- 2508 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
Yine Kaybolan Çocuklar!
Ramazan bayram derken Eylül ayı malum, ilköğretimlerimizin açılma zamanı.
Aileleri tatlı bir telaş sardı. Yeni okula başlayacak miniklerin, çanta, beslenme çantası, defter kalem, forma alışverişleri, çarşı ve pazarlara canlılık getirdi.
Aileler bir yandan alış veriş yapıp, bir yandan da çocukları okula götürüp getirme hazırlıkları için programlarını ayarlıyorlar.
Malum çocuklarımızı yakında yanlarına birer koruma vermeden dışarı çıkarmamız imkansız hale gelecek.
Yine bayram üzeri ortadan kaybolan hentbolcu kızımız Öznur’un, vahşice katledilen cesedi yüreklerimizi dağladı. Ailesi yandı, yıkıldı, perişan oldu. Rabbim sabır ve dayanma gücü versin.
Bayramda kaybolan iki yaşındaki bebekten hala bir ses yok. Aramalar bütün hızıyla devam ediyor. Korkarım ki ona da kötü bir şeyler olduğu haberini almayalım.
Bu çocuklara yönelik suçların artması, kaçırmalar, yapılan kötülükler, ülkemizdeki ahlak erozyonunun ne denli tehlikeli boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor.
Geçen yıl kaybolan birçok çocuktan hala haber yok, ne ölüleri ne dirileri.
Bu ülkenin insanlarına neler oluyor? Neden böyle canavarlaştı bu insanlar?
Küçücük masumlardan ne istiyorlar? Nerede bunların şeref, ahlak ve insani özellikleri?
Bu canavarları hangi anneler yetiştirdi?
Toplum olarak canavarlaşıyor muyuz?
Korkarım yakında, çocuklarımızı yanımızdan kaçırmasınlar diye, kayış veya kemerlerle kendimize bağlayacağız.
Çocukların sokakta oynama dönemi çoktan geçti. Anne babalar artık lütfen dikkat! Burası kapımızın önü, bir şey olmaz diye, çocuklarımızı dışarıda oynamak için bırakmayalım.
Oyun parklarında başlarında beklersek ne ala, yoksa bu canavarlar çocukların kapı önü oyun zevklerini bitirmiş durumda.
Eskiden bu kayıplar yalnız büyük şehirlerin keşmekeşinde olur zannediyorduk. Artık, köy ve kasabalarda da durum vahim.
Bu konuda, iki yazı daha yazmıştım. ‘Çocuklarımızdan çekin ellerinizi’ ve ‘Sokaklardaki çocuklarımız’ başlıklı.
Ayni konuda yazarak, sizleri sıkmak istemiyorum, sadece konunun aciliyeti , bu yazıyı kaleme almama sebeptir.
Lütfen anne, baba veya çocuklara bakan akraba ve bakıcılar! Uyanık olalım, ben onu kontrol ederim deyip, kendini korumaya gücü yetmeyen minikleri, yalnız sokağa bırakmayalım.
Yabancı birinin kendisine dokunmasına izin vermemeyi, onlara öğretelim. Yabancılardan bir şey alıp yemenin, onların sözüne inanmanın, onlara verebileceği zararları anlatalım.
Sevgili Peygamberimiz(S.A.V.) bir hadis-i şerifinde:
-Sizler çobansınız, güttüğünüzden sorumlusunuz, buyuruyor.
Yani evlatlarımızı iyi ahlaklı, Müslüman, şerefli insanlar olarak yetiştirip, vatana millete, ana babasına hayırlı insanlar olarak yetiştirme zorunluluğumuz olduğu gibi, onlar kendilerini koruyacak yaşa gelene kadar, onlara gelebilecek her türlü kötülükten, zarardan koruyup kollamamız da gerekiyor.
Bizler konu komşumuzun çocuğunu, kendi evlatlarımız gibi koruyup kollamalıyız.
Yeter artık, ne olur, bu canice haberler bizi insan olarak utandırıyor!
Bitsin bu edep ve insanlık dışı hal ve hareketler!
Bu da inanıyorum ki, bizler çocuklarımızı yetiştirirken, onlara yeterli Allah(C.C.) sevgi ve korkusu verirsek mümkün olacak.
Rabbimizin bizim iyi ve hayırlı amellerimize mükafat, kötü işlerimize ceza verebileceği duygusu, kalblere yerleşirse olur.
