İnsanlığın Varacağı Nihai Hudutlar Olarak Peygamber Mucizeleri
Kur’an- Kerim madem umum insanlığa hitabtır, ve madem kıyamete kadar hüküm sürecek ve
Yaş ve kuru ne varsa apaçık bir kitapta yazılmıştır. (En’am Sûresi: 59.)
gibi bir ayet ile her şeyin kuran’da geçtiği yazar ,
O zaman; telefon, uçak, elektrik, televizyon, internet gibi.. insanlığın en mühim icadlar ve sanatlarda dünyevi ilerlemelerine de işaretler olmalıdır.
Her şey her asrın insanının anlayacağı tarzda geçmez, insani çabalara yollar açık bırakılmış olur ve kıymeti nisbetinde kuranda yerini alır ve ehemmiyetleri nisbetinde bahis dereceleri belirlenir.
Bazen işaret eder, bazen ima eder bazen, alametleri olur, bazen ihtar edilir.
Basitten gelişmişe doğru kanununa riayet edilir.
Beşeri gelişmelerin veriminden çok kazanımı hedeflenir.
Kuranda geçen peygamber mucizeleri bu amaca hizmet eder ve bu amaçlar için böyle sıklıkla anılır.
Kur’an-ı Kerim Peygamber mucizelerini anmak ile beşerin çıkabileceği nihai hududları belirler, son noktalara işaret eder.
Peygamber mucizelerinin her dinde böyle sıklıkla anılaması ile insanlık bu manen takib ettiği önderlerin,
bu mucizevi hallerini de taklid etmesini amaçlar. Mucizeleri taklit etmeye teşvik eder.
Peygamberler,
Manevi hayatların inşası ile vazifeli oldugu gibi,
Maddi hayatların dahi ilerlemelerinin ilk elden insanlığa verilme vesileleridir.
Kuran da sıklıkla peygamber mucizelerine yer verilir, kıssaları anlatılır.
Bunlar tarihi olaylar, masallar olsun diye zikredilmez.
Mesela;
Rüzgârı da Süleyman’ın emrine verdik ki, sabah gidişi bir aylık, akşam dönüşü de bir aylık yol alırdı. (Sebe’ Sûresi: 12.)
Gibi bir ayet ile hz. Süleyman’a havayı kullanarak yolculuk etmeyi;
Biz ona "Asânı taşa vur" demiştik. Asâsını vurduğu yerden on iki pınar fışkırdı. (Bakara Sûresi: 60.)
Gibi bir ayet ile hz. Musa’ya asa ile kayaya vurarak sular çıkarabilmeyi;
Allah’ın izniyle anadan doğma körleri ve alaca hastalığına tutulanları iyileştirir ve ölüleri diriltirim. (âl-i İmrân Sûresi: 49.)
Gibi bir ayet ile hz. İsa’ya hastalıkları iyileştirmeyi, ölüleri dirilmeyi;
Demiri onun için yumuşattık. (Sebe’ Sûresi: 10.)
Erimiş bakırı ona sel gibi akıttık. (Sebe’ Sûresi: 12.)
Gibi ayetler ile hz. Süleyman’a demiri bal mumu gibi işleyebilmeyi;
Semâvî kitapların esrârına vâkıf bir âlim ise, "Sen daha gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm," dedi. Süleyman Belkıs’ın tahtını yanında hazır görünce. (Neml Sûresi: 40.)
Gibi bir ayet ile hz. Süleyman’a bir nesneyi veya görüntüyü bir yerden bir yere saniyelik bir sürede taşıya bilmeyi;
Bize kuşların dili öğretildi. (Neml Sûresi: 16.)
Gibi bir ayet ile hz. Davut’a kuşların dilini anlayabilmeyi;
Dedik: "Ey ateş, İbrahim için serin ve selâmetli ol." (Enbiyâ Sûresi: 69.)
Gibi bir ayet ile hz. İbrahime ateşte yanmamayı..
Verdiğini söyler Kuran, ancak bu hikaye olsun birbirimize anlatalım diye değildir,
İnsanlığa sen de,
Hz. Süleyman gibi havaya tesir edebilir ve 2 aylık mesafeyi bir günde katedebilirsin,
Hz. Musa gibi; asaya benzer bir şey ile kayaları delip sular fışkırtabilirsin;
Hz. İsa gibi bir çok derde deva bulabilirsin, hatta ölüyü bile dirilte bilirsin;
Hz. Süleyman gibi demiri eritebilir, metali işleyebilirsin; bir nesneyi veya görüntüyü saniylik bir sürede bir yerden bir yere taşıyabilirsin;
(televizyon, ışınlanma, internet)
Hz. Davut gibi hayvanların dillerini çözebilirsin,
Hz. İbrahim gibi ateşten yanmadan geçebilirsin (yanmaz kumaşlar vs)
demek ister...
ve insanlığın gelişimine kapılar açar, ve bu mucizeleri insanlığın varabileceği son noktalar olarak belirler…
Daha ilerisine beşer gidemez.
YORUMLAR
Peygamberlerde insandı, mucizeler insanlarin kendilerini geliştirmeleri için örnekti.