- 566 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
REFERANDUMUN YARATTIĞI UÇLAR
Bir paylaşım sitesinde, birbirlerini arkadaş listesine alanlar arasındaki yazışmalardan anlaşılıyor ki tercih sonrası toplum uç noktalara kaydı. Siyah ve beyaz gibi.
Siyasîlerdeki iktidar olabilme, seçmenini dağıtmama hırsı, toplumda gerçek partizanlar yarattı. İşinde gücünde olanlar da birer siyasetçi oldular, çıktılar.
Sürmanşetten fikir ve düşüncelerini sunanlar, manşetlerdeki arkadaşlarıyla yaptıkları yazışmalarda hiç söylenmemesi gereken cümleler sarfettiler.
İşte bazıları:
“- Evetçiler, kendilerine yazık ettiler.”
“- Bırak sürünsünler. Oylarını iki torba kömüre satanlar.”
“- Aziz Nesin, haklıymış. Bu toplumun yarısından fazlası aptalmış.”
“- Aptal olan yarısından az olanlar olmasın?”
“- BDP’ye hizmet eden ‘Evetçi’ salaklar.
“- Hiç olmazsa tercihini yaparak vatandaşlık görevini yerine getirdiler. Ya Ghandi gibi boykot çağrısına uyanlara ne demeli?”
“- AKP Kılıçdaroğlu’nu seçmen listesinden sildirdi. Onun için oyunu kullanamadı. Boykot çağrısına uyduğundan değil.”
“- Kendi oy hakkını kullanamayan, oyuna sahip çıkamayan bu topluma nasıl sahip çıkacak.”
“- Sen de salaksın. Benim arkadaşım olamazsın. Seni siliyor ve de engelliyorum!”
“- Okumuş kesim hep ‘HAYIR’ dedi.
“- Nereden biliyorsun?”
“- Bak sana aydınların yaşadığı yerlerde hep HAYIR fazla çıktı.”
“- Senin gibi düşünüp, EVET diyenlere aptal diyenler acaba senin bu aptalca yorumunu okusalar ne derler ki?”
“- Ağzını bozma!”
Şimdi paylaşım sitesindeki çok kişi arkadaş listesindeki çok kişiyi sildi.
Referandum sonrası BACILIKTAN ACILIK oldular.
Acaba toplumda birlik ve beraberlik şuurunu yaratmak istediklerini söyleyen siyasiler, ortaya çıkardıkları bu uçların nabızlarını tutmayı düşünüyorlar mı?
Aman düşünmesinler.
Yoksa toplum, birbirine yaşama hakkı tanımayacak duruma gelir.
YORUMLAR
Arkadaş ilişkilerini hangi sınırlarda yaşamamız gerektiğini öğrenemeyecek kadar anti demokratik bir milletiz doğrusu.
Daha düne kadar carciğer kuzu sarması olanlar, bir anda referandumla birlikte kanlı bıçaklı düşman haline geldiler.
Oysa farklı düşüncelerin bizim hayatımızın renkleri olduğunu ve her değişik fikir bize uysun veya uymasın, bize birşeyler kattığını anlayabilsek sorun kalmazdı zaten. Ama bizler de fikrimizde diretme ve fikirlerimizde dayatma inadımız var. En kötüsü de hep bizim dedğimiz doğru, diğerlerinki yanlış.
Uçlarda olmayı asla sevemedim. Hem en güvenli yer ortalar sanırım. Gerçi o zaman da senin kendi fikrin yok mu kardeşim eleştirileri alıyorsun ama...
Teşekkürler paylaşımınız için.
Sonsuz sevgi ve saygılarımla...