Rabbimizin bizleri her an gördüğünü, O’na olan sevgi ve saygımızdan, kötü davranış ve hareketlerden uzak durmamız gerektiğini kalblerimize yerleştirirsek olur.
Her insan kendinin polisi olmak zorundadır. Yapacağı işlerin karı ve zararını bilecek evlatlar yetiştirirsek, gelecek nesil bu gün olan vahşetlerden, nispeten uzak olur.
Etrafta gördüğümüz dikkat çeken endişeli bir durumda, hemen polisi arayarak, bildirelim.
Belki de dikkatimiz bir çok Öznur’ların kurtulmasına sebep olur.
O cani o kızımızı götürürken, hiç mi kimse görmedi, bu kız hiç mi itiraz etmedi?
Ne olur, bana ne demeyelim. Dikkat çeken, şüpheli bir durumda, görevlileri uyaralım.
Benim başıma gelmez zannetmeyelim! Milletçe çok uyanık, fedakar davranmazsak sonumuz pek parlak görünmüyor.
Artık devekuşu gibi kafamızı gömmeyelim. Bugün siz benim çocuğumu koruyup kollarsanız, yarın ben komşuma yardımcı olursam, belki bu vahşetin gerilemesine yardımcı olmuş oluruz.
Karınca misali, en azından bu uğurda bir çabamız olmuş olur.
Biraz daha hassasiyet, bir çocuğumuzu kurtarır!!!!
YORUMLAR
okadar çoğaldıki kaybolan çocuklar sabah kuşaklarını izlemeye korkuyorum yine bir vahşet yine bir kayıp haberi duyucam ,hangi annenin yüreği yandı acaba diye bakamaz oldum.mutlaka bir önlem alınmalı diyorum heryerler kameralar konmalı izlenmeli kötü insanlar yapamamalı bu kötülükleri caydırıcı olmalı bu kanunlar diye düşünüyorum.insanlar elini kolunu sallayarak çocuk kacırır,okulundan kızları kaçaırım bilmem ne çetesinin ortasına bırakanları duyunca yuhh yani yuhh demek geliyor .canım kutlarım manidar yazını .sevgilerimi bıraktım sayfana saygılar...
handan akbaş
Haber izlemeye korkar oldum, kötü haber duyarım diye.
Okuyup yorumladığın için teşekkürler,selam ve sevgilerimle.
Toplum olarak canavarlaşıyor muyuz?
Aslinda toplum olarak duyarsizlasiyoruz sadece.
Ahlaksizliga yatkin insan dolu, bunlarin hic zorluk cekmeden kendilerine kurban secebilmesi ne korkunc birsey.
Sanki ortalikta sahipsiz insan dolu.Alip götürüyorlar.
Aileler cocuklarinin ne yaptigindan habersiz sanki.
Artik öyle bir devirdeyiz ki evet insan cocugunu birakmamali gözlerinin önünden.
Dün yine izledim Bursada kesik kadin bacaklari bulunmus.
Ve yine bir kayip, üniversite ögrencisi bir genc kiz kayip, bu kesik bacaklarin ona ait olabilme ihtimali yüksek.
Ve yine baska biri yasak illiskiden olan yeni dogmus bebegi camdan atmis.(Ailesi görmesin diyeymis)
Ailen görmesin diye korkuyorsun da yaparken nicin düsünmüyorsun.
Her sey hep cehalet degil ki.
Bu aileler nasil aileler aklim fikrim ermiyor.
O cani o kızımızı götürürken, hiç mi kimse görmedi, bu kız hiç mi itiraz etmedi?
Evet bunu insan cok düsünüyor.
Cocuklar bir yabanci ile konusmamayi ögrenmeli.
Anne baba olmak ne büyük sorumluluk.
Insanin aklindan binlerce sey geciyor böyle yazilarda.
Duyarliligi ilgisi ve dikkati artmasi gerekiyor ailelerin özellikle annelerin.
Yüregine saglik sevgili handan.
Cok korkunc bir zamandayiz maalesef.
Ve sanki müslüman ülkesinde olunsada dinsizlik artiyor gibi.Allah korkusu ve utanci sifir.
Sonsuz sevgimle
hicbitmez tarafından 9/17/2010 6:10:38 PM zamanında düzenlenmiştir.
handan akbaş
Anneler çocularını gözünden bir an olsun ayırmayacak sokakta.
