İnsan Profilimiz

• 16 Eylül 2010 Perşembe 23:52:46

Kim ne dese desin insan profilimiz değişiyor.Ama olumlu ama olumsuz.

Bir yandan ekonomik açıdan orta sınıf bir toplum halini alırken ,diğer açıdan yüksek tahsil gören geçliğimizin sayısındaki artış..ancak bu süreç hafif sancılı olacak gibi,bir yanda kendini zenginmiş gibi gören sıfır kilometre yeni yeni arabalara binen ayağı yere basmayan vatandaş,diğer yandan hakkını arayabilmek maksadıyla sınırı aşacak tarzda müdafaa dilbazlığı, umarım bu kalite düzeyi üç beş yıl zarfında düze çıkar,

Ancak Öğretmenlerin kalite düşüklüğü topluma,toplumun geleceğine iz bırakmada
Farklı bir etki bırakır.

Bu sene, ücretli öğretmen komisyonunda görev alan bir yöneticimizin gördüğü manzarayı,çektiği sıkıntıyı aynen sizinle paylaşıyorum.Doğrusu ben de çok etkilendim.

Valilik bir genelge yayınlamış; KPSS 10 puanına göre Eğitim fakültesi-Formasyon almış dört yıllıklar-Diğer dört yıllıklar-KPSS 3 puanına göre Ön lisans mezunları şeklinde bir sıralamayla görevlendirmeler yapılacak diye .Oh ne ala; komisyonun işi de kolaylaştı diye sevinirken insanların atıp tutması şerefli komisyonun moralini sıfıra indirdi desem yeridir.

Somut kriterler bazında liste hazırlanmış öğretmen adayları aranıyor;yerine gidiyor mu gitmiyor mu? diye.

Bir hanımefendi köye verilmiş. “ben nasıl köye verilirim benden yüksek puan alanların olduğuna inanmıyorum” diyor,o kadar yetersiz yetişmiş bir insan ki bu tepkinin komisyon üyelerine saygısızlık olduğunu bile bilmiyor hal bu ki puanı 79,ancak 87-82-80-80 şeklinde 4 tane yüksek puan alanlar vardı,daha sonra aynı bayan öğretmen adayı komisyon başkanına diyor ki “torpil oynuyor, filan okula başka kimseleri verdiniz, puanım yüksek olduğu halde beni oraya vermediniz”,bu hem yalan ,o okulda açık yoktu, hem de o okula görevlendirme yok,Şimdi düşünelim bu bayanın toplum içinde babasının yaşında bir eğitim emekçisine yaptığı bu yanlışlık, yalan ve iftira, hem de sesini yükselterek,yani bu nasıl öğrenci yetiştirecek toplumun kalitesine nasıl katkıda bunacak acaba?

Bir başkası arandığında, “verildiğim yere gitmek istemiyorum” diyor,komisyon not alıyor,sonra “hayır ben öyle söylemedim” diyor,yalan söylemek bu kadar kolay mıydı?

Bir başkası kendisi komisyon üyesi, şartları tutmadığı için bir yakını görevlendirilmediği için komisyondan çıkmış diyor ki “herkes bildiğini okuyor”.
Bir başkası diyor ki, “ben biliyorum kim ne yapıyor”,

İlçe müdürü,utanmadan birilerinin ağzıyla telefon ediyor komisyon başkanına “bakın kulağına nahoş sesler geliyor, sonra karışmam ha ,suç işlersiniz”,yüz yüze konuşmak varken, komisyon başkanına hava atarcasına, yani ben de buradayım ha…dercesine.

Bütün bunları düşünürken;dürüst namuslu insan olmak ne kadar zormuş demekten kendimi alıkoyamıyorum.Çünkü bu komisyon başkanını yakından tanıyorum,bir insan ancak onun kadar dürüst ve kaliteli olabilir.

İşte bizim nitelikli(!) toplumumuz, işte eğitimcilerimiz.Sormuşlar “dünyayı nasıl bildin?” Cevap veren demiş ki, “gönlüme göre”
Akıllarına hile hurda geçen sözüm ona “göz açık kimseler” başkasını da kendileri gibi göz acık biliyorlar,maalesef.
e.kaya