- 790 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Gün ki Ömre Bedel
Az önce mor dağların ardından doğmaya başlayan güneş, Kızıl kaya vadisinde hayatı yavaş yavaş canlandırmaya başlamıştı
Bu sırada, binlerce kılıçlı muhafızın koruduğu yeşil sarayda da büyük bir hareketlilik yaşanıyordu.
Biraz sonra bu hareketliliğin nedeni belli oldu.
Üzerine giydiği kenarları dantelli pembe elbisesiyle göz kamaştıran prenses, hayatında ilk kez saraydan dışarı çıkıyordu.
O kadar güzeldi ki uzaklardan onu gören bülbüller, kelebekler gelip onun üzerine konuyor, ona imrenerek bakıyorlardı.
Prenses de bu sevgiye karşılık onlara kendi yaptığı şerbetli sulardan ikram ediyordu. Şu an çok mutluydu. Hayatında ilk kez böylesine muhteşem güzellikleri görüyordu. Hayranlıkla ağaçlara, dağlara, rengarenk gelincik, papatya, mine ve çuha çiçekleriyle bezeli yemyeşil vadiye doğru baktı. Manzara büyüleyiciydi. Bunları da ilk kez görüyordu. Ama şimdi nedense sanki bütün bunları son kez görüyormuşçasına hüzünlüydü!
Saatler bir bir geçmiş, güneş ardında kızıl ve mavi tonda bir tablo bırakarak yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştı.
Prensesin birden içi burkuldu! Derin bir kedere bulandı. Gördüğü bu harikulade doğanın kuşları çiçekleri ağaçları ve her şey yarın yine buradaki yerlerini alacaklardı. Fakat kendisi! Bir tek kendisi buradaki yerini bir daha asla almayacaktı.
Kahrından o an kenarları işlemeli pembe elbisesiyle olduğu yerde yavaş yavaş sararıp solmaya başladı. Her geçen dakika o büyüleyen güzelliği kayboluyordu artık.
Kederli gözlerle son kez kendini büyüleyen vadiye doğru baktı.
Artık güneş tamamen batmış, her yer karanlığa bürünmüştü.
Ve Prenses o günden sonra güneşin doğuşunu bir daha hiç göremedi
Çünkü o bir kaktüs çiçeğiydi ve ömrü sadece bir güne sığmıştı.
YORUMLAR
Mustafa kardeşim, kahtüs çiçeklerinin ömrü bir gün olsa bile, doğaya faydaları azımsanamayacak kadar çokmuş. Ben araştırıp buldum. En iyi hava temizleyicilerdenmiş.
Ömrü bir gün olsa bile, mutlu olmalı insan. Kahtüs çiçeği gibi...
Usta kalem yazınca, yazı kendini okutuyor kutluyorum kardeşimi.
Sevgilerimle...
Mustafa Sakarya
Yazılarınızı okumak yeni bir bakış açısı yakalamama yardımcı oluyor. İyi ki varsınız. Nice güzel yazılarınızı daha okumak dileğiyle.. Tebrik ederim. Saygılarımla..
Mustafa Sakarya
Yine güzel bir yazı idi değerli dost. Kaktüs çiçeği harika bir çiçektir. Betimlemeleriniz ile kasktüs çiçeği bizi çok güzel diyarlara götürdü. Tebrik ediyorum.
Mustafa Sakarya
:((
Çok güzeldi.Bu bir günlük ömür ancak bu kadar güzel anlatılabilir.
Sizde benim gibi sonlarda sürpsiz yapmayı seviyorsunuz.Beğendim .birsıfır.
Mustafa Sakarya
Mustafa Sakarya
Bu kadar nazlı açan bir çiçeğin, bir gün içinde solup gitmesi çok acı, güzel bir paylaşım, teşekkürler.
Mustafa Sakarya
Annemin kaktüs çiçekleri aklıma geldi bir an. Kızardım anneme bir diken parçasına bu kadar sevgi gösterilir mi diye. Annem ise diğer çiçeklerine gösterdiği sevgi ve ihtimamın aynısını kaktüslere de göstermeye devam ederdi.
Bir kaktüsün çiçek açması için sekiz sene gerekiyormuş ve dediğiniz gibi açan çiçeğin ömrü sadece bir günmüş. Fakat annemin sevgisine karşılık mı bilmiyorum Yedi yılını doldurmadan açmıştı bizim kaktüsler ve çiçekleri bir kaç gün üzerinde durmuştu. En önemlisi de o çiçeklerin büyülü kokusu. Diken parçası dediğim çiçekler beni utandırmıştı açıkçası.
Yüreğinize sağlık Mustafa Bey!
Ve bana tekrar o günleri hatırlattığınız için teşekkürler.
Saygılarımla...
Mustafa Sakarya
Ama onu görmenin sevinci bir gün sürdü..
Teşekkür ederin Nurcan Hanım değerli yorumunuz için.