Maalesef bu kadar olay oluyor, bakıyorum İstanbul gibi kalabalık bir şehirde küçücük çocuklar hala bakkala markete yalnız gönderiliyor, hala sokaklarda oynuyorlar.
Selam ve sevgilerim gurbet sizlere....
Çok doğru bir ve acilen ele alınması gereken bir konu ve ne yazık ki ben bu eleştiriyi yazarken Belediye hoparlöründen iki yaşlarında bir erkek çocuğu bulunduğu ve ailesinin zabıta müdürlüğüne başvurması gerektiği anonsu geçiyor.
Aileler olarak bizlere düşen ilk görev çocuklarımız kendini koruyacak ve iyi ile doğruyu ayıracak yaşa gelene kadar onları kollayıp gözetmeliyiz.
Bir çok ev hanımı çocuklar başımdan gitsinde ne yaparsa yapsın derdinde. Bunun bir çok örneklerini üzülerek görüyorum.
Bu çocuklar bizim geleceğimiz. Onun için onlara gereken özeni göstermeli ve onları önce kendimiz korumalıyız.
Yüreğine sağlık böylesi önemli bir konuyu gündeme getirdiğin için.
Sevgim sonsuz...
handan akbaş
Çocuk büyütmek özveri isteyen bir uğraş.
Sonunda çok pişman olmaktansa baştan tedbirli davranmalı.
Selam ve sevgilerimi sunuyorum, teşekkürler geniş yorumunuza.
Yani evlatlarımızı iyi ahlaklı, Müslüman, şerefli insanlar olarak yetiştirip, vatana millete, ana babasına hayırlı insanlar olarak yetiştirme zorunluluğumuz olduğu gibi, onlar kendilerini koruyacak yaşa gelene kadar, onlara gelebilecek her türlü kötülükten, zarardan koruyup kollamamız da gerekiyor.
güncel ve etkileyici bir yazı ...allah razı olsun.
handan akbaş
Çok önemli bir konu yine. Dokuz ay karnında taşıyorsun, üzerine titriyorsun. Ve bir gün sosyal çevreye giriyor mecburen. Tehlikeleri biliyorsun fakat, ne yaparsan yap bir şekilde karşına çıkıyor o tür insanlar. Bu yarrlı yazı için teşekkürler canım benim. Takdir ve sevgilerimle
handan akbaş
zombi ruhlar.....zamanımızda çoğaldı......yapılan zalimlikler artıyor.....güven kelimesi önemini yitiriyor gibi......şaşırdık kaldık....allah sonumuzu hayırlara getire....elezer tiplerden sabileri koruya....duyarlı yüreğe selam......
handan akbaş
İnsanlığa yakışmayan bu tür davranışları icra edenlerin insan görünümü altında kötü ruhlar ve emeller besleyenler olduğunu düşünüyorum. Bir de o kadar çok psikolojisi bozuk insanlar var ki neden kimse onları umursamaz, şikayet etmez anlamıyorum. Bu tür canilikleri yapanların mutlaka kişilik sorunları vardır.
Binlerce kez haklısınız. Gözlerimiz kapalı dolaşmamalıyız, garip gelen durumları bir şekilde yetkililere duyurmalıyız ki yeni canlar yanmasın. Çocuklar bizi çocuklarımız ve geleceğimiz.
Tebrik ediyorum duyarlı yazınızı. Sevgilerimle...
handan akbaş
Dünya artık küçük bir köy halini aldı. Artık dünyanın herhangi bir yerinde yaşananlar rahatlıkla takip edilebiliyor, duyulabiliyor. Bir yerde yapılan bir şey, başka bir yerde de taklit edilebiliyor. Dolayısıyla önceden bu tarz suçlar büyük şehirlere mahsusken şimdi küçük köylere de sıçramış durumda.
Handan Hanım, hassasiyetiniz ve uyarılarınız için teşekkürler. Böyle hassasiyetlere ihtiyacımız var. Bu tarz yazılarınızın ses getireceğini, suya atılan taş misali, dalgalarının gittikçe büyüyeceğini ve daha geniş alanlara ulaşacağını ümit ediyorum.
Saygılarımla, esen kalın...
handan akbaş
Okuyup yorumlamanız benim için çok değerli, saygılarımla.