim dürüstçe itiraf ediyorum. Masum kalbine ok saplansın diye bekleyenler de yok değil hani. Ne gerek var ki çok lazımmış gibi. Bahsettiğim kısa yol iki günlük. Sonrası fiyasko. Kalpleri ellerinde kalmış bir grup erkek ve kız çocuğu.
Kalplerinizi alın şimdi. Geceleri size çaktırmadan ağlasın başucunuzda.
Sabah ıslanan yastıklar, uyku tutmamasından ötürü bir o yana bir bu yana kaymış yatak çarşafı, geceden bu yana bilmem kaç kez çalmış şarkı iki günlük yolun geride bıraktıkları.
Bu bahsettiklerim en hafif travması. Daha ciddilerini görmedim ama duydum.
En acı vereni sanırım o kısa yolculukta, yaşananların hiç silinmemesi. Al başa beyninde, sar dinle. Tüm anı, en ufak ayrıntısını kaçırmadan.
Bu şeyin en güzel yanı dostlarınla bir araya gelmek sanırım. Muhabbetlerdeki trajik komik teoriler.
O günler yavaşça geçmeye başlar.
Başucunda ağlayan kalp, rafa kaldırılır. Ta ki yeni bir yolcu gelip yol gösterene kadar.
Ben artık rafa kaldırmaktan ziyade başka bir şey yapıyorum.
Kilitledin mi diyeceksiniz! Hayır! Onu da denemedim değil hani.
Elbise dolabında çorapların arasına koydum.
Çünkü artık umursamıyorum. Masumiyeti kirlendi !!!